1 Nisan dünya şaka günü, bazı ülkelerde "nisan balığı" diye adlandırılıyor. Ne yapılıyor bu günde? "eşek şakası" demiyeyim de hadi, tuhaf şakalar diyeyim bari, yabancılar "absurd" kelimesi ile nitelendiriyorlar bu tür şakaları. Merak edenler için ekteki linkte "1 Nisan" ve geçmişi için güzel bir açıklama var.
TIKLAYINIZ
Nereden çıktı şimdi bu 1 Nisan üzerine yazmak demeyin. 31 Mart yerel seçimleri
önümüzdeki Pazar günü sonuçlar akşam saatlerinde gelmeye başlasa da, işin rengi gece yarısından sonra kesinleşmeye yaklaşabilir. Bu durumda, buyrun oldu mu size "1 Nisan", şaka gibi vallahi. Bilemiyorum, dünyada olduğu gibi bazı gazeteler sür manşetlerinden şaka yapabilirler mi? mesela kazanmayanı, kazanmış gibi veya kazananı kazanmamış gibi gösterebilirler mi? ülkemizde bu devirde bu zor, ancak daha önceleri yani "fi" tarihinde ara sıra yapıldığını sanki görmüşlüğüm var.
31 Mart Pazar günü hep birlikte sandık başına giderek, İstanbul için söylüyorum, İBB Başkanı, İlçe Belediye Başkanı, İlçe Belediye Meclis Üyeleri ve Muhtarlar için oy kullanacağız. Bunların içerisinde sadece Belediye Meclis üyeleri, milletvekilleri gibi içlerinden seçim yapılamadan topluca oylandığı için demokratik sayılamayabilir, ancak Belediye Başkan seçimleri, Muhtar ve Bağımsız aday seçimleri demokratik yöntemle oluyor denilebilir. Neden, bu seçimi "şaka gibi" gördüğüme gelirsek eğer; öncelikle bu seçim adaylar arasında geçmekten çok, yandaş medya savaşları şeklinde geçiyor. Bir tarafta açıktan ATV grubu, CNN TÜRK (tüpçü) tv ve yayın organları ile diğer nispeten daha küçük Tv lar ve yayın organları, kenardan HaberTürk ve gruba bağlı diğer yayın organları var. Tabii ki TRT kurumunu unutmuyoruz, TRT gayet "mertçe!!!!" açıktan, hükümet yandaş TV si gibi işliyor sanki. Diğer tarafta ise açıktan Halk Tv ve yayın organları ile kenardan Sözcü Tv ve yayın organları var. NOW gibi ortadan giden TV ler ve anchorman leri bu yancılığın dışında tutuyorum.
Hükümet yanlısı yayın organları hemen hemen, her akşam haber ve güya tartışma programlarına çoğunlukla "dansöz kıvamında bazı kişileri" çıkarıyorlar. Dansöz kavramını Dans eden kişiler manasında kullanmıyorum. Onlara saygım var. Siyasi "kıvırma" anlamına gelecek şekilde bir dansözlük benimki. Koca koca adamlar, kadınlar çıkıp şakşak yapıyorlar, hem de hiç utanmadan, sıkılmadan. Örneklerden birisi olarak Sayın Ahmet Hakan'ı gösterebilirim, geçen akşam Sayın Murat Kurumu çıkarmış, ellerinde çubuklar anlatıyorlar. O zeki insan sanki anlamamış gibi Sayın Murat Kurum'un sözlerine anlamamış ayaklarında açıklık getirmeye çalışıyor, komik oluyor tabii. Sayın Ahmet Hakan ve konukları geçtiğimiz günlerdeki programında Sayın Özgür Demirtaş'ın bir söyleminden hareketle, Büyük ekonomist "deha" Özgür bey diyerek ".... asgari ücretlilerin, emeklilerin aldıkları zamların çok yakında eriyeceği,......" mealinde yaptığı bir açıklama ya atıfta bulunarak demediklerini bırakmıyorlar. Hatta, Abdülkadir Selvi "bu lafları , kahvehanelerde okey oynayanlar da ediyorlar" diyerek Sayın Demirtaş'ı bayağı bir kendine göre aşağılıyor. Bir yıl önceki video ekte. TIKLAYINIZ
Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı aynı lafı aynı sözleri geçenlerde bir mitingde söyledi. Peki, bu işkembe-i kübradan sallayanlar bu sözleri Sayın Cumhurbaşkanı için söyleyebilirler mi? demeyeceğim zaten söylemiş oldular.
Gelelim seçim ve sonuçları için sallamaya, Normal şartlarda, bu seçimlerin İstanbul için galibi açık ara Sayın Ekrem İmamoğlu olacaktır. Normal şartlarda, diyorum çünkü Sayın Cumhurbaşkanı ve Bakanlar kurulu destekli Murat Kurum her türlü adaletsizliği kullanıyor. Ayrıca seçim gecesi yapılabilecek her türlü dolap çevirme, çalma işlemini saymıyorum.
Kısaca normal şartlarda sonuç bellidir. AKP İstanbul da ağır bir yenilgi görecektir. Ancak bu hükümet ve destekçileri her yolu deneyeceklerdir. Geçen seçim yaptıkları ortada, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. " Bir şeyler yapmasalarda, bir şeyler yaptılar." veciz sözüyle açıklanabilir aşağılık girişimlerde bulunmaları çok muhtemeldir. Bu kalleşliklere dikkat etmeliyiz. Unutmayalım ki, AKP, sonuçları bizden daha iyi görüyor. Bu nedenle geçen seçimlerde edindikleri yenilgi tecrübesini bu kere her yolu deneyerek yaşamak istemeyeceklerdir. Muhakkak bir "B" planları vardır. Dün, CHP il binası satın alımıyla ilgili Maltepe ve Şişli Belediye Başkanları da "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağrılmış. Bu işin Sayın Ekrem İmamoğlu'na sıçratılması an (seçimden sonra) meselesi olabilir. Dikkat edilmesi gereken önemli nokta ise, ilçe Belediye Meclisleridir. Buralardaki seçimlerimizi dikkatli yapmalıyız çünkü, her ilçenin belli sayıdaki meclis üyesi İBB meclisinde ilçelerini ve seçildikleri partileri temsil ediyorlar. AKP nin İBB Meclisindeki gücü kırılmalıdır. Aksi halde, seçimde Sayın İmamoğlu İBB başkanı olursa bile İBB çoğunluğu AKP de olursa, İstinafta hala bekletilen eski davalar ve ekleyecekleri yeni davalarla Sayın İmamoğlu'nu görevden alarak İBB meclisinde yeniden seçim yaptırmak suretiyle bir AKP li yi Başkan yapmayı bile planlayabilirler. Alın size bu da "C" planı olsun.
Bizlere düşen görev Halkını bu derece ezen bir iktidarı en azından Başkanıyla ve Meclisiyle birlikte yıkmaktır. Şaka gibi olmayan bir "1 Nisan" günü diliyorum.


ERCAN ERDEM