Ya sivil polis ise? - 06/08/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Sayın Ahmet Hakan yazmış yine “Sen bu sakalı ne zaman uzattın be hacı?” diye de sormuş polis arabasındaki kişiye.
Bir başka açıdan bakmak lazım mı acaba? Bir kaç gündür konu polisin kıyafeti şeklinde tartışılıyor, ya bu adamcağız sivil polis ise? O zaman adamcağızın yaptığı sadece kendisini deşifre etmekten ibaret. O da polisimizin düşünme kapasitesiyle alâkalı olabilir. İstihbarat önemlidir ve polis halkın her kesiminin içinde ve onlara benzer olmalıdır ki bilgi toplayabilsin. Ben sadece bir olasılıktan bahsettim ve bu konuyu kapatıyorum. Hazır yazmaya başlamışken Ayhan Oğan bey ve reyting üzerine de bir şeyler söyleyeyim. Bu beyefendi (!) çoğu zaman reytingleri arttırdı. Reytingleri arttırmak için tv'ler bu şahıs ve bazılarını çok kullandılar. Bazı moderatörlerin seviyesiz tartışmalara nasıl çanak tuttuklarını gözlemlemişsinizdir herhalde. Eskiden bir Ali Kırca vardı halkı da davet ederdi programına ve konuları birlikte tartıştırırdı. Tabi bunlar şimdilerde pek mümkün değil. Halktan birisi mübarek ağzını açarsa ne olur kanalın hali sonra, düşünmek bile istemezler. Sorgulamayan bir toplum olduk sonunda, seviyesiz bir çok kişi tarafından komedya şeklinde uyutuluyoruz. Nasıl uyanacağız bilemiyorum. Nasıl toplumsal cehaletten kurtuluruz bilemiyoruz. Buna kafa yormuyoruz. Bunu zaman muhakkak çözecek ama 'kesin'e yakın olan, bizim bunu göremeyeceğimiz. Bu tür merak etmeyen toplumlar, 'neden?' diye bile sormaya zorlanır. Entelektüel çıkmaz. Gelişmiş ülkelerdeki düşünce özgürlüğü, fikri açıkça beyan edebilme özgürlüğüne dönüştü. Bunu anlamayan toplumlar artık geri kalmış toplum sayılıyorlar. Tabi geri kalmış toplum olunca çağdaş da olamıyoruz. Çağdaş olamıyorsanız bilim ve teknolojiye de uzak oluyorsunuz. Daha çok yazılacak var bu konuda ama kafanızı şişirmek istemem. Sadece Sayın Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın kulağını çınlatmak istedim. Yazımın ilk yayımında aşağıda bulunan beyanda batı ülkesinin adını vermiştim. O satırları ülkenin adını çıkartarak yeniliyorum. Ve neden olduğu konusunda bir açıklamayı da ekledim. Belirtmek isterim ki bu internet beyanları çoğunlukla doğru çıkmıyor lütfen itibar etmeyiniz. (Bir batı ülkesi Başbakan’ına atfen ülkemiz yöneticilerinden biriyle ilgili bir yazı internette dolaşıyor. Karşı karşıya olunanın aslında örgütlü bir cehalet olduğundan bahisle, kendisinin alt bir kültüre ait bir donanımı olmadığını söyleyerek yapılan tartışmaların entelektüel boyutu olmadığından bahsediyor. Avrupa’nın son 70 yılında böyle bir olguyla karşılaşılmadığını vurguluyor.) AÇIKLAMA: Bir batı ülkesi derken, internette dolaşan yazıda geçen ülke adını atladığımdan yazmışım. Biraz evvel o ülkenin büyükelçiliğinden bir yetkili aradı. İlgili beyin benim de katıldığım belirtmesine göre, o ülke Başbakanı böyle bir beyanatta bulunmamış. Bu durumu belirttikten sonra gerekli düzeltmeyi yapmış oldum. Yazının özüne dokunmadan şunları söylemek doğru olur diye düşünüyorum. Yazı aslında uzun zamandır varmış, bende konuya uygun diye güvenmediğimden kısmen kullandım. Bir kere daha öğrenmiş oldum ki internetten duyduğuna inanmak doğru değil. İnternet mecrası söylemi olan ancak söyleyemeyen bazı korkaklara da bazı şeyleri bazı kişileri alet ederek onların üzerinden söyleme fırsatı veriyor. Allah'tan yazının tamamını kullanmamışım, böylece medeni bir ülkenin medeni Büyükelçilik çalışanını da tanıma fırsatım oldu. Bu vesileyle adını geçirmediğim Sayın o ülkenin Başbakanı'ndan da özür dilerim. Yazının bu bölümünü açıklamam okunduktan sonra kaldıracağımı da bildiririm. -Badem Kurusu rengi üzerine de bir iki şey söyleyeyim ve kapatayım. Renk biraz dışkısal geldi bana ama ben insan hakları açısından düşünmeyi öneririm. Olay, FETÖcü denilenlere giydirilmesi açısından tartışılıyor. Hukuki boyutu nedense az tartışıldı veya tartışanlar argümanlarını iyi ortaya koyamadılar. Ben bu elbiselerin kimlere giydirileceğini anlayamadım, belki de akli melekelerim yeterli değildir. Merakım şu; 1-Bu giysileri hükümlüler mi giyecek yoksa tutuklular mı yahut her ikisi de mi giyecek? 2-Yoksa bu sadece FETÖcüler için mi? 3-Bu durum acaba AİHS açısından değerlendirildi mi? Yani sadece FETÖ'cüler giyerse bu durum eşitlik açısından AİHS nezdinde bir sorun olmaz mı? 4-Acaba gözaltındakilere (ayıp olur ama boşver, ya tutarsa), tutuklulara, hükümlülere vb. ayrı renkler giydirilse daha bir enteresan olmaz mı? Biraz evvel bu konuyla ilgili bir mail aldım. Sayın Prof. Dr. Ersan Şen ve Sayın Fatma Betül Bodur hanımefendi konu ile ilgili yazmış oldukları bir makalenin aşağıdaki tıklayınız bölümündeki linkini paylaştılar. İlgilenenler için yayınlıyorum: tıklayınız ERCAN ERDEM |
|||||||||
|