tıklayınız

09 Ocak 2017 tarihinde yine bu köşede yukarıda tıklayınız yazan linkten okuyabileceğiniz yazımda Gemi hakkında görüşlerimi çok kısa da olsa belirtmiştim.

Şimdi o gemi suya indi ve geldi Üsküdar rıhtımına bağlandı. Bağlama yeri tam belli olmadı ama idareten Beşiktaş motorlarının yanında duruyor. Daha işin başında gemiyi bağlayacak yer bulamadılar. Gemi konusu yıllar önce meclise gelince, ben ve birçok belediye meclis üyesi arkadaşım karşı çıkmış ve bunun 'müsriflik' olduğunu; "sonra gemiyi ne yapacaklarını bilemeyeceklerini ve bu duruma gelinince, gemiyi ne yapacaklarını, benim onlara belki o zaman söyleyebileceğimi" de söylemiştim.

Güya, deniz, boğaz görmeyen Üsküdarlılara bir hizmet olduğunu ve fiyatının da 5-6.000.000.-TL yi geçmeyeceğini söylemişlerdi.
Sayın Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, hatta "Gemi bu rakamın üzerine çıkarsa yaptırmayacaklarını...." da belirtmişti. Bu ifadeler meclis zabıtlarında var.

Bugün söylenen o ki; “Üsküdarlıların Gemisi” resmi ye yakın bir şekilde 13.500.000.-TL civarına mal olmuş. Buna işletme giderleri dahil değil tabi. İmkanı olmayan halkımıza denizi, boğazı göstermek onların düğün dernek gibi eğlencelerini boğaz keyfiyle gerçekleştirmeleri sağlamaya çalışmak Belediye görevleri arasında sayılabilir. Ancak bunun için tüm Üsküdarlıların parasını lükse yatırmak da neyin nesi anlamak mümkün değil.

Geminin denize indiriliş ve Üsküdar’a geliş merasimine katılmadım, ancak gemiyi bağlandığı yerde bir boğaz gezisine çıkmadan önce kendimce denetledim. Bu izlenimlerimi paylaşmak isterim.
Geminin adı, “ÜSKÜDAR VALİDE SULTAN” içine girince kocaman bir kışlık düğün salonuna girmiş gibi oluyorsunuz.
İlk dikkatimi çeken bir asansörün bulunuşu idi, hemen asansöre yönelerek açık terasa çıkmak istedim ancak bir görevli tarafından YASAK diye durduruldum. İnsan binemez dedi görevli. Sahiden de kapısında “Dikkat Servis Asansörüdür İNSAN BİNMESİ YASAKTIR” yazıyordu. “Yangında Depremde ASANSÖR kullanma” talimatı da eksik değildi. Yanlış anlamayın Deprem yalnız karada olmaz denizde de olur ve etkisini Tusunami, dalga olarak gösterir. Bundan ne çıkarırsanız çıkarın artık ben yazsam ayıp olacak. Bu asansör güya yük asansörüymüş ve aşağıdaki mutfak ile diğer katlar arasında irtibat sağlıyormuş. Tabi bazıları duymamış olabilir ancak mutfak asansörüne monşarj denir ve ebatları daha küçüktür mutfak malzemeleri ve yemek taşımaya yarar. "Bu asansöre insan binmiyor mu?" diye sorduğumda "hayır" cevabı almıştım ve izahat olarak da "malzemeler konuluyor ve düğmesine basılarak yönleneceği kata gönderiliyor" demişlerdi.
tıklayınız'ı tıklayınca göreceğiniz videolarda da görüleceği gibi dağıtılacak çay ve simit gibi ikramlar da bu asansörle insan eşliğinde çıkarılıyor. Ama “insan binemez sözünden” videoda asansörü kullanana ne dememiz gerektiğini anlayamadım.

İşin şakası bir yana, Üsküdarlıların Yüzer Eğlence gemisi Valide Sultan’a adını verenler mutlu ancak; rahmetli Valide Sultan yaşasaydı ne derdi bilinmez.

Geminin estetiği, boğaza yakışıp yakışmadığı, bazı teknik özellikleri vb. üzerine birşey söylemeyeceğim. Çünkü estetik üzerine bir değerlendirme çoğu zaman sübjektiflik içerir. Bu konuda “Zevkler ve Renkler tartışılmaz” sözü önem kazanmakta. Ancak bir şeyi eklemeden geçemeyeceğim; bazı ilçe belediyeleri kendi mahallerindeki her çeşit ihtiyaç sahiplerini, bedensel veya diğer engellileri, kadın ve çocukları bu tür boğaz turlarıyla program dahilinde gezdiriyorlar. Bu belediyelerin gemilerinin olup olmadığını araştırınca onların bu işleri kiralama suretiyle yaptıkları gözlemledim. Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim, tabi uzman değilim böyle bir gemi ne kadara çıkar bilemiyorum eğer 13.500.000.-TL yani yaklaşık 3,850.000.-USD makul bir rakamsa; sorun yanlış hesaplama yapıldığından bahisle 2 mislinden fazlaya mal oluşundadır. Ancak aynı gemi daha ucuza yapılabiliyorduysa eğer bu kere sorun bu zahiri maliyet fazlalığının neden kaynaklandığındadır.

Aslında bu benim sorgulamam gereken bir konu ve meclis açılınca daha önce de yaptığım gibi soracağım zaten.
Ancak, Sayın Ahmet Hakan’ın bugünkü “HALKIMIZ İsyan etmiş” başlıklı yazısından sonra aslında sayın Hakan’a sormam lazım, “Çabamız beyhude midir?”.

Son olarak şunu belirteyim, hani gemideki asansörü konu ettim ya yukarıda, gemiye girince, asansörü ölçümledim ve sonra en yüksek yetkiliye sordum "bedensel engelli olan, tekerlekli sandalyesiyle gelmiş vatandaşları yukarı kata nasıl çıkarıyorsunuz?", aldığım cevap; “Tutup kaldırarak çıkarıyoruz.” şeklinde oldu.
"Zaten insan asansörü olmayan asansörün ebatları da müsait değil; değil mi?"diye soracaktım, soru dilimin ucuna geldi ama soramadım...

Engelliler mi engelliydi yoksa bu lüksün içinde boğulan bazı belediyesel düşünce sahipleri mi engelliydi? Ne demek istedim ben de bilemedim ama galiba söylemek istediklerimi açık söylememek istemedim. Bu vesileyle hepinize şimdiden açıkça hayırlı Bayramlar dilerim .



ERCAN ERDEM