Bazı , STK ların Büyükada toplantısı sonucunda gözaltına alınan kişilerin ilk duruşmalarına çıkma süreleri yaklaşırken Almanya’nın eski Başbakanlarından Gerhard Schröder’in Türkiye’ye gelerek sayın Cumhurbaşkanıyla görüştüğü ve bunun üzerine ilk duruşmada, tutuklu yabancı sanıkların kısıtlamasız ve Türk sanıkların yurt dışına çıkış yasaklı olarak tutuksuz yargılanmaları kaydıyla salıverilmeleri iddiası üzerinden çıkan adalet tartışması güya şöyle gelişmiş. Yorumsuz olarak olayları sıralayıp gerisini hayal gücünüze bırakıyorum.

-Adamları gözaltına aldılar mahkeme tutukladı, (Berberoğlu suçlamasının aynısı veya çok benzeri)
-Gerard Schröder dava öncesi güya Türkiye’ye gelmiş,
-Schröder’in gelerek sayın Cumhurbaşkanıyla görüşmesini sağlayan kişi güya doğudan Zap su dan (Büyük zapsuyu) gelmiş,
-Bu görüşme sonrası güya salıverilme, hukuki bir şekilde gerçekleşmiş,
-Yabancılar hemen yurt dışına gitmişler, yerliler yurt dışı çıkış yasağı konulduğundan burada kalmış,

Tüm bu mişli geçmişli güya dedikodu maiyetindeki söylemler üzerine sayın Adalet Bakanı “Almanya ile pazarlık yapıldığı iddialarının kabulü mümkün değil.” dedi. Zaten kimse kabulünü beklemiyordu.
Ancak, Almanlar bizler gibi olmadıklarından olayı Almanya da aşağıdaki şekilde sorgulamışlar. Alman tarafını da yazıp bırakayım artık, yoksa parmaklarım kaşınıyor, kendimi tutamıyorum.

-Almanya eski Şansölyesi Sayın Gerard Schröder yakın geçmişte, Rus gaz boru hatları şirketinin yönetim kurulu başkanlığına getirilmiş. Almanya da bu durum yadırganmakla beraber kimse engel olamamış. Çünkü Schröder bu işin Alman-Rus yakınlaşmasına hizmet edeceğini falan açıklayarak ben Alman çıkarları için bu tür işlerde bulunuyorum demiş.

-Bizdeki bu tutuklamalar olunca, Almanların Adalet, Hukuk anlayışıyla bizimkilerin anlayışı örtüşmeyince arkadaşlar tutuklu kalmış,
-Duruşma yaklaşınca Doğu Anadolu Zap Suyu tarafından esen yel ile sayın Schröder Sayın Cumhurbaşkanı ile temasa geçmiş,

-Alman gazetelerinden birisinde yayınlanmış aşağıdaki karikatüre göre tutuklular Hukuk sistemimiz çerçevesinde salıverilmiş.








































Karikatür ve yukarıda dile getirilen Alman tezine falan sakın inanmayın!
Bunlar yalandır ve Batının bizi kıskanmasının bir sonucu dur.

-Alman gazeteciler Schröder’in bürosunu arayıp Türkiye Cumhurbaşkanı ile salıverilme meselesini görüşüp, görüşmediğini sormuşlar. Sayın Schröder’in sekreteryası, “Sayın Schröder, Alman vatandaşının kurtulmasından memnuniyet duymaktadır.” Mealinde bir açıklamayla olayı geçiştirmiş.
-Alman gazeteciler aynı soruyu Sayın Merkel ve Alman hükümet yetkililerine sormuşlar, verilen cevap ve açıklamalar “Sayın Schröder’e bu katkısı için teşekkür ederiz.” şeklinde imiş.

Dikkatiniz çekmek isterim ki;
Bu dedikoduların!!!!!! dolaştığı gazetelerden “Die Zeit” isimli gazetenin Türkçeye tercümesi “zaman” dır.

Yahu nedir çektiğimiz bu batılılardan, köprülerimizi kıskanıyorlar, tünellerimizi kıskanıyorlar, 3. Havaalanımızı vb. kıskanıyorlar, sonunda liderimizi de kıskanmaya başladılar.
Bugün, “Yetti artık siz kimsiniz be?, sizin cibiliyetiniz nedir? Siz bizim muhatabımız değilsiniz, seviyemizde değilsiniz, kıratımızda değilsiniz, kalitemizde değilsiniz, sizin bağırıp çağırmanız önemli değil biz bildiğimizi okuyacağız. Kim bunlar? Batılılar, dış güçler. “ böyle diyerek
Yarın da, “Dostumuz, kardeşimiz, siz -dış güçleri- ülkemizde, ...tepemizde ağırlamaktan mutluluk duyduğumuzu belirtmek isteriz.” böyle diyerek, dik durarak, ancak kurtulmak mümkündür bu gafillerden......

Artık bir şey söylemiyorum sizi sizle bırakıyorum. Allah sabır versin.


ERCAN ERDEM