Türkiye son zamanlarda, Doğan medya gurubunun, -medya işi de olan-, iktidar destekçisi bir başka guruba satışını konuşuyor..
Rivayet muhtelif ama, en dikkate değer ve şüpheyi calip taraf, satış işleminin finansmanı..
Cari sistemin ana unsurlarının (iktidar yandaşlığında) , 2019 rotasında -seyir halinde olduğu, cümlenin malumu..
Kendi kaderlerini, Reis'in kaderine bağlamış olmak, siyasi bir tercih olduğu kadar, secerelerini de ilgilendiriyor, bağlıyor..özgür irade bugünler için var....
Mono blok bir yönetim anlayışının toplumda belli oranda karşılığı var, ama bu , hukukun keenlemyekün -yok sayılması- bakımından yeterli değil..
Kalan kırıntılar üzerinden, bir durum değerlendirmesi, "tasarrufun, hacmi ve niteliği bakımından- not edilmeyi gerekli kılıyor.
Satış için kamu kaynaklı kredi kullanılmış. Alıcı tarafında "kredibilite" şüphesi yaygın, iki yıl ödemesiz bir dönem avantajı sağlanmış, ek olarak da, - finansal güçlüklerin yaşandığı bu zamana uygun olmayan-, kredi faizinin, piyasaya göre düşük olduğu iddiaları var..
Piyasanın büyük başlarının , finansal darboğazda yaşadıkları ödeme güçlükleri nedeniyle, ard arda , yeniden yapılanma düzenine girdikleri düşünülünce, Doğan medya donanmasının satışının , anılan şartlarda kredilendirilmesi, ancak siyasi bir müdahale ile söz konusu olabilir..
Kamu kaynaklı kredilerde, siyasi müdahale yoluyla kayrımcılık, satış işleminin sıhhatini doğrudan etkiler..
Piyasada, benzeri ballı kredileri almaya amade çok sayıda gurup varken, "alıcı"ile ilgili özel tercihi, işleme "hile" karıştırıldığına karine teşkil eder..
"Satış konusu" kamunun bilgil alma hakkını ile doğrudan ilgili olunca ve kamuya ait kaynaklar, "sebil" ölçeğinde, -bir gurup yararına- bahşedilince, satış, özel hukuk alanından çıkıp, kamu düzeni ile ilgili bir tasarruf haline geliyor.
Kamu düzeninin ihlali, işlemin tarafların dışında, bütün kamuoyunun menfaati ile doğrudan ilgilidir.
Bilgi alma hakkı "temel bir insan hakkı olup, kimsenin keyfi tasaları/ tasarrufları ile göz ardı edilemez. "Donanmanın satışı", iki büyük tüccarın alış verişi ile sınırlı olmayıp, bütün kamusal düzen bakımından , masaya yatırılması gereken, ihlaller tehlikesi taşımaktadır.
Kamu düzenini temel insan hakları bağlamında ihlal eden tasarruflar yok hükmünde olup, zamanaşımı ile de geçerlilik kazanamaz..
Mesele bir "al ver "meselesi değildir.


ADALETLİ YARGIÇ