Cumhurbaşkanı seçimlerinin 2. tura kalıp kalmaması konusu büyük ölçüde AKP siyasetini beğenmeyip bir ders vermek isteyen geçmişte AKP’ne oy verenler tarafından belirleneceğini düşünmek gerekir.
Bu amaçla da belki Sayın Erdoğan’ın karşısına birden fazla alternatif sunmak akıllıca olabilir. Çünkü; 7 Haziran 2015 tarihindeki seçimlerde AKP oylarının %10 kadarı diğer partilere kaymıştı. Ancak seçmen MHP nin yani Sayın Bahçelinin seçimden hemen sonra açıkladığı Sayın Erdoğan lehindeki uzlaşmaz tavrı tüm denklemleri bozmuş ve 1 Kasım 2015 seçimlerinin önünü açacak konjonktürü sağlamıştı.
Önüne gelen topa sayın Erdoğan çok iyi vurmuş ve seçimleri yenileterek AKP oylarını tekrar toparlamıştı.
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde halka Cumhurbaşkanı adayları için çoklu seçenek sunmak, Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. Tura kalması konusunda AKP li küskünlere ilk turda bir uyarı seçeneği sunacaktır.
Uyarı yapmaya ihtiyaç duyan aklı selim AKP li seçmen 2 hafta sonra fikrini isterse değiştirebileceği bu oylamada AKP’ne bir ders verebilir.
Bu ortamın yaratılabilmesi için AKP ve MHP nin oluşturduğu Cumhur İttifakı dışında bir ittifakı 2. turda oluşturmak gerekecektir.
Ancak bu ittifak Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda seçim pusulası üzerinde yapılamayacağı için, bu ittifakın 2. turda yapılacağı açıklaması seçim öncesi halka/seçmenlere çok iyi anlatılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki; Cumhurbaşkanlığı seçimi 2 turlu bir seçimdir.
İkinci turun gerçekleşmesi, bu seçimi daha demokratik ve sıhhatli yapacaktır.
İki turlu bir seçimde 2. tura kalıp kazanan kişi belki de nitelikli bir çoğunluk elde etmiş , sayılabilecektir.
İki turlu seçimlere örnek olarak Fransa Başkanlık seçimlerini gösterebiliriz.
Yıllardır Fransa Başkanlık seçimlerinde LE PEN (önce babası sonra kızı) 2. Tur için anahtar konumundadır.
Fransa Başkanlık seçiminde Le PEN ve MACRON 2. tura kaldıktan sonra 1. turdaki ilk tercihlerini kendi adayları lehine kullanan seçmenler 2. turda oylarını MACRON lehine konsolide ederek tercihlerini belirlediler.
Belki de bu seçim Türkiye’nin önünü açacak bir kurtuluştur ve İyi değerlendirilmelidir.
Önümüzdeki 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimin sonucunu, önceleri sıklıkla AKP genel Başkanı Sayın Erdoğan lehine oy kullanmış ancak sağduyu sahibi olan seçmen belirleyecektir.
Cumhur ittifakının karşısındaki ötekileştirilmiş blok bu fırsatı iyi kurgulamalı ve akıllıca bir demokratik ittifak kurabilmelidir.
Tüm bunların dışında, duvara çarpmaya giden ekonominin, ekonomiyi bu hale getirenler tarafından” duvara çarpma anının” muhalefetin üzerine yıkılmaya çalışılması olasılığı da göz ardı edilmemelidir.
Tatlı su kurnazları ve devletini/milletini/halkını değil de kendi çıkarlarını düşünenler, her türlü kurnazlığı yapabilirler.
Belki de bazılarınıza tuhaf gelecek "ütopik" bulunacak, bu bakış açısı seçimlerde şu iki zor denklemi doğurabilir.
Hatırlayacağınız üzere Sayın Cumhurbaşkanı, hakkı olan 1,5 yıllık süreci kullanmamasını neredeyse bir vatanperverlik olarak sundu.
Bu noktayı da denklemlere dahil edersek eğer;

1- Sayın Cumhurbaşkanı eğer 24 Haziran Seçimlerinde seçilirse arabayı (Türkiye) kullanmaya devam edecektir. Bu durum (ümit etmem ama), Sayın Erdoğan kumandasında önce duvara çarpmamıza, sonrasında dibe vurarak bir sonraki seçimde ayağa kalkmamıza ve bu kurtuluşa 1,5 sene önce kavuşmamıza olanak sağlayabilir.

2- Sayın Cumhurbaşkanı eğer önümüzdeki seçimleri kaybedebilir. Enkazı kaldırmak muhalefete kalır. Bu durumda, muhalefete büyük bir zorluk kalacaktır. Bunu da görerek şimdiden uyarıları yapmak lazım.
Sonra, “Ya, dedik işte, bunlar bu memleketi idare edemezler. Verin bize tekrar iktidarı.” durumuna düşmemek lazım.
Yani, geçici bir süre, ekonomik yıkımın “ötekileştirilenlerin” üzerine yıkılması olasılığını da hesaplamak lazım.
O zaman, bu vatanseverlik göstergesi olarak gösterilen” Seçimi, 1,5 yıl öne alarak millet için feda etme olayı.” kurnazlık olarak kendini açıkça gösterir ve farklı sonuçlar doğurur.

Allah sonumuzu hayır etsin.


ERCAN ERDEM