Hiçlik, Reis ve Sekreterleri ile Koalisyon düzeni - 05/07/2018 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Seçimlerden sonra hiç yazmadım. Bekledim, ne olacak diye, ancak bir şey olacağı yok olduğundan, bari yeminler öncesi bir şeyler yazayım dedim.
Seçimde ne oldu? Sorusunun cevabını uzun zaman sonra belki çözebileceğiz. Sonuca bakarsak, 1-AKP belli sebeplerle 8-9 puan oy kaybetti. 2-CHP belli sebeplerle 3-4 puan oy kaybetti. 3-Reis kazandı. 4-MHP kazandı 5-İyi Parti, Saadet , BBP, DP ve diğer bazı partilerin veya fikirlerin temsilcileri ne işe yarayacağı belli olmayan TBMM ye girerek kişisel olarak kazandılar. 6-Akşener, Demirtaş, Karamollaoğlu ve Perinçek kaybetti, 7-Kılıçdaroğlu ve İnce için bir şey söylemek CHP klasiği bu denklemde daha mümkün değil. Sayın Kılıçdaroğlu bireysel olarak kazanmasa bile demokrasiye kazandırdı. Sonuç, aslında koskoca bir hiçlik. Ne oldu diye soranlara, “Hiçççççç” demek yanlış olmaz yani. Kısaca, “Reis” reisliğine alaturka sistem içerisinde devam edecek. Bazıları için seçimlerin 1,5 yıl öne alınmış olması, reis'in son döneminden kurtarılmış 1,5 yıl olarak da telakki edilebilir. Reis, hemen hemen her konuda kendisi için başarılıdır. O kadar başarılıdır ki; kendisine oy vermeyenlerin nefretini bile kazanmıştır. Kendisinden nefret ettirebilmek bile büyük başarıdır. Bu nefret kendi oylarını konsolide etmede büyük etken olmuştur. AKP içerisinde ki bir kısım seçmen ki %10 civarı tahmin ediliyor. Yaklaşan ekonomik buhranın atlatılabilmesi için “Reis” dışında bir İnce ışık görememiş ve oyunu yine ona vermiştir. Esas soru, CHP den İYİ partiye giden oyların matematiksel ışığında milliyetçi oyların (MHP+İYİ parti= 11+10=yaklaşık 21) nereden türediğidir? Bu soruların cevabını bulan Hiçliğin de cevabını bulur. Aslında bu bizce değil, ama, Bahçeli, Reis ve ABD (batının bir bölümü dahil) üçgenince biliniyordu zaten? Kısaca, bizim bilmediğimiz/bilemediğimiz her şey “Dış güçlerce” iç güçlerin yardımıyla tezgahlanmıştı. Galiba da doğru olan buydu. Biz, kendi kendini yönetmeye bırakılamayacak kadar önemli bir ülkeyiz galiba. Seçim üzerine ne söylesek boş, yanılma olasılığımız %75. Olayları gördükçe neler döndüğünü ancak anlayacağız ve iş işten geçmiş olacak. Yani “Atı alan Üsküdar’ı geçti” misali. Zaten ülkenin tek hakimi olan Reis , kendi sübjektif anlayışları üzerinden ülkeyi istediği gibi yönetecektir ve bunu kendine göre hak etmiştir…… Ülke artık Reis'in tamamen kontrolünde bir koalisyon ile yönetilecektir. İttifak ile koalisyon, kelime oyunlarıyla farklı gösterilmeye çalışılsa da bu “tükürdüklerini yalamama” oyunu dur. Seçim ittifakı yaptığın kişiye mahkum bir seçim sonucu ortadayken, mahkum olduğun kişilerden fikjr bile alsan bunun adı “KOALİSYON” dur. Millet bunu yer mi? Çoğu yer. Sen yer mi sin? Bu sorunun cevabı ayna da gizli. Gelelim Reis’in sekreterlerine; Reis şu sıralar kendisine sekreter seçimiyle meşgul. Sekreter deyince yanlış anlamayın, aklınıza, çoğunlukla telefon ve randevu trafiğini idare eden bay/bayanlar gelmesin.(Bizdeki alaturka sistemde aklınıza gelebilir de, takdir sizin.) Aklınıza, ABD deki tanımıyla “Secretary of State, Secretary of Defence” tiplemeleri gelsin. Sonuçta, Reis kendi sekreterlerini seçecek, tahminimce seçimini sorgulayan değil, emirlerini sorgusuz yerine getirecek olanlardan yapacaktır. Tabi koalisyon ortağını da kendi üzerinden kollayacaktır. İş bitmiştir, bundan sonraki seçimler, uyuma, uyutulma, nefret tohumlarının dengesi ve ekonomik çöküş üzerinde şekillenecektir. Bunun aksi ve Türkiye’nin aydınlığa çıkması mümkün mü? Sorusunu kendimize sorarsak eğer, Her şeye rağmen “Evet çıkabilir” demek en azından teorik olarak mümkün. Eğer Reis kendisinden sonra ”Tufan” gerçeğini görür, faniliğinin gerçekliğine döner ve herkese, her şeye rağmen kuvvetler ayrılığı, evrensel demokratik ilkeler ile gerçek adalet düzenini, bu 5 yıllık dönemi içerisinde, döneminin sonuna doğru bile olsa tesis etmeye kalkarsa, meşhur "dış güçlerin" oyunu bozulur ve Reis herkesin REİS’i olabilir. Sonrasında da, Reis ve Reisciklere gerek kalmadan Türkiye aydınlık geleceğe kavuşabilir. Ben Reis'in yerinde olsam koalisyon olayında tek bir yere bağlanmam diğerlerini de bu işe bulaştırırdım. Bırakırlar mı? Zor ama imkansız değil. Her şey, maalesef Reis ve güya gizli yardımcılarının ellerinde. Bilmem anlatabildim mi? Anlayanlar, anlamayanlara anlatsın. Ama, daha çok anlatacak şey olacak, neler göreceğiz neler. Hep beraber inşallah. ERCAN ERDEM |
|||||||||
|