Hişt, hişt... geliyor. Ne geliyor? YSK kararı geliyor. Hadi maşallah, nur topu gibi bir bebek doğacak inşallah.
3 Nisandan beri yazıyorum, ancak çok arkadaşım seçimlerin iptali için; “olmaz, olamaz” nasıl olabilir ki?diyorlar. Bu serzenişler bana eski Türk filmlerin deki ”nolmaz, nolamaz” şeklindeki abartılı vurguları hatırlatıyor. Normal, dünya normlarında bir demokrasi ve hukuk düzeni ile kuvvetler ayrılığı prensibine sahip olmayan ülkelerde beklenen, YSK kararı gibi kararların çoğu zaman, olması gereken bir hukuk kararı yerine siyasi ve taraflı bir karar olmasıdır. Nitekim 11 kişilik kurulun oy çokluğuyla karar verebileceği söyleniyor. Tabi bu durum haklı olarak kapalı kapılar arkasında gerçekleşiyor. Ben aslında seçimin kazananının Sayın Ekrem İmamoğlu olduğunu bile bile iş kazaya gelmesin diye "İPTAL" çıkabilir kesin olmayan öngörüsünde bulunarak “TOTEM (Tılsım), yapmaya çalışıyorum galiba.
Yani, aman böyle düşüneyim de tersi olsun gibi.
Daha ağır bir "TOTEM " olarak söyleyebilirim ki; bugün yapılacak kurul toplantısından siyasi bir karar çıkma oranı yüksektir. Bu siyasi karar tek fark ile iptal yönünde olabilir. Artık, o duruma geldik ki, karar iptal olmasa bile karar siyasi dir. Ancak bu durum, başka durumların işareti sayılabilir. İşin nerelere varacağını tahmin bile edemeyiz.
Araştırmaların, (delillendirme işinin) sonucu beklenecek diyerek kararı uzatmak mümkün mü? bilemiyorum. Türkiye de her şey olabiliyor maalesef. Bu uzatma süresi ramazan bayramının sonuna kadar uzasa ve sonuç iptal çıksa belki seçimleride 11 ağustos kurban bayramının 1. Gününe oturtabilirler yani. Olmaz mı? olmaz deme, olmaz, olmaz. Bu kadar "TOTEM" bana bile fazla geldi. Ne olacaksa olsun artık. Bekleyip bugün veya yarın göreceğiz. Bu 11 kişinin vereceği karar kesin, yanlışta olsa kesin.
Esasında kimse tartışmıyor, işlerine gelmiyor bazılarının, herhalde, Kaos seviyorlar . 2 Turlu seçim bütün bu kaotik ortamı yok ediyor aslında. İlk seçimde %50 üstü oy alan seçilmiş oluyor, yoksa seçim 2. Tura ve en çok oy alan 2 kişi ile kalır ve bu 2 kişi 15 gün sonraki seçime girer, en çok oy alan kazanırdı. Biz de daha rahat ve sağlam bir seçim yapmış olurduk, tercihlerimiz daha gerçekçi yansırdı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde buna göre yasa hazırladık, neden bu sistemi yerel seçimler için de kanunlaştırmadık. Kimler kimlerin elini tuttu acaba? Bu kaos ortamı mı? hedefleniyordu. “Kurt dumanlı (puslu) havayı sever” misali bu karmaşadan bir kurt veya kurtlar, birileri faydalanıyordur herhalde. Sahi, bu kurt veya kurtlar kim/kimler?


ERCAN ERDEM