BİSİSTEM - 24/07/2019 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Demokrasilerde serbest seçim, olmazsa olmaz bir kuraldır. Ancak seçim, demokrasinin tek şartı değildir. Demokrasinin esas şartı 50+1 le seçimi alınca istediğini yapamamaktır. Yani, kalan 49 un haklarını kabul etmek ve ona göre davranmaktır. Hatta, bazı seçimlerin nitelikli çoğunluk esasına göre yapılması demokrasi için doğru olandır. Örneğin Anayasa değişikliği veya sistem değişikliği, böyle bir çoğunluk sonucu yapılmalıdır. Bizdeki alaturka demokrasi seçimi 50+1 şekliyle kazanmayı istediğini yapmakta yeter şart görüyor. Ayrıca, kuvvetler ayrılığı olmadan demokrasi olmuyor. Kuvvetler ayrılığı varmış ayaklarında, kuvvetler birliğini tesis eder ve dolaylı, dolaysız yollarla her şeyi kendine bağlarsan, değil demokrasi ancak çorba olur. Bu da bizi getiriyor sistemsizliğe. Hani şimdilerde tartışılıyor ya, “CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ” diye alaturkalık ötesi bir şey. İşte aslında o başkanlık sisteminin sistemsizleştirilmiş halinin Sayın Bahçeli tarafından güya CUMHURLAŞTIRILMIŞ yutturmacasıdır. Kısaca, bizde sistem falan yoktur. Bizdeki sistemsizlik, demokratik bir yönetim şekli yerine Oklokratik bir diktamsı idaredir. Bu da sistem değil olsa olsa sistemsizliktir. Jean Jacques Rousseau oklokrasiyi demokrasinin yozlaşmış hali olarak değerlendirir. Platon için ise “demokrasi” istenilmeyen bir yönetim şeklidir.
Demokrasiyi yasalı ve yasasız demokrasi olarak iki şekilde ele alan Platon’a göre, yasasız demokrasi sapkın bir rejimdir. İşte o da oklokrasi oluyor. Farsça da kullanılan “bi” olumsuzluk eki bazı şekillerde Osmanlıca ve Türkçeye de girmiştir. getirilir örneğin biçare (çaresiz), bihaber (habersiz), gibi bunların bazıları Türkçeye de girmiştir. Bu nedenle, uydurma da olsa sistemsizliği “BİSİSTEM “ diye adlandırsak belki daha alaycı bir vurgulama olarak dikkat çeker. İşin özünde, bizim güya sistem tartışması dediğimiz ve koca koca adamların TV programlarında tartıştığı “Bisistem” (okunuşu biiisistem gibi olsa uygun olur) olmayan sistemimizin halidir. Tüm bu sistemsizliğin en büyük müsebbipleri Sayın Anayasa Profesörü Burhan Kuzu ve bazı diğer zat-ı muhteremler dir. Hani hocam diyordu ya Anayasayı geçirelim sonra “uyum yasaları” hemen geçer falan diye. İşte öyle uyuttular insanı. Ah Burhan hocam Ahhhhh, ne söyleyelim sana. Şimdi de çık TV lere tercihen Ahmet Hakan’a ve o muhteşem hitler vari bıyığınla kes ahkâmı ve taşı bizi geleceğin Türkiye’sine, bakalım daha neler bulacaksın Başkanlık Sistemi üzerine yazdığın kitaptan o soğukkanlı halinle. Tabi, kabahat sende değil. Sen Başkanlık dedin onlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet etme sistemi dediler, kabahat sende değil!!!!!!!..... Hocam seni de bu işte çırak çıkarttılar ve BİÇARE bıraktılar gibi, sahiden öyle mi oldu? Ses versen de anlasak. ERCAN ERDEM |
|||||||||
|