Bu yarış neden? anlamakta zorlanıyorum. Galiba birçoğunun adına utanıyorum da, ama elden bir şey gelmiyor. Bazılarının siyaset anlayışı bu galiba?
Sosyal medya yıkılıyor. Bir çok Büyük Şehir ve İl,İlçe belediye Başkanı, Twitter, İnstagram vd sosyal mecralardan El-Aziz ve Malatya ya nasıl yardıma koştuklarını anlatmak için yarışıyor, kendilerini "Ben nasıl yardım sever bir Başkanım "diye tanıtmaya çalışıyor. Bazıları, hayvan ve insan kurtarma sayılarını belirterek yarışın hassasiyetine dikkat çekiyor. Bazıları ise (Altında Başkan ismi yazmasalar keşke) vatandaşlar için yardım noktaları duyuruları yaparak nerelere yapılabileceğini belirtiyor. (Bence olması gereken sadece bu.) Aslında, bu yardım yarışından çok reklam yarışına dönmüş durumda. Yıllarca Belediye Meclis Üyesi olarak İlgililer anlatmaya çalıştığım Peygamber Efendimizin Hadislerinden olduğu da ifade edilen "Sağ elin verdiğini sol el görmesin." sözü ve "Bir elin verdiğini öbür elin görmesin." Atasözüne ne kadar bağlı Başkan ve ilgililerimiz olduğunu tespit etmiş bulunuyorum. Şirazesinden çıkmış/çıkarılmış bu işlere (REKLAMLARA) umarım bir gün birileri engel olur da bu reklamcılar adına utanmaktan kurtuluruz. Kimseye reklam yapmayın demiyoruz. Her şeyin yeri ve zamanı farklı. Görevinizi yapın, sizi zaten takdir edeceklerdir. Bunları takdir edilmek ve milletin gözüne sokmak için yapmayın. Deprem bölgesinde boy gösterme meselesi ayrı bir durum. Vatandaş samimiyetsiz el sıkmaları anlar (Umarım).Vatandaşın acısını paylaşmanın reklamının birilerine faydası oluyorsa vay halimize. Bunların haber değerini bile anlayabiliyorum ama kendi kendine yapınca biraz tuhaf olmuyor mu? en azından.
Bu işlerin sorumluları çoğunlukla medya dan sorumlu kişilerdir. Bu kişiler, hani bir benzetmede atıf yapılır ya onun gibi, " Adamı, rezil de ederler, Vezir de ". Tabii bazıları da medya sorumlularını böyle yönetmeye zorluyor olabilir. Bu durumu da göz ardı etmeyelim. Kimsenin hakkını yemeyelim "Adaletli yargıç" olalım.
Sayın Cumhurbaşkanımız da emrindeki ilgili Bakanlardan sonra bölgeye intikal etmiş. Yaralıları ziyaret ettmiş. Allah rahmet eylesin, vefat edenlerin ailelerine taziyede bulunmuş ve sonunda TOKİ tarafından yapılacak afet yerleri için talimatlar vererek yer tespitini de buyurduktan sonra sahneden şimdilik çekildi görünüyor. Bu yazıyı neden yazdım? Epeydir yazmıyor izliyorum. Ancak, bu reklam işleri beni çıldırtıyor. Bu yazıyı siz de düşünün, rahatça küfür edin ve rahatlayın diye yazdım. Küfrü bana bile edebilirsiniz en azından tepkinizi göstermiş olursunuz. Yalakalıkların ve yapmacıklıklar ile samimiyetsizliklerin HALK'ın çoğunluğu tarafından anlaşılabilir olduğu günlerin gelmesini umar, deprem felaketinde vefat edenlere Allahtan Rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar dilerim.

Not: Merakımdan sorayım dedim, o yıkılan binaları kimler yaptı? Eksik çimento, demir veya mühendislik hataları var mı?
Tam bu satırları yazarken bir arkadaşım aradı ve dedi ki;
"Yolsuzluğun olduğu yerde Yoksulluk olur, Yoksulluğun olduğu yerde de, Ölüm kader olur." sonrada ekledi, bu sözü bir deprem profesöründen duymuş ve beğenmiş paylaşayım dedim.

ERCAN ERDEM