Değerli okurlar
Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk'ün vefatından sonra, 26 Aralık 1938 de Ankarada 1. Olağanüstü kurultayını yaptı. Kurultayda Cumhurbaşkanı ismet İnönü değişmez Genel Başkan ve MilliŞef unvanları verildi.
Partinin onayına sunulan, Tüzük değişikliğine göre, partinin değişmez Genel Başkanlığı sadece üc şekilde boşalabilecekti.
1- vefat
2- Vazife yapamayacak hastalık
3- istifa
Tabiiki bu, demokrasiyle alakası olmayan ebedi Genel Başkanlık, daha sonraki yıllarda ki dönemlerde Partinin başına çok iş açacaktı. Halk sizin hiç anlamayacağını zannettiğiniz kadar, bilgisiz, ilgisiz, cahil ve az akıllı değildir. Ve nitekim de, öyle oldu. 14 Mayıs 1950 de yapılan 9. Dönem Milletvekili Genel seçimlerini
%55.2 oranında oy alarak 416 Milletvekilini parlementoya sokarak Demokrat Parti kazandı.
CHP bu secimlere İsmet İnönü Genel Başkanlığında girerek, %39.6 oy alarak ,Parlamento ya 69 milletvekili sokabildi . Böylece uzun yıllar sürdürdüğü , tek başına iktidarını kaybetti.
Şimdi, bu siyasi tarihimizin, gereksiz gibi gözüken aslında çok büyük dersler çıkartabileceğimiz kronolojik bilgileri neden verdim ? Dün, CHP Istanbul il Başkanlığı kongresi öncesi, önemli bir gelişme yaşandı. Mevcut il Başkanı olan Sayın Canan Kaftancıoğlu'nun, karşısında aday olacağı beklenen , Sayın Cemal Canpolat, Sayın Genel Başkan ile yaptığı görüşme sonrası, aday olamayacağını açıkladı.
Bu tek adayla gidilecek bir kongrede, Büyük Kurultay delegelerinin de, tek adayın yazdığı listeden seçilmesi demektir. Büyük kurultay delegelerinin eğitim durumları, yaş, cinsiyet, meslek gibi tüm demografik yapıları ve sürekliliğini, istatistik olarak ele alırsak, buradan Sayın Genel Başkana rakip çıkamayacağını görürüz. Bu da Halkın, vatandaşların ve özellikle Cumhuriyet Halk partisi üyelerinin temsil edilmesi açısından doğru bir siyasi yol değildir.
Siyaset rekabettir. Hele hele Kuva-i Milliye nin ,direnişin Partisi Emperyalizmle mücadele etmiş ve etmeye devam etmeye iddiası olan , Cumhuriyet Halk Partisinde siyaset , cesaretle Dik durmaktır. Doğrulariısöylemektir . Muhalefet etmektir. Karşı durmaktır. Baskıya karşı direnmektir. Adaleti aramaktır. Demokrasi açısından bakarsak, tek adaylı kongreler, bizi tek adaylı Büyük kurultaylara götürür. Sonunda nemi olur ? Halk bütün bu yaşananları görür ve analiz eder. Seçimlerde ona göre değerlendirir.
Bırakınız, il kongrelerinde rakipler çıksın. Bırakınız, Büyük Kurultayda Genel Başkan adayları çıksın. Korkmayınız rekabetten. Korkmayınız yeni fikirler, projeler üretenlerden. Yeni Liderlerden .

Sevgi ve Saygılarımla



Emre Gülener