Anayasa'ya Yargı darbesi.. - 10/03/2020 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile önüne gelen bir davada, yeni rejimin "ucube" Anayasasına adeta bir yargı darbesi yaptı.
Cumhurbaşkanı ile ilgili sert ifadeler kullanan bir kişiye, Türk Ceza Yasasının "cumhurbaşkanına hakaret" eylemini düzenleyen 299 maddesinden değil, 125. maddesi ile düzenlenen "hakaret" suçundan ceza tertip etti. Mahkeme gerekçesinde, 16 Nisan 2017 Referandum sonrasında, "cumhurbaşkanın tarafsızlığının hukuken ortadan kalktığına" işaret ederek, "sanığın, Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığı sıfatıyla yaptığı icraatlarından dolayı değil, siyasi bir kişilik, parti başkanı olarak gerçekleştirdiği eylem ve sözleri nedeniyle hakaret suçu işlediğini " hükmüne dayanak yapmış bulunuyor. Mahkeme ; hakaret eylemini oluşturan sözlerin, Cumhurbaşkanlığı sıfatı ile ilgili olmayıp, iktidar partisi genel başkanı olması nedeniyle söylendiği ve cumhurbaşkanının tarafsızlığının Anayasa değişikliği ile hukuken ortadan kalkmış olduğu için de, Cumhurbaşkanlığına hakareti düzenleyen Türk Ceza yasasının 299. maddesi değil , 125. madde ile düzenleneni basit "hakaret" kapsamında kaldığı kararına varmış. Gündelik siyasete tercüme edilecek olursa ; Hem Cumhurbaşkanlığı şapkası hem de Genel Başkanlık şapkası ile siyasi söylemde bulununca, siyasi karşılıklara muhatap olunabilinir, aşırı söylemler ancak ve sadece "hakaret" kapsamında değerlendirilir, cumhurbaşkanlığı makamının manevi şahsiyeti günlük siyasetin dışında ve üstündedir. Özetle, kürsünün önüne cumhurbaşkanlığı forsunu takıp, siyasi muhataplarına saydırma eylemi, sadece Türk Ceza yasasının ,ancak sıradan siyasetçi yurttaşlara sağladığı koruma teminatı altındadır, ayrıca cumhurbaşkanlığı "makam "korumasından yararlanamaz. Anayasa değişikliklerinde acil ve gündelik siyasi ihtiyaçlar için alelusul Anayasa'dan silinen, "Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir" hükmüne rağmen, 46. Asliye Ceza mahkemesinin bu kararı ile, 2.5 milyon civarında mühürsüz oy pusulalarının kullanıldığı şaibeli bir Referandum sonucu yürürlüğe giren ve kendi içinde sayısız çelişkili maddeler içeren Anayasaya-, "çağdaş anayasacılığa uygun" bir yargı darbesi yapmış oldu. 46. Asliye Ceza mahkemesinin, aynı zamanda, anayasa dersi niteliğindeki bu kararına karşı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, istinaf incelemesi için itiraz başvurusunda bulunmuş. Başsavcılık makamı, Cumhurbaşkanlığına hakaret kapsamında cezalandırma talep ediyor. Cumhuriyet adına olması gereken müdde-i umumilik makamı, cumhurbaşkanlığı adına iddia makamı gibi davranarak yaptığı bir değerlendirme ile İstinaf başvurusunda bulunuyor.. Ne yazık ki, Bu anayasanın neresinden tutsanız elinizde kalıyor....!! Bahar Soylu |
|||||||||
|