(“SHOW BUSINESS” ve CORONA - 18/03/2020) diye yazdık, ıhhhhhh, (PALAVRA PALAVRA PALAVRA - 26/03/2020) diye yazdık yine ıhhhhh. Olayı kavrayan yok, anlayan yok, kafayı çalıştıran yok, zarafet yok. Peki ne var? AY…R var, MEGALOMANİ var, abuk subuk ne varsa, var oğlu var. Kusura bakmayın mecburen oturduğum TV karşısından aniden fırlamak zorunda kaldım ve geçtim klavye karşısına hırsımı tuşlardan alıyorum. Kafanızı ütüleyeceğim için şimdiden kusura bakmayın.
Neden, koptum koltuğumdan? Şundan, neredeyse tüm kanallarda Sayın Cumhurbaşkanı hitap halindeydi. Kime mi? Belediye Başkanlarına, dün de aynı REİS İl Başkanlarına konuşuyordu. Vallahi sayabildiğim 7 adet TV kanalı da aynı şeyi emir komuta zinciri içerisinde veriyordu yani kanal değiştirsen de her yerde aynı şey, zaten evde kalmaya mecburuz ve onu da seyretmeye mecburuz. Ben, kim konuşuyor?, Cumhurbaşkanı mı? Yoksa parti genel başkanı mı? Nedir bu? derken baktım bir kanalın ekranının altında “Cumhurbaşkanı ERDOĞAN Belediye Başkanlarına VİDEO KONFERANSLA hitap ediyor” yazıyor. Sayın Cumhurbaşkanı her zamanki büyük nezaket ve zarafetiyle “Salgınla mücadele günlük politikanın malzemesi olmamalı” mealinde bir cümle kurdu ve ben fırladım yerimden. “Uleeeeen” “bak şu zarafete, ya”, “bak şu zarafete, be” gibi veciz cümleler kurdum. Budur, işte budur dedim. Bir de baktım ki; İl başkanları AKP il başkanları, Belediye Başkanları sadece AKP’li Belediye Başkanları imiş peki, onlara hitap eden kim? Sayın Cumhurbaşkanı. İşte dedim kendime, politikacı budur dedim salgını politika malzemesi yapmamak budur dedim ve içimden bu zarafet, bu akıl ve her şey için kutladım kendilerini, tabii ki içimden. Peki, sayın Cumhurbaşkanını hepimiz biliyoruz da “Yahu kim bunlar?” başlığını ne için attım?. Şimdi oraya geliyorum. “EKÖNÖMİ” harika gidiyor, bu salgında laftan başka bir şey yok. Devlet bankaları güya kredi verecek hem de KGF destekli. Şubelerde birer kişi var. İlgiler, yetkililer ortada yok, telefonlar açılmıyor. Esnaf kredi alacak, sabah 05.00 de kuyruğa giriyor ki, evrak vere. Evinde otur diyorlar ancak emeklilere ramazan öncesi 1.000 .-TL verecekler ya onları bankaya çağırıyorlar tabii üstü kapalı.
Peki özel Bankalar, onlar da KGF destekli maaş gibi düzenli ödemeler için insanlar işlerini kaybetmesin diye kredi verecekler güya. Onlarda fırsattan faydalanmak istiyorlar. Turizm battı, Bakanı aslanlar gibi daha yeni TV ye çıktı ve konuştu ancak ne söyledi? anlamadım, benim eksiğimdir muhakkak. NYTimes gazetesi grafikler yayınlıyor ve Türkiye’nin salgındaki durumuna hızlı artış olarak dikkat çekiyor. Tüm bunlardan sonra kendime kızdım. Yahu dedim kendime, hiç mi? İyi bir şey yok? Bir anda TV ye tekrar gözüm takıldı. Bir İtalyan küçük çocuk İtalyanca ve Türkçe, Türkiye’ye, Türk halkına teşekkür ediyordu. Nedir? falan derken baktım İtalya ve İspanya’ya yapılan yardımların resim ve videoları ekranlardaydı , yardımların üzerindeki zarif abartısız, gösterişten uzak etiketleri görünce ne kadar megalomaniden uzak olduğumuzu ve alçak gönüllülükten taviz vermediğimizi anladım!!!!!!!!!. Allahtan bizim yöneticiler çok tevazu sahibi idiler ve Peygamber Efendimizin “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli” emrine uygun hareket ediyorlardı. Yardım yaparken ve yardım toplarken ki bu zarif adamlar kimlerdi acaba? YAHU, kim bu AY…lar? Nereden geldiler bu kendini bilmezler Mustafa Kemal’in ülkesine? ve nasıl uzaklar Peygamber Efendimizin (S.A.V) zarafetine, insanlığına?



ERCAN ERDEM