Yahu, yazmayacağım artık diye kendi kendime söyleniyorum, sonra öyle bir şey oluyor ki, dayanamıyorum. Hepinizden özür dileyerek yazıyorum, tahammülünüz için ayrıca teşekkür ediyorum ve konuya geçiyorum.
İşte bu, budur, liderlik budur okkalı adamlık budur!!!!!. Eyyyyy siz başka şeyler peşinde koşanlar, yok ziraat bankası, yok eski genel müdürü, yok İBB sekreteri, yok muhalefet yapmıyorsun, daha çok bağır falan filan derken Reisim!!!!!!! İşi bitirdi. Ne yaptı? dediğini yaptı. Ne demişti, mealen?
“ Bize Kuvvetler ayrılığı değil birliği lazım.” İşte sana birlik. Yasama, Yürütme ve Yargı kavramları birlik ve uyum içinde, işte budur, buuuu. Reisim bir de güzel çığır açtı artık. Danıştay, Bakanlar kurulu veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile yeni karar almayı da böylece iptal etmiş oldu.(şaka)
Nasıl mı?
Şöyle;
Reis bir kararname ile bu değişikliği yapar ve Ayasofya’yı Cami ilan edebilir miydi?
Cevap, EVET.
Peki, neden yapmadı? Tatlı su kurnazlığı yaparak, güya Ayasofya’yı kuvvetler birliği yöntemiyle fonksiyonsuz bıraktı ve boşluğu Cami olarak doldurdu. Şimdi bunu ahali maalesef yer. Yedi de zaten. Ancak batı bunu yemez ve arkamızdan güler. Aman canım gülsün batı ne olacak? kim ki onlar? Ben de öyle diyorum zaten kim onlar? Ayasofya Cami olmalı mıydı? Evet olabilir. Nitekim oldu da zaten. Peki kim yaptı? Tabii ki REİSİM!!!!!! yaptı. Bu böyle biline. Ya, bu Danıştay nereden çıktı? O da işte bu işin temizlikte kullanılan sabunu, sabun ne işe yarar? ortalığı temizlemeye yarar, temizlemezse başka işe de yarar, en azından ortamı kayganlaştırır. İşte Vakıf senedi falan tam sabun gibi, yaklaşık 86 senedir bu vakıf senedi yok muydu ki, 1934 de bakanlar kurulu müze kararı vermiş. Danıştay’ın bunca sene aklı neredeymiş? Bırakalım bunları peki bu iktidarın aklı 18 senedir neredeymiş? Peki vakıf yetkililerinin aklı 86 senedir neredeymiş. Bir bakanlar kurulu kararı veya kararname eskisini hükümsüz sayar zaten, ben hukukçu değilim ancak mantık bunu söylüyor. En basitinden bir kanun veya bakanlar kurulu kararını değiştirmek için yenisi çıkarılmıyor mu? Bunda da öyle olmalıydı. Ah şu şark kurnazlığı ahhhhh. Düşünün bir ülkede eski kararları değiştirmek için Danıştay iptali gerekli. Tabii ki ben abarttım biraz, ancak her kanun değişikliğinde adama sorarlar artık “Danıştay iptali yapıldı mı? diye.” Tabii, sizde şunu sorarsınız, soracak adam var mı? Sondan bir evvelki soru şu olmalı, bu kadar tatlı su kurnazlığı içerisinde Ayasofya da Namaz caiz midir? Hadi Diyanet, sen de bir cila yap bitsin bu iş. Bakalım Ayasofya’nın İmamı kim? Belki de var veya hep vardı veya bugün açıklandı .
Acaba bu akşam Reis mi? açıklayacak. En meşhur İMAM o olacak.
Kurnazlığa kakmadan ben öyle uygun gördüm diyerek yapsaydık olmaz mıydı? Bal gibi daha iyi olurdu.
En son soru; Mesele Ayasofya’nın samimiyetle Cami olarak ibadete açılması mıdır? Yoksa bu iş duygularımızın oya tahvili hesabımı dır?
Biraz geç oldu ancak hepinize hayırlı Cumalar. Haftaya Cuma Ayasofya da İnşallah. Yıllar sonra ilk resmi Cuma da Reisime yakışır değil mi ama.


ERCAN ERDEM