Seçimler biteli neredeyse 1 hafta oluyor. Muhalefet mecliste kaybetti, hatta CHP daha fazla kaybetti. AKP de küçüldü, ancak MHP ile Cumhur ittifakı olarak meclis çoğunluğunu aldı. Esas olarak Cumhur başkanlığı seçimi önemliydi. Seçimi, Kılıçdaroğlu mu kaybetti? yoksa Erdoğan mı kazandı?
Sorunun cevabı zor, ancak Erdoğan kazanmak için her şeyi yaptı. Seçim adil miydi? Hayır. Ancak muhalefet kendinden o kadar emindi ki, dolmuşa binmiş gidiyordu. Şimdi dolmuş durdu ve yolcuları alakasız bir yerde bıraktı. Öyle ki; Muhalefet liderlerinin tümü balkonda, Kılıçdaroğlu dün milletvekili yemin törenini izleyici balkonundan izledi. Yüzünde garip bir tebessüm vardı, manasını çözemedim. Bugün ise Sayın Cumhurbaşkanı yemin edecek ve görevine yeniden resmi olarak başlayacak. Ben hem TV seyrediyorum hem de sizlere bu ön yazıyı hazırlamaya çalışıyorum. Bu ön yazıda, kabine açıklanmadan fikirlerimi yazacağım. Sonrasında yarın kabine sonrası düşüncelerimi paylaşacağım.

Birinci bölüm;
durumu başlıklarla özetlersem,
-Sayın Cumhurbaşkanı öyle ya da böyle seçilmiştir.
-Bu programı çok önceden planladığı anlaşılıyor. Çünkü tüm bakanları meclise alarak korumaya aldı.
-Sayın Cumhurbaşkanı, Atatürk Türkiye’sinin 100. Yılında Türkiye’nin başında oluyor gibi.

Bu gerçekler ışığında Erdoğan ne yapmak istiyor? Diye sormak gerekir.

Şöyle ki;
-Acaba partisini yeni bir varise mi hazırlıyor? (damat vd.)
-Bizim bilmediğimiz neler biliyor?
-Sıhhati nasıl?
-Kendisinden sonra tufan mı? diye düşünüyor.
-Yoksa bizim bilmediğimiz/bilemeyeceğimiz bir nedenle Türkiye’nin olumlu açıdan geleceğini mi hazırlayacak?
-Devletin derinlikleri bunları mı kurguladı?

Bu ortaya karışık salata dan sonra, bence Erdoğan, Yerel seçimleri, özellikle sevdası olan İstanbul’u geri almak için kolları sıvamış. Çalışmaları da vermekte olduğu ve vereceği mesajlarla belli ediyor. 1994-1999 yıllarında başkanı olduğu İBB Meclisinde 10 Kasım günleri, saygı duruşunda bulunmak ancak bir ANAP meclis üyesinin “Fatiha eşliğinde saygı duruşu” yapılması teklifiyle aşılabilmişti. Hala da aynı şekilde gidiyor. Ancak şimdi, Atatürk milliyetçiliğinin daha çok farkına vardı ve Atatürk’ün hedeflerini gerçekleştirdik/gerçekleştiriyoruz anlamı taşıyan, çok doğru bir şekilde gençlerin duygularına yönelmiş videolar yayınlatıyor.
Bu çerçevede, yeni politikalara geçiş yapacaktır. Hatta belki, muhalefetin ortaya koyması gereken ve artık gerçekleştirme hayallerinin bir başka bahara kaldığını bildiğimiz atılımları yapabilir.
Bunların hepsinin işaretini yeni kabine ve bazı kurumların başına gelebilecek yeni yüzler bizlere verecektir.
Bu arada, CHP, MYK seçim sonuçları da hala bekleniyor. Nasıl olacak bilemiyorum? Ancak “eski tas, eski hamam.” Deyişi sanki CHP ye cuk oturacak gibi. Sayın Kılıçdaroğlu için Soner Yalçın bir yazı yazmış linkten okuyabilirsiniz. Yazılarım arasında bahsettiğim ve yanlış bulduğum bir etnisite temalı konuyu anlayamadığını belirterek, neden yaptığını sorgulamış.
TIKLAYINIZ

Şu anda Erdoğan yemin için Meclise geçiyor, bu durumda, 2. Bölüm, yarın, bir başka deyişle “arkası yarın”. Bakalım sürprizlere açık Cumartesi nasıl geçecek. İyi hafta sonları.

İkinci bölüm;




ERCAN ERDEM