Sayın Ahmet Hakan 28 Ocak akşamı TV programında konuklarıyla "Başkanlık Sistemi" ni tartıştı.
29 Ocak gününde de ben bu köşeden ‘’Bay BAŞKAN Yürütmeye Hazırlanıyor’’ başlıklı bir yazı yazdım. Yazımda kısaca Sayın Ahmet Hakan'ın bu programında, başkanlık sisteminin içinin doldurulamadığından bahsetmiştim.

31 Ocak Cumartesi günü ise Sayın Ahmet Hakan "Isterseniz krallık sistemine geçin’’ başlıklı yazısında, rejimin adının ne olmasından çok, rejimin "Hukuk, Adalet, Özgürlükler" rejimi olmasının gereğinin altını çizerek TV programında oluşturulmak istenen ancak bir sonuca bağlanamayan düşünceyi bağlamış gibi olmuş. Kendi deyimiyle hadi EYVALLAH!

Bugün, rüzgarlı ancak ara sıra da olsa güneşli İstanbul pazarında Sayın Hakan’ın yazdığı ‘’Erdoğan’ın istediği başkanlık sistemi, değil’’ yazısını okuyunca yazımın başlığındaki gibi "Eeyyy!" diye gürlemek geldi içimden. Kimseye gürleyemediğim için Sayın Hakan’a gürleyeyim bari dedim.
Sayın Hakan, bana kızmazsınız inşallah!

Yazınızda bu kere de Sayın Erdoğan’ın yaptığı açıklamalardan hareketle, yürütmenin yargı dışı bırakılacağı izlenimiyle geldiğiniz nokta; Sayın Erdoğan’ın isteğinin ‘’diktatörlük sistemi’’ olduğuna işaret ederek başkanlık tartışması yapmanın "abesle iştigal’’ olduğu fikrinize katılıyorum.

Ancak, geçen çarşamba TV programınızda, başkanlık sistemi üzerine yaptığınız tartışmanın, gündem gereği mecburi bir ‘’abesle iştigal ‘’ olduğunu vurgulamak durumundayım.

Platon, şöyle diyor; ‘’Diktatörlük, doğası gereği Demokrasiden doğar. Kölelik ve istibdatın en ağır biçimi ise ileri derecedeki özgürlükten’’ Eflatun’a ait bu sözleri alın çağımızın siyasi ‘’a la turque’’ düşünürü, filozofu Bay Başkan’ın yıllar önce söylediği ‘’Demokrasi benim için bir araçtır; amaç değil.’’ sözleriyle bir karşılaştırın bakalım ne oluyor?
Hani bir de ‘’İleri Demokrasi…..’’ falan vardı ne oldu ona?

Okhlokrasi nin olduğu ülkemizde ikdidar olmayı gerçekten düşünenler ‘’Eeyy!... Çekilin ben geliyorum.’’ diye efelenerek iktidar olabilirler ancak. Bu söylemin yanına efendiliği, zarafeti de katıyorlarsa hani, tadından yenmez. Biraz abartılı olacak ama bulunabilirse ‘’Eeyyy!... "diye efelenen bir muhalefet efesi, bir tokatla karizmasını çizerse iktidar efesinin, atarlar onu içeri görür gününü! İşte o zaman olur Okhlokrasi nin lideri.
Aha işte böyle idare edilir bu memleket. (Yanlış anlaşılmasın memleket ve halkımız hak etmiyor bunları. Ama ne çare, başka türlü nasıl koyacağız durumu ortaya anlayan için?)
Ne başkanlık, ne krallık, ne diktatörlük, ne padişahlık, ne sultanlık; ne olursa olsun ben hukukun üstünlüğünü, adaleti, şeffaflığı, insan hak ve hürriyetlerini, hukuk, devlet karşısında eşitliği içinde barındırmayan hiç bir rejimi istemiyorum arkadaş.
Ne gaza geldim sizin yüzünüzden Sayın Ahmet Hakan, breh breh breh...
Eeyyyyyyyyyyyy!... var mı bana yan bakan?


Ercan Erdem