Yüzleşirken, yüzümüze gözümüze bulaştırmayalım...

28 Şubat" Post modern darbesi" ile ilgili olarak soruşturmalar başladı...
Dönemim , önde gelen asker bürokratları ile başlayan soruşturmaların nereye uzanacağı şimdilik bilinmiyor, toplu soruşturmaların ,iddianame aşamasına kadar, gerek konu ve gerekse kovuşturulanların kimliği bakımından çeşitlilikler gösterdiği ve yargılama sürecinin buna göre şekillendiği bir gerçek......

12 Eylül darbesi ile ilgili dava da açıldı.. Hukukçular farklı görüşler ileri sürüyorlar . 12 Eylül Anayasası ve darbeciler ile her türlü karar vericilerin idari, mali,cezai sorumsuzluklarına dair ek 15'nci maddesi, Referandumda % 92 ile kabul edildiği için , yargılamanın hukuken mümkün olmadığına dair görüşleri ileri süren , yabana atılamayacak ağırlıkta hukuk adamları var..

28 Şubat ile ilgili, Milli Güvenlik Konseyi kararlarının altında , dönemin Başbakanı ve Hükümetin ilgili bakanları olduğu için, alınan kararların meşruluk kazandığı ve tatbik edildiğine dair görüş sahiplerine göre de, muhtemelen ,yargılama yapılamayacağını iddia edenler çıkacaktır..

Askeri müdahalelerin Demokrasi ideali üzerindeki olumsuz ve geriletici etkisi modern dünyada artık tartışılmıyor...
Hukuki açıdan da , haksız ve kanuna aykırı eylemler olduğu açık..
Her türlü otoriter yöntemler ve darbe dönemi uygulamaları, sadece Demokrasimizin sicilini bozmuyor,mağdurlar ve mazlumlar yaratıyor..
Her şey oldubitti, geçmişte kaldı,tarihe havale edelim, tarihin yargısına bırakalım düşüncesi, Adalet inancı ile bağdaşmaz..

Demokrasiye yapılan hukuk ve kanun dışı müdahaleler ile yüzleşmek,toplumsal barış ve Demokrasinin geleceği bakımından önemlidir..

Burada önemli nokta, yüzleşmenin hukuk içinde yapılmasıdır...

Darbe teşebbüsleri ile ilgili görülmekte olan ve Silivri yargılamaları olarak anılan davalarda ,"adil yargılanma" hakkını ihlal eden uygulamalar konusunda şikâyetler mevcut ve bu durum yargılama sonuçları ile toplumsal vicdanın buluşmasını engelleme potansiyeli taşıyor..

İktidara yakın medyanın,hiçbir hukuki kaygı gözetmeden kaba rövanşist bir yaklaşım içinde görüntü vermeleri , 28 Şubat soruşturmaları bakımından da bir risk olabilir...

Türkiye, bu yüzleşmeleri, kamplara bölünmeden yapacak olgunluğa sahip bir ülke ve toplum olarak , hukuk içinde tamamlamalıdır..

Darbeler ve darbe teşebbüsleri ile yüzleşelim derken,yüzümüze gözümüze bulaştırıp,bu önemli fırsatı heba etmeyelim...



Adaletli Yargıç