Sayın Hakan bugünkü yazısını yazmaya başladığı veya düşündüğü dün, yazının basım aşamasına geldiği saatlerde CHP ve AKP ekipleri, AH (Ahmet Hakan) barometresine göre %10 olasılıklı bir koalisyon üzerinde çalışıyorlardı. Basından anladığımız kadarıyla bu görüşmeler 7 saat 40 dakika sürerek cuma akşam saat 21.00 sularında bitmiş.
Ey millet sakın Ahmet Hakan CHP'nin çekilmesini istedi işte diye anlamayın bu yazıyı. Benim görüşüm tamamen tersi yönde. Sayın Ahmet Hakan aslında ''Sakın kalkayım deme o masadan EY CHP, AKP zaten bunu bekliyor'' diye uyarıyor. Ben kişisel olarak böyle okudum sayın Ahmet Hakan'ın bugünkü yazısını. Demek değildir ki yazının içindeki herşeyi tersten okuyalım ama ben en azından başlığı tersten okudum.Yapılan tüm tespitler doğru. Ancak AKP nin CHP nin masadan kalkmasını bekleyerek ''İşte klasik CHP, uyumsuz, herşeye karşı, uzlaşmasız....''
nitelemeleriyle seçime gitme bahaneleri oluşturma tezgahına da düşülmemeli.
Belki de sırf bu nedenle, sonuna kadar CHP masada kalmalı ve AKP'ne ''yeter GARİ'' detirterek havlu attırma noktasına getirmeyi becermeli ve gerekirse Türkiye için fedakarlıklara katlanmalıdır. Koalisyon yapma ihtimali ortadan kalkmışsa veya kalkıyorsa, masadan ilk kalkan CHP olmamalı diye düşünüyorum. Karşıdakine sinirlenerek masadan kalkan değil karşıdakini söylenecek doğru söylemlerle açmazda bırakarak, sinirlendirmek suretiyle masadan kalkmasını sağlamak bazen doğru olandır. Kaçak güreşenin AKP olduğu ve bu oyalamaların Türkiye'yi birlikte ortak akıl çerçevesinde yönetmekten çok seçime götürmeye çalışanın yine AKP olduğunun anlatmaya bile gerek kalmadan Halkın anlayabileceği bir şekilde ortaya konulabildiği bir ortamda ancak masa dağılmalı/dağıtılmalıdır. Bunlar yapılamazsa eğer, arapça, ''seyis''ten türemiş ''bakıcılık, yönetme'' diye anlaşılabilecek ''siyaset'' ne işe yarar ki?



Ercan Erdem