İktidar medya filosu sancak gemisi ve muharip gemilerinde, üç aşağı beş yukarı aynı telakki hakim.. 100 yıl sonra bölgeye dönen, büyük gücün( Türkiye) uyanışının önü kesilmek ve etrafı kuşatılmak isteniyor, olup biten bütün olumsuzlukların kaynağında bu amaca dönük bir şer ittifakı var..
Çok uluslu operasyonlar; hendek kalkışmaları, darbe komploları ile, içerden kuşatılmaya çalışılan ülke, dışarıdan da, Suriye, Rusya, Kafkaslar, Doğu Akdeniz ve Basra körfezi havzalarındaki yeni paylaşım hesapları ile sıkıştırılıyor.. Yeni dış politika hedefinin radar taraması içinde, sadece yakın bölgeler yok, Afrika, Hindistan , Pakistan ve yakın alanları da var..
Enerji hatları, ticaret yolları üzerinden yeni uyanışın ve daha doğrusu uluslararası statükaya başkaldırının bayraktarlığını Türkiye yapıyor..
Nasıl içerde, silahlı ve sivil bürokrasinin, jüristokrasinin vesayeti tarumar edilmişse, hayal gücünü de zorlayacak bir feraset ve mücadele azmi ile, dış yağmacılarınin, vesayet odaklarının hakimiyeti sona erdiliyor..
Bu kadar büyük hedeflerin maliyetlerinin ufak çapta olması düşünülemez, onun için, dört bir taraftan kuşatılma ve tarassut halinde tutulma durumundayız,
Hedefler cihanşumul ama o ölçüde de ağır riskler içeriyor, güç ve statüko dengesi arasındaki kırılmalar, her gün yeni husumetler halinde ortyaya çıkıyor, Hesaplanmış riskler ve kontrollü gerginlik safhaları aşıldı, öngörülmeyen kaos düzeni içerde ve dışarda Türkiyeyi zorlamaya başladı..Buraya kadar herşey normal, büyük oynamanın hesap ve de ihtimal dışı bazı bedelleri olabilir, ama , bu durumdan , sürekl,şikayet halinde olup, mağduriyet parantezine sıkışmak gerçekçi değil..
Siz imparatorluk bakiyesi topraklara, eski imparatorluk hayalleri ile müdahil olacaksınız, şimdiki dönemin muktedirleri de, "ne güzel Osmanlı ihtişamı tekrar diriliyor, sofrada büyük payı ona ayıralım, kadim medeniyetler hatırına.." diyerek, buyur edecekler, hayal ötesi bir durum..!!
Kurtlar sofrasında, eski, yeni yoktur, bugün, kim dayanıklı ise, büyük parçayı alır,veya güçlüler, paylaşır, " kurtlukta düşeni yemek kanundur".. Zamanımızın büyük paylaşımında da, real politik, kurt kanununa tekabül eder,


Serdar Ataer