''Dün, yani 12 Şubat 2016 günü İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi gündemine 193 sayılı rapor ile 2016/289 numaralı dosya muhteviyatı olan bir İSTANBUL KART YÖNETMELİĞİ geldi.'' diye başlamışım 13/02/2016 tarihli yazıma. Ne tesadüftür ki bugün de yine "Dün" diye başlıyorum...

Dün, yani 12 Mayıs 2016 günü İBB Meclis gündemine 135 sayılı rapor ile 2016/289 numaralı ''İSTANBUL KART YÖNETMELİĞİ’’ tekrar geldi. Neden tekrar geldi? Çünkü ben T.C. İstanbul İdare Mahkemesinde Esas no:2016/493 sayılı davayı 16 Mart 2016 günü açmıştım. Sayın mahkeme bu yürütmeyi durdurma talepli dava için İBB'den savunma istedi. "Yönetmelikte Q,W,X harflerinin kullanılmasının nasıl savunması yapılabilir?" derken işte bu yönetmelik meclise tekrar geldi...

Aynı komisyon üyeleri bu kere mecburen TÜRK alfabesindeki harfleri aşağıdaki açıklamayı yazarak,
''Ancak İstanbulkart Yönetmeliğinin madde sıralaması sehven, 17/02/2006 tarih ve 26083 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan, Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13 maddesinin 2.fıkrasında belirtilen " Fıkralar numarayla, bentler harfle, alt bentler numarayla belirlenir. Bentlerin sıralanmasında Türk alfabesinde yer alan bütün harfler kullanılır. Çerçeve maddelerde fıkralar numaralandırılmaz. Fıkraların numarası ayraçla, bentler ve alt bentlerin harf ve numaraları yarım ayraçla kapatılır; "z" harfinden sonra alfabetik sıralama "aa, bb, cc, çç, ... zz" şeklinde yapılır." hükmüne aykırı olarak düzenlenmiştir.'' yönetmeliğin Sehven kanun hükmüne aykırı yazıldığını vurgulamak zorunda kaldılar.

Meclisteki o kadar ikaza ve değiştirelim talebine rağmen nasıl ''SEHVEN'' oluyor anlamak mümkün olmamakla beraber bu acayip yanlışlık için, ''Bu özel değil, genel,genel'' veciz söylemine uygun olarak, ''BU SEHVEN DEĞİL, BİLE, BİLE '' yapılmıştır demem ayıp kaçmaz herhalde...

Dün mecliste bu konu gündeme gelince çıkıp konuştum ve AKP'nin üzerindeki ATALET'in ne kadar vahim bir duruma geldiğini AKP'li arkadaşlara anlatmaya çalıştım. Tabii onlardan bir ses çıkmadı sadece Hukuk komisyonu başkanı arkadaşımız ''biz zaten bunu düzeltecektik karambole geldi..'' mealinde birşeyler söyleyebildi o kadar.

Sonuç olarak böyle bir vahim hatayı zorla da olsa düzelttirerek yönetmeliğin TÜRKÇE yazılmasını sağlamak önemli olmakla beraber ben Kadir ağabey ve kurmaylarının ikazlarım üzerine Türkçe olmayan yönetmeliği onaylamadan geri göndermesini beklerdim.

İşte, tüm bu beceriksizlikler iktidarda uzun süre, zorlamalarla kalmanın göstergeleridir. Bu zorlamalar ve hukuksuzluklar yakın gelecekte devri sabıklar yaratma(ma)k konularını gündeme getirmez umarım.

Not:Merak edenler için bkz. 13 Şubat 2016 tarihli yazım.

Ercan Erdem