"Ergenekon" iddianamelerinde, ordu'nun camileri bombalayarak kargaşa çıkartıp darbe yapacağı ileri sürülüyordu.. Tsk'nın Kermalist, "dinsiz" komutanlarının camilere saldıracağı iddiaları, askeri hassasiyetlerini siyaset stratejilerinin temeli yapan çevrelerde uzun zaman sakız gibi çiğnendi, geceler boyu televizyonlarda sanal infazlar yapıldı, zamanın genelkurmay başkanı ," Allah Allah diye savaşan ordu , nasıl camileri bombalar " diye itiraz etti, yıllarca hapis yattı.. davalar komplo çıktı , ne yazık ki ,bu süreçte ordu'da geniş çaplı tasfiye yapılmış oldu.. Komplocular ve yardakçıları, ağızlarını silip masadan kalktılar, pardon bile demediler...
Tasfiyeye uğramış kadrolara, muhtemelen, dini hassasiyeti olan komutanlar atandı, (komuta katı işgal edilince, genel kurmay başkanının o kargaşada dahi namazını ihmal etmediği ifadeleri....) cemaat denilen yapının, aşırı bir kadrolaşma içinde olduğu iddiaları ciddiye alınmadı, ve yine muhtemelen" din ve dava kardeşlerimizden" zarar gelmez diye düşünüldü...
"Kazın ayağı"nın öyle olmadığı 15 Temmuz akşamüstü ortaya çıktı.. Kemalistler gibi sözde "dinsiz" olmayan, sözde "iman sahibi", sözde "Allah korkusu", olan komutanların emriyle, meclis bombalandı, halkın üzerine ateş açıldı, fütürsüzca katliam yapıldı..
Durum ciddi, artçı şokların ne olacağı kestirilemiyor, hasar tespitı yapılmaya çalışılıyor, mevcut komuta kademesinden emin olmanın kolay olmadığı anlaşılıyor,Olağanüstü Hal ilan edildi, acele yoldan devleti tahkim etmenin yolları aranacak..
Sözde "Dinsiz" Kemalistler yerine getirilen,din/ cemaat bezirganlarının adeta "ispatula" ile kazınacağı anlaşılıyor.,
"Dinsizler" camileri bombalamadı, ama,
" dindar" geçinenler ,TBMM'ni , milleti bombaladı, dinsiz ,dindar ayırımından ziyade, ordu'nun, "hakiki" komutanlara ihtiyacı var...

Hanife Görgülü