Sayın Ahmet Hakan'ın bugün Sayın Genelkurmay Başkanı için ''Hulusi Paşa'ya açık mektup'' başlığıyla yazdığı yazı bir haftalık bekleme sonrası gelen ve değerlendirilmesi gereken bir istifa davetidir ve çok açıktır. Ancak Sayın Ahmet Hakan'ın aynı köşedeki ''Bu işin Tayyipçilikle falan bir ilgisi yok '' başlıklı yazısı ise adaletli olmak adına vicdan açısından çok açık değildir.

Şöyleki;
Yukarıda resmini gördüğünüz yazıda insanların üzerine ateş açan asker bozuntularının insanlıktan nasiplerini almadıkları vurgulanırken veya anlaşılırken, askerlerin dışında bir tarafın da vicdan muhasebesi söz konusu ediliyor gibi hissettirilmeye çalışılıyor sanki. Bu anlatım tarzı için Sayın Hakan'a hak vermek de mümkündür. Çünkü belki de bu ortamda bu yazı da anlatılmak istenen genel bir vicdani davranış, ancak böyle ifade edilebilirdi. İnsanların üzerine ateş açma görüntüleri içinde ateş açanı veya açamayanı, tankı insanların üzerine süreni veya süremeyeni ile teslim olma anları ile sonrası da vardı. Vicdan muhasebesi yapılırken ben kendi payıma Allah bizleri vicdanlı insanlardan eylesin diyerek konuyu kapatıyor, demokrasiyi ve ülkeyi savunurken hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yakınlarına sabırlar ve başsağlığı ile yaralılara acil şifalar diliyorum.
Umarım hep birlikte yeni bir Türkiyeyi birbirimizi ötekileştirmeden dikkatlice yeniden kurarız. Unutmayalım ki bu iş, ''ben yaptım oldu'' yaklaşımından çok muhalefeti de görevlendirerek, ellerini taşın altına sokmalarına imkan vermek suretiyle anlamlı bir yapıya kavuşabilir.

Adaletli Yargıç