Dün, yüz yıldan fazladır Genel Kabul Görmüş olan Kısıklı Meydanı’nın adının “Milli İrade Meydanı” olarak değiştirilmek istenmesi üzerine bir şeyler yazmış ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri için de yazacağımı söylemiştim.
Bugün 7 Aralık 2016 Çarşamba Üsküdar Belediye Meclisi öğleden sonra toplanacak. Bendeniz gündem üzerinde çalışıyorum. Geçen pazartesi günü Meclis toplantısı sırasında biraz üşütmüşüm herhalde kırgınlığımı hala atamadım. Meclis salonunda üşütülür mü? Diyeceksiniz ancak Sayın Belediye Başkanımız Hilmi Türkmen’in deyimiyle Akıllı olan binamızın aklı gittiğinden olacak, ısıtma sistemi çalışmıyordu. Kasten mi yapıldı onu bilemiyorum.(Şaka)
Gündemi sayın Başkan ayarladığı için bilemiyorum pazartesi günü görüşülen konular ilgili komisyonlara gitti meclise getirilir mi? göreceğiz. Normal şartlarda Kısıklı Meydanı’nın ad değişme konusu ile 4 adet Üsküdar da oturan şehidimizin adlarının bazı parklara verilmesi konuları bugün meclisçe karara bağlanacak. Pazartesi günü Mecliste Üsküdar’ımız sınırları içerisinde oturan 24 Şehidimiz olduğundan bahsederek, sadece 4 ü için park ismi vermeye çalıştığımızı bu durumda benim diğerlerinin temsilcisi olarak eşitlikçi bir şekilde de diğerlerine de park talebimi ilettim. İktidara bu parkları hangi kriterlere göre hazırladıklarını sordum. Parkların m2 yüzölçümlerinin birbirinden farklı olduğunu belirterek 15 temmuz şehitlerimizin ne gibi farklılıkları var ki? Biz farklı büyüklüklerde park ismi veriyoruz diyerek ayrımcılığa dikkat çektim. Bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak amacıyla, öneri olarak da Kısıklı’ya Altunizade den çıkarken solda bulunan “Millet Parkı” nın isminin değiştirilmesini ve adının birlikte “Millet ve Şehitler parkı” yapılarak tüm şehitlerimizin, isimlerinin ve olayların anlatımını içeren bir anıtla taçlandırılmasının eşitlik açısından doğru olduğunu anlatmaya çalıştım. Meclis kürsüsünde suratıma baktılar ancak bir cevap vermediler. Bugün eğer meclise konu gelirse bu önerimi tekrarlayıp tüm demokrasi şehitlerimizi aynı çatı altında toplamaya dikkat çekeceğim. Şimdi hazırlıklarımı tamamlayıp meclis toplantısı için yola çıkacağım. Toplantı sonrası durum hakkında yazarak yazımı sonlandırıp bilgi ve görüşlerinize sunacağım.
...........................
............................
Evet, sonunda saat 19.30 da, biraz evvel eve geldim meclis toplantısı bu ay ve bu yıl bitti. Bu yılın son zorlama ve hukuksuz kararları Kısıklı Meydan’ının adının 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 81. Maddesine göre nitelikli çoğunluk olan 2/3 çoğunluk aranmaksızın ve oylamanın, ikazlarıma rağmen, “Kabul edenler, etmeyenler” şeklinde meclise sormak suretiyle “oy çokluyla kabul edilmiştir.” denilerek yok hükmünde bir kararla geçirildi.

1- 5393 sayılı kanunun 81. Maddesine göre adı değiştirilen Kısıklı Meydanı’nın adının değişmesi için meclis üye tam sayısının aranması gereken 2/3 çoğunluğundan vaz geçtim, adı olmayan meydanlara ad koyma yeterli sayısı olan meclis üye tam sayısı bile aranmadı. Kaç oyla kabul edildiği bile belli değil.

2- Diğer maddelerde parklara 15 Temmuz Şehitlerimizin adının verilmesi oylamasında bile “oy birliği ile geçmiştir” denilerek sayı belirtilmeden maddeler riske sokuldu. Hadi burada mahkemeye konu intikal etse
“Oy birliği var nitelikli çoğunluk sağlanmıştır” denilebilir. Ancak, Şehitlerimiz arasındaki farklılıkları dikkate almadılar bile.

Sonuç olarak, Üsküdar Belediyesindeki İktidar gücü hukuksuz bir şekilde, gündemin 1. Maddesi olan Kısıklı Meydanı adının değiştirilmesi maddesini maddeyi “Yok hükmünde “ bırakmak tehlikesiyle geçirdi.
Meclisteki tüm arkadaşlarıma, Şehitlerimiz için bir ortak Park alanı ayırmak ve orada Şehitlerimizin tümünün adını birlikte yaşatma teklifimi tekrar yaptım. Ancak bu iktidarın, “Ben yaparım olur” mantığından başka bir düşüncesi yok. Özellikle Kısıklı Meydanı konusunda Hukuk yoluna başvuracağımı da bilmenizi isterim. Hukuk nasıl Guguk oluyormuş öğrenmeyiz inşallah.

İşin ironik ve trajikomik yanı ise; “Kısıklı Meydanın ismi resmi olarak verilmemiş ki, biz ona ilk defa yeni isim veriyoruz.” İddialarına cevabı yandaki kendi talep yazılarıyla suratlarına vurmamdı, suratlara bakınca çok iyi anladıklarını ancak anlamaza yattıklarını anlıyorsunuz. Madem isim resmiyet kazanmamış, geçtim en az 100 yıllık Halk tarafından kabul görmüş “Kısıklı Meydanı” adını belirterek, insan kendi kendine açmaza düşer mi? kendi yazısında bu ismi vurgular mı? ve buna bağlı olarak değişiklik ister mi? değişecek olan ismin varlığı (Kısıklı Meydanı) ortada olmazsa neden değişikliğe ihtiyaç olsun ki?
Her şeyi göze aldılar, her şeyi yaptılar, böylece de kararları geçirdiler. Bize de şaşkınlıkla bakmak kaldı. Aslında ben tüm bunlara şaşırdığıma şaşırıyorum ya, neyse.





































Hadi koşun, Sayın Ahmet Hakan'ın programı başlıyor. Geçenlerde dolar niye çıkıyor tartışılıyordu bu gece ise doların neden indiği. Halbuki herşey çok net.
Dolar inmek için çıkıyor, çıkmak için iniyor. Bundan da birileri para kazanıyor. Bazıları da niye iniyor?, niye çıkıyor? diye tartışıyor. Üç gün sonra satacak dolar bulamazsa halk ne olacak? Bunu da Sayın Özgür Demirtaş Hocama sormak isterim. Aman Hocam satacak dolar bulamayanlar gider satın alır ve tekrar satarlar deme sakın olur mu? :) :) :)
Hocam, siz Sayın Hakan'ı izlemeyin sakın, saçınızı başınızı yolmayın bari. Bazılarını ekranda seyretmek programda olmaktan beter eder insanı.
Son olarak;
PISA yayınlanmış, vay canına, "Havasız insan araçlarının" olduğu tespitinde bulunan ve "nitelikli çoğunluk" tanımından "siz bana şimdi niteliksiz mi? dediniz anlamı çıkaran dekanların olduğu yerde PISA dan ancak PİZZZZAAAA olur, kulesi bile olmaz.

Önemli not: Ne kulesi, ne pizza sı falan demeyin olur mu?


Ercan Erdem