Sayın Vahap Munyar'dan Scutari'ye - 09/01/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Scutari denilen yer bugünkü Arnavutluk sınırları içerisinde bulunur ve İşkodra diye anılır. Bölgede1474 -1479 arasında Fatih Sultan Mehmet’in yönetiminde önemli savaşlar olmuş ve meşhur İşkodra kalesi tarihe adını yazdırmıştır.
Bizdeki Scutari ise bugünkü Üsküdar dır. Arnavutluk sınırları içerisinde ve Scutari gölü kenarındaki Scutari/İşkodra Üsküdar’ın kardeş şehridir. Arnavutlukta ki Scutari ile Üsküdar’ı mukayese edersek eğer en çarpıcı görüntü, Üsküdar meydanındaki tarih anlayışıyla İşkodra da ki tarih anlayışı arasındaki farktır. Yeni Valide Cami ile Mihrimah Sultan Cami arasındaki Üsküdar Meydanına yapılanlar ortada iken ve tarihe yapılan bu zulmü yapanlar ortada iken Üsküdar’a birazda ‘’kültür-nikah gemisi” penceresinden bakmak lâzım. 1-İğrenç Marmaray ve metro girişlerinin Üsküdar meydanına yani tarihin ortasına bu şekilde yapılmasına müsaade edersen eğer, 2-Fatih’in Mahkemesi diye anılan binanın girişine alüminyumdan çıkmalar yapılmasına göz yumarsan eğer, 3-Tarihi duvarların üzerine reklam olsun diye kendi posterlerini astırırsan eğer,tıklayınız 4-Üsküdar Meydanında belediyeye ait ses aracından hilafet çağrıları yapılmasına müsaade edersen eğer, 5-Ben yaparım olur mantığıyla yüz yıllık ”Kısıklı Meydanı” nın adını milli irade meydanı olarak değiştirmeye kalkarsan eğer, 6-“Kentsel dönüşümü biz başlattık”, “30 yıllık özlemi biz bitirdik” söylemiyle ortaya çıkıp 1983 den beri geçerli olan 2960 sayılı Boğaziçi Kanunun verdiği imar müsaadesini bugüne kadar uygulatmayışını açıklamak yerine sanki yeni bir şey yapmış gibi ortaya çıkarsan eğer, 7-Üsküdar Halkı da ya bu yeni bir şey değil diye sormazsa eğer, 8-..........eğer, 9-..........eğer, 10- . . . ., tabii ki “Kentsel dönüşümün sicili bozuldu, bizimki ‘örnek dönüşüm’ olacak” diyerek, sanki yeni bir şey yapıyormuş edası takınırsın. “-1+1 daire istemiyoruz. Kesinlikle onay vermeyeceğiz.” Diyerek Kanun’un önüne geçer ve kanun, benim dediğimdir edasını takınırsın. Belediye Meclisine her getirdiğin konuyu “Biz çoğunluğuz, istediğimizi geçiririz.” mantığıyla, oy çokluğuyla geçirtirsin. Bosna Bulvarı (NATO Yolu) üzerindeki belediye arazisine rezerv alanı adı altında fazladan imar verirsin ve insanları ticaret alanı adı altında oturmaya mecbur edersin. Scutari/Üsküdar’ın bırakalım imar rantını, tarihi değerlerini, tarihi estetiğini, gelelim bugünkü estetiğine. Estetik kelimesinin isim ve sıfat olarak anlatımı aşağıdaki gibidir. 1. sanatsal yaratıcılığın, sanatta ve yaşamda güzel ve güzellik denen kavramın bilimi, güzeli araştıran bilim dalı. 2. insanda güzel duygusu uyandıran, güzellik duygusuna uygun olan, güzellik duygusuyla ilgili. Yukarıda ki açıklama bir sözlük açıklaması. Estetiğin bir de felsefi boyutu var. Felsefeye girersek zaten çıkamayız. Sayın Vahap Munyar’ın “10 milyon liraya ’kültür-nikah turu’ gemisi yaptırıyor” başlığı altındaki yazısının sol tarafında Sayın Hilmi Türkmen ve gemisinin resmi bulunuyor. Bu gemi talebi Üsküdar Belediye Meclisine ilk geldiğinde, muhalefetçe, çok pahalıya mal olacağı, gereksizliği, işletme masrafları yüzünden başa bela olacağı, koyulacak yer sıkıntısı, ekonominin durumu ve bu durumda geminin gereksizliği, vb. yanlışları üzerinden konuşuldu. (Konuşuldu dediğim, sadece muhalefet anlattı) Ancak iktidar, yazıda belirtilen şekliyle ücretsiz kültür turları, nikâh-düğün törenleri yapılacak gerekçesiyle bu gemi yapımını maalesef meclisten oy çokluğuyla geçirdi. Gemi estetiği için söylenecek söz yok, çünkü sayın Belediye Başkanının, kurmaylarının ve oy veren Belediye Meclis Üyelerinin kendi zevkleridir. Boğazda cirit atacak, en azından atması düşünülen bu geminin estetiği hakkında bırakın İstanbulluyu, geminin parasını ödeyecek olan Üsküdarlıya bile bir şey sorulmadı. Gelelim geminin ekonomisinden Sayın Vahap Munyar’ın iyi bildiği gerçek ekonomiye. 2002 yılında devletin ihtiyaç sahiplerine dağıttığı yardım tutarının toplamı 1,2 milyar TL iken 2016 sonun da veriler bu rakamın 30-35 Milyar Tl civarında olduğunu gösteriyor. Yani yaklaşık 30 misli artmış. Bu durumdan ihtiyaç sahiplerinin artmış olduğu sonucunu çıkarabileceğimiz gibi, oy üzerinden yapılabilecek spekülasyonlarla çeşitli fantastik sonuçlara da varmamız mümkün. Bu tutarın ekonomiye kazandırılması amacıyla yatırım açısından sanayicinin önü açılsaydı işsizlik en azından biraz durulmazmıydı? İhtiyaç sahibi kimsenin olmadığı! Üsküdar’ımız da 10.000.000.-TL ye nikâh-düğün ve gezi teknesi yaptırmak, ne kadar doğrudur? Ayrıca, bu işi bilenler bu rakkamın 1,5-2 misli olduğunu iddia etmekteler. İllaki nikâh-düğün ve gezi teknesi ile Üsküdarlıya hizmet vermek istiyordun neden kiralama yoluyla bu ihtiyacı! Gidermeye çalışmadın diye kimse sormaz mı? Biz sorduğumuzda verilen cevap “Ama teknemiz çok güzel oluyor.” şeklinde. Bu karlı İstanbul günü canınızı fazla sıkmak istemem. 2960 sayılı kanunla Boğaziçi estetiğini korumak isteyenlere verilebilecek en estetik cevaptır bu. Hayırlara vesile olur inşallah. Ercan Erdem |
|||||||||
|