Bundan önce “Seçim Mühendisliği İhracatı” başlıklı yazımı yine burada yazmıştım. O yazımda Trump ve Avrupalı liderlerin Türkiye de ki ötekileştirme ve gerginlik yaratarak oy devşirme sistemini öğrendiklerini ve ülkelerinde uygulamaya soktuklarını belirtmiştim. Hollanda, Almanya ve diğerlerini örnek göstermiş ve hatta Trump’ın Şerif leri toplamasını ve onlara ayar vermesinin bizdeki Muhtarları toplama işlerinden sonra ortaya çıktığını belirtmiştim.
Bu sabaha karşı Türkiye saat, ile 03.45 sularında ABD Başkanı TRUMP verdiği bir emirle 59 Tomahawk füzesi ile Suriye rejimin ve belki rejime destek veren başka güçlerin de kullandığı Şayrat hava üssünü vurdu.
Trump Suriye oyununa balıklama dalıyor görünüyor. Ancak ABD nin seçim sonrası durumunu biraz izlemek gerekiyor. Anladığım ve daha önce söylediğim kadarıyla Trump ABD deki egemen devlet anlayışı doğrultusunda eğitildi ve eğitimine devam ediliyor. Şimdilerde Dünya arenasında biraz boy gösterme ve kendisini hissettirme zamanı gelmiş gibi. İşte, ilk icraat Şayrat. Bunu iyi okumak gerekiyor. Tabi ben bir Dış Politika uzmanı değilim, gerçi uzmanı olanların da Suriye ve dış politikalarımızı ne hale getirdiği ortada. Ancak, şunu söyleyebilirim ki, bu saldırı “bende varım, buradayım” demek ve dengeleri hatırlatarak, ABD halkına ve tabi ki dünyaya verilmiş bir mesajdır.
Bir işe yarar mı? Bana göre en çok ABD silah sanayisinden beslenenlere yarar.
Tomahawk füzelerinin tane fiyatının 1,5 milyon USD seviyesinde olduğu bilindiğine göre, yan masraflarıyla birlikte bu saldırının maliyetinin en aşağı 100 Milyon Dolar civarında olacağını hesaplayabiliriz.
Bu durum sonrası esas bizim alacağımız tutum önem kazanıyor.
Soru şu; Acaba, biz son günlerde durgunlaşan ABD ilişkilerini özellikle Suriye ve Ortadoğu ile Rusya ve İran parametreleri üzerinden ne hale sokacağız?
Dün akşam Trump’ın açıklaması üzerine Cumhurbaşkanımız , “Eyyy Amerika, Eyyyyyy Trump kendine gel, böyle atıp tutma, icraat yap, icraat.” kıvamında bir açıklama yaptı.
Şimdiki beklentim, evvelemirde bu referandum ortamında aforizma vari bu şanslı ayar verme işinin ilgili ve yetkili kişilerce halkımıza “İşte biz söyleriz TRUMPET çalar.” tadında, damardan ve bugünden itibaren pompalanacağını düşünüyorum. Bunu neden söylüyorum? Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız geçen gün Sayın Muhtarlara yaptığı konuşmasındaki “Ne aldatan oldum, ne aldanan” veciz cümlesini kısa geçmişi düşünerek söylememeliydi diye düşünüyorum. Belki de Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmalarını yazanlar aldatma ve aldanma konusunda kendi hissiyatlarını yazdılar ve Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu okuyuverdi. Yoksa başka türlü nasıl olabilir ki? Halkımızın böyle bir çelişkiyi atlaması mümkün mü yani, olabilir mi?
Son olarak, tekrar referanduma dönersek, hala “Neden Evet” sorusuna cevap arayanlar varsa , Üsküdar Belediyesinin destek olduğu ve kurum olarak taraf olmasının delillere rağmen cezalandırılamadığı bir hukuk düzeninde bizim için en iyisi tıklayınız web sayfasını ve ayrıca sizin için en iyisi tıklayınız sayfasını da basitçe göreceğiniz Neden EVET? Sorusuna cevaplar açısından incelemenizi önererek mutlu bir hafta sonu dilerim.


ERCAN ERDEM