"Bizim kavgayla işimiz olmaz"
Başbakan Erdoğan, resmi temaslarda bulunduğu Tunus'tan Türkiye'ye döndü. Binlerce kişi Erdoğan'ı karşılamak üzere Atatürk Havalimanına akın etti. Başbakan Erdoğan Atatürk havalimanında kendisini karşılamaya gelen onbinlerce kişiye hitap etti
Başbakan Erdoğan, resmi temaslarda bulunduğu Tunus'tan Türkiye'ye döndü. Binlerce kişi Erdoğan'ı karşılamak üzere Atatürk Havalimanına akın etti. Başbakan Erdoğan Atatürk havalimanında kendisini karşılamaya gelen onbinlerce kişiye hitap etti. İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında satır başları:
"İSTANBUL'U YÜREKTEN SELAMLIYORUM"
"Sevgili kardeşlerim, sevgili İstanbullular, çok değerli yol arkadaşlarım. Ninelerimi bacılarımı selamlıyorum. Alın terini ekmeğine katık etmiş çiftçi, köylü, tüm işçi kardeşlerimi selamlıyorum. Türkiye kadar büyük, vakur, ağırbaşlı genç kardeşlerimi selamlıyorum. Şu anda İstanbul'dan İstanbul'un kardeşi Saraybosna'yı, Bakü'yü, Bağdat'ı, Şam'ı, Gazze'yi, Mekke ve Medine'yi selamlıyorum."
"Elbette İstanbul'u tekrar tekrar selamlıyorum. Her semtiyle her sokağıyla İstanbul'u yürekten selamlıyorum. Sizlere Fas'taki, Cezayir'deki, Tunus'taki kardeşlerimin selamlarını getirdim. Rabbim birliğimizi dayanışmamızı daim etsin inşallah. Biz hiç bir zaman gönüller yıkmanın tarafında değil gönüller yapmanın tarafında olduk. Ama dik durduk dikleşmedik. Bizim kavgayla, vurup kırmayla, vandallıkla işimiz olmaz. Değerli kardeşlerim biz yapmayı biliriz."
"MİLLETİN ALIN TERİNİ ONLARA YEDİRTMEYİZ"
"Şimdi altını çiziyorum, faiz lobisine rağmen buralara geldik. Ve bu faiz lobisi şu anda borsada spekülasyonlara girmek suretiyle bizi tehdit edeceğini zannediyor. Şunu bir kere çok iyi bilmeleri lazım. Bu milletin alın terini biz onlara yedirtmeyeceğiz. Bir bankanın genel müdürü çıkıp da bu vandalizmi organize edenlerin yanında olduğunu söylüyorsa bunlar karşısında bizi bulacaktır. Biz bugüne Türkiye ekonomisini büyüterek geldik. Biz buralara insanımızı yücelterek geldik. Artık dünya Türkiye'yi konuşuyor, Türk insanını konuşuyor. Böyle bir dönemde nereden çıktı bu işler? Biz bugüne ya sabır diyen zafere ulaşır diyerek geldik."
"76 MİLYONUN HİZMETKÂRIYIZ"
"Herkes şunu bilsin biz Türkiye'yi kardeşlikle büyüterek bugünlere geldik. 76 milyonun hiçbir ferdini ayırt etmedik. Kardeşlerim birileri diyor ki, 'Başbakan yüzde 50'nin başbakanı olduğunu söylüyor.' Elinize diline dursun. Biz bugüne kadar 76 milyonun hizmetkarı olduğumuzu söyledik. Türkiye'nin en doğusundan en batısına kadar ayırt etmeden hizmet götürdük. Bizim karşımıza dikilenler bu hizmeti kimler yapıyor diye karşımıza dikildiler. Sandıkta başaramadığımızı sandık dışı yollarla başaracağız dediler. Kimsenin düşüncesi bizim nezdimizde ötelenmiş değildir. Bakın yüzde 50'nin demiyorum. Biz 76 milyonun efendisi değil hizmetkârıyız. Biz birlikte Türkiyeyiz. Türkiye'de yaşanan hadiseleri bütün tarafsızlığımızla okuruz, analiz ederiz, değerlendiririz, ondan sonra da adımımızı atarız. AK Parti'nin amacı çatışma kutuplaşma asla değildir. Ama şunu da bilmeleri lazım, biz Asım'ın nesliyiz. Bu birilerinin işine gelmiyor. Ne diyor Akif;
"YUMUŞAK BAŞLI İSEM, KİM DEDİ UYSAL KOYUNUM?"
"Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! Boğamazsın ki! Hiç olmazsa yanımdan kovarım... Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu"
"Değerli kardeşlerim emaneti veren millettir, emaneti alacak olan da sadece millettir. Millet dışında hiç kimse gelip de bu emanete el uzatamaz. Sandık dışında hiç kimse bu emanete kastedemez. 10 buçuk yıl boyunca bu emaneti kutsal bildik canımız gibi koruduk. Bundan sonra da canımız gibi korumaya devam edeceğiz."
"BURASI YOL GEÇEN HANI DEĞİL"
"Hiç kimsenin ama hiç kimsenin bu ülkede hukuksuzluk yapmasına, demokrasiye kastetmesine, vandallıkla yakıp yıkmasına, şehirlere, kamu mallarına zarar vermesine göz yumamayız. Şimdi Gezi Parkı'nda sayısı 15'e bile varmayan ağaç için yapıldığı söyleyen gösteriler bugün arkasında 3 kayıp bıraktı. 2 gencimiz hayatını kaybetti, 1 başkomiserimiz şehit oldu."
"Kardeşlerim bu gençlerin ölümü ne kadar önemliyse benim polisimin şehadeti de en az onlar kadar önemlidir. Bu polis kimin polisi? Ne için hizmet yapıyor? Bizim can güvenliğimiz için görev yapıyor. Yeri geliyor teröristin, yeri geliyor anarşistin, yeri geliyor vandalizmin karşısına dikiliyor. Diyorlar ki, 'polisi çekin.' Burası yol geçen hanı değil. Kamu malına, insana varıncaya kadar herkese saldıranlara karşı polisimiz görevini yapmıştır. Yeri gelmiş aşırı güç kullanmış olabilir. Onlarla ilgili, başbakan yardımcım da söyledi, içişleri bakanım gereğini yapıyor. Bunlar üzerinden kimsenin de bize saldırmaya hakkı yok. Baş komiserimizin daha doğmamış bebeği anne karnında yetim bırakıldı. Şehirler yağmalandı, bunlar Türk bayrağını yakacak kadar azgınlaştılar.
"HER NE YAPACAKSAK HUKUKLA YAPACAĞIZ"
Sokaklarda kağıt toplayarak hayatını idame ettirmeye çalışan gencimize de kastettiler. Gazeteciyim diyerek, sanatçıyım diyerek, siyasetçiyim diyerek son derece sorumsuz bir şekilde kışkırtmanın alâsını yaptılar. Demokratik gösteri özelliğini kaybederek vandallığa dönüşen bu eylemler artık son bulmalıdır. Samimi hissiyatlarıyla yola çıkıp terör örgütlerinin oyununa gelen vatandaşlarımız artık bu oyunu görüp uzak durmalıdır."
"Her ne yapacaksak hukukla, demokrasi içinde yapacağız. Bunun dışında her yolu, 76 milyon gayri meşru görüp karşısına dikileceğiz. Sevgili kardeşlerim siz 10 gün boyunca vakardan, aklı selimden, sağduyudan taviz vermediniz. Şimdi buradan evlerimize dağılacağız. Vakardan, aklıselim ve sağduyudan asla taviz vermeyeceğiz. Sizin elinizde tencere tava yok değil mi? İşte bu çok önemli. Siz sokaklarda tencere tavayla dolaşanlardan değilsiniz. Bu gençlik elinde bilgisayarıyla dolaşanlardan olacak. Birlikte Türkiye ülküsü için mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Gençler, kardeşlerim siz mazlumların umudusunuz. Siz Ortadoğu'nun Balkanlar'ın örnek gençlerisiniz. Siz büyük düşünecek, büyük adımlar atacak, büyük hedeflere adım atacaksınız. Siz oyuna gelmeyecek, aldanmayacak, aldatmayacaksınız."
"TÜRKİYE'NİN YÜKSELİŞİNİ HİÇ BİR KUVVET ENGELLEYEMEZ"
"Hepinize teşekkür ediyorum. Sizin şahsınızda Türkiye'nin tüm gençliğini kucaklıyorum. Yeryüzündeki tüm kardeşlerimi gönülden selamlıyorum. Sevgili İstanbullular emin olun Türkiye'nin yükselişini hiçbir güç, Allah'tan başka, engelleyemez. Şehit başkomiserimizle hayatını kaybeden iki gencimizi rahmetle yad ediyor, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Ölsek de sevinin, eve dönsek de. Sanma bu tekerlek kalır tümsekte. Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir. Allah yar ve yardımımız olsun, bahtımınız açık olsun diyor hepinizi Rabbime emanet ediyorum."