BEKİR ÖZTÜRK/GİRESUN



Zonguldak'ta maden ocaklarından emekli olduktan sonra memleketleri Giresun'a döndüklerini belirten baba Şinasi Yayla, şöyle konuştu: “Bizim iki oğlumuz var. Ben ikisini de 20 yaşına getirene kadar büyük mücadele verdim. Çocuklarımı topluma faydalı olmaları için üniversiteye verdim. Büyük oğlum Bulut, Uludağ Üniversitesi'ne başladı. Küçük oğlum Şafak Yayla da İstanbul Üniversitesi'ni derece ile kazandı, okusaydı belki güzel bir kariyeri olacaktı. Onlara çok kızdım ancak bir baktım iş işten çoktan geçmişti."

Baba Şinasi Yayla, çocuklarının "baba biz Halk Cephesi'ndeyiz yanlış bir şey yapmıyoruz bizim çalışmalarımız yasal. Yasal olmasak devlet bizi içeri alır" dediklerini anlattı.
Çocuklarına inandığını belirten baba Şinasi Yayla, şunları söyledi: "Bende inandım ama bir zaman sonra baktım çocuklarım son iki yıl irtibatı kesti. Bu durumdan kuşkulandım ve sonra medyada canlı bomba Şafak Yayla, bir zaman sonra baktım canlı bomba Bulut Yayla. Neyse Şafak Yayla yakalandı ve ben yakalandığına sevindim. Kimseye zarar vermeyeceğine inanıyorum ama verecekse yakalanması benim için daha hayırlı. Ben dinine imanına bağlanan bir Müslüman çocuğuyum, merhametli bir insanım çocuklarımı da böyle yetiştirdim. Ama Türkiye'de şartlar bizim istediğimiz gibi gitmedi. Olsun biz bu zorluklara rağmen doğruları güzelleri tercih ettik. Ama benim çocuklarım direnemedi.”

ÇOCUKLAR OKULDA OKURKEN MİLİTANLAŞTIRILMASIN
Oğlunun Yunanistan'a kaçtığını ve burada eğitim aldığını bilmediğini ifade eden baba Yayla, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha sonra Milli İstihbarat, Yunanistan'da olduğunu söyledi. Bulut'un yakalandığını ve Türkiye'ye getirildiğini haber verdiler. Ben, eşimle birlikte oğlumun yanına gittik. Bu çocuk işçi emeklisi bir babanın çocuğu. Ben çocuklarımın yapısını biliyorum. Cebindeki harçlığını garibanlarla paylaşır. Böyle bir insandan canlı bomba olur mu? Gittiler oğlumu 6 sivil polis Yunanistan'da buldu, kafasına çuval geçirerek aldılar geldiler. Benim çocuğum canlı bomba olsa bir baba olarak mümkün değil sahip çıkmam”

ÖZGÜRLÜKLER KISITLANMASIN
Bu çocukların okulda okurken militanlaştırıldığını belirten baba Şinasi Yayla, sözlerine şöyle devam etti: “Okuldaki bu çocuklar dekanların evlatları sayılır, biraz daha özgürlükçü gençlerin önünü açan anlayışta olmak lazım. Nedir bir bildiri okunuyor. Yasal zaten bırakın okusun ama sen bunu okutmadığın zaman problem çıkıyor. Özgürlükten bir şey çıkmaz. Ülke ne kadar özgür olursa o ülkenin polisi de rahatlar, İçişleri de Adalet Bakanı da rahatlar. Yine de çok geç değildir bir şeyler yapabiliriz yanlış olanları düzeltebiliriz. Üniversitedeki büyükler çocuklarımıza doğruları öğretecekler çocukların hak arama hakkını kısıtlamayacaksın. İllegal yollara saptırmamak için elinden gelen mücadeleyi vereceksin. Sen büyüksün ve güçlüsün. Güçlü zayıfı ezmez, Müslüman böyledir ama tersini yaparsalar bende bir Müslüman olarak bunları yapanlar eğer bilinçli olarak yapıyorlarsa hakkımı helal etmiyorum.”


GÜZELLİKLERİN KIYMETİNİ BİLMİYORUZ
Taksim'de olay çıkaran gençlere seslenen Yayla, şunları söyledi: “Taksim'deki gençler, onlarda bir birikimi paylaşıyorlar ama benim onlardan ricam demokratik zemin üzerinde kalsınlar. Çünkü devletin malına zarar verdin bu gün belki sana bir şey yapmazlar ama yarın bu zararın hesabı sorulur ve bedeli yine bizden çıkar. Allah diyor ki, bütün güzellikleri size sundum daha ne istiyorsunuz. Bu güzelliklerin maalesef kıymetini bilmiyoruz.”

OĞLUMUN BAŞINA ÇUVAL GEÇİRMİŞLER
Anne Aysel Yayla ise iki yıl aradan sonra oğlunu yakalandığı Edirne'de gördüğünü belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Canlı bomba diye bir buçuk senedir televizyonlarda gazetelerde yayınlanan Bulut Yayla'nın annesiyim. Oğlun canlı bomba , ülkeyi kana bulayacak illegal yollardan Türkiye'ye girdi diye lanse edildi her seferinde bizi bir buçuk yıldır bizi korkutuyorlar. Geçen günlerde emniyetten geldiler sağolsunlar bize 'oğlunuz Edirne'de yakalandı' diye haber verdiler. Eşimle birlikte gittim oğlumla görüştük, ‘sevindik, oğlumuz yakalandı' diye. Oğlumuz bize anlattı. ‘Beni Yunanistan'dan 6 polis üstüme atlayarak kafama çuval geçirip, 7 saat o şekilde kafam yerde Türkiye'ye getirdiler' dedi. Tabi anasın ister istemez üzülüyorsunuz gerçekten biz çok üzüldük”