"Güneş kremi cilt kanserini tetikliyor"
Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bektaş Tepe, güneş kremleri konusunda vatandaşları uyardı.
YASİN KIRAS
SİVAS
Güneş kremlerinde artan koruma faktörünün cilde zarar verdiğini savunan Cumhuriyet Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bektaş Tepe, “Tatil planlarının vazgeçilmez unsurlarından bir tanesi, güneşin zararlı ışınlarından korunmaya çalışmak. İnsanlar bunun için yoğun miktarda güneş kremlerini tercih etmeye çalışıyor. Temelde güneşin zararlı ışınlarının cildimize verdiği tahribat özellikle güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınlarının cilt hücrelerimiz üzerindeki olumsuz etkisidir. Özellikle cilt hücrelerimizin genetik materyal, üzerinde mutasyon meydana getireceği ilkesinden dolayı hem ciddi boyutlarda kanser oluşumuna yol açabilmekte hem de oldukça önemli ıstırap veren yaraların, yarıkların açılmasına yol açabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Piyasada çok fazla güneş kreminin bulunduğunu belirten Tepe, “İnsanların yoğunlukla talep ettiği materyaller bunlar ancak güneş kremleri hakkında yapılmış bazı bilimsel çalışmalar var. Biliyorsunuz bugün her türlü besin ve ilaç maddesi, özellikle Birleşik Devletlerde besin Besin ve Gıda Dairesi, yani FDA'nın onayından geçmek suretiyle piyasaya sunulmaktadır. Özellikle güneş kremlerinin, biliyorsunuz kozmetik malzemelerdir, bilimsel olarak kanıtlanmış bazı yan etkileri, bazı kusurları mevcuttur. Nedir bunlar? Öncelikle bir halk efsanesini, şehir efsanesini ortadan kaldırmak gerekiyor. Güneş kanserlerinin cilt kanserlerini önlediklerine yönelik kesin bir bilimsel kanıt, bir bilgi mevcut değil maalesef. Öte yandan bazı kişilerde cilt kanserini önleyemediği gibi daha ölümcül, daha ciddi cilt kanseri vakalarının ortaya çıkmasına yol açabilmektedir. Onun da ötesinde yüksek koruma faktörlerinin daha iyi olduğuna yönelik halk arasında yaygın bir inanış vardır ki, koruma faktörü sayısı arttıkça güneş kreminin içerisindeki sentetik maddelerin oranı da artacaktır. Bu da vücudun maruz kaldığı kimyevi maddelerin risk oranını beraberinde getirecektir. Diğer yandan güneş kremleri, belli bir noktadan sonra maalesef vücudun D vitamini sentezleme yeteneğini de ortadan kaldırmaktadır. Günümüzde üretilen güneş kremlerinin içerisinde bol miktarda A vitamini bulunmaktadır ki bütün vitaminlerde olduğu gibi A vitamininde de vücuda fazla miktarda alınması 'hipervitaminöz' adını verdiğimiz özellikle karaciğeri aşırı miktarda yoran bir sendroma yol açmaktadır. Diğer yandan güneş kremleri serbest radikaller ve diğer bazı toksit maddeleri de içerebileceğinden dolayı bunların da insan vücudu üzerinde maalesef olumsuz etkileri vardır. Aynı zamanda güneş kremlerinin vücudun hormonal dengesini bozduğuna yönelik yapılmış bazı çalışmalar da mevcuttur. Şimdi bütün bu söylenilenlerden sonra şurası çok çarpıcıdır ki maalesef Amerikan Besin ve İlaç Dairesi, yani FDA güneş kremleri konusunda tüketicilerin yanında yer almamaya çalışmaktadır” dedi.
Güneşten korunmak için bazı temel kriterleri yerine getirmek gerektiğinin altını çizen Tepe, “Öncelikle güneşin dik ve yoğun olduğu saatlerde, örneğin saat 11.00'den öğleden sonra saat 15.00'e kadar çıplak teninizle güneşin altında bulunmamanız gerekiyor, bulunacak iseniz eğer üzerinize güneş koruyucu, sizin cildinizi güneşten koruyucu bir kıyafetin giyilmesi, ensenizin, yüzünüzün korunması için tercihen geniş kenarlı bir şapka kullanılması tercih edilebilir. Onun ötesinde güneş kremlerinin bu sentetik etkilerinden kaçınabilmek için bilim inanları son zamanlarda özellikle bitkilerden faydalanma yoluna gitmeye çalışmışlar ve bu konuda da bazı araştırmalar yapmaya başlamışlardır. Şu anda bulunduğumuz laboratuvar bu çalışmaların yürütüldüğü laboratuvarlardan bir tanesi. Biz burada özellikle bitki türlerinin içerisinde bulunan hücrelerimizi ve genetik materyalimizi güneşin zararlı etkilerinden koruyan maddelerin açığa çıkarılması ve standardize edilmesi için emek veriyoruz. Burada açığa çıkarılan bitki materyallerinin içerisindeki etken maddeler ortaya çıkarıldıktan sonra bunlar ilaç endüstrisinde kullanılabilir hale getirilebiliyor. Yaptığımız çalışmaların büyük bir kısmı şu anda patentlenme aşamasına doğru gidiyor” diye konuştu.
Bilinçli tüketici olmayı öneren Cumhuriyet Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Bektaş Tepe, “Özellikle güneşten korunmak için güneş kremi alırken dikkat etmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. İnsanların güneşten korunmak isterken başka birtakım sağlık sorunlarının da beraberinde gelmemesi için çok dikkatli davranmaları gerekiyor. Bizim burada yaptığımız çalışmalar sonucunda açığa çıkan aday maddeler dermatolojik ve statoksit aktivite testlerinden geçtikten sonra güvenle kullanılabilecek maddeler haline geliyor. Dolayısıyla bireylerin özellikle bitkisel materyallerin sentetik olanlarına göre daha fazla bulunduğu preparatları kullanmasını tavsiye ederim” dedi.