SİNAN USLU - UMUT ÖZLÜ/ANKARA


Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2012-2013 sezonunda, Dünya Liseler Şampiyonası'nda, (ISF) basketbol, futbol, tenis ve yüzme kategorilerinde başarı gösteren okullara Gençlik ve Spor Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle ödüllerini verdi. Ödül törenine Bakan Avcı'nın işaret diliyle "futbol"u göstermesi damgasını vurdu.

BAKAN AVCI: "TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ İNŞA EDİYORUZ"
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bakanlığının resmi, özel, açık, ilköğretim, ilkokul, ortaöğretim dahil 11 milyon 160 bin 896 öğrenciyle, 4 milyon 995 bin 623 ortaöğretim öğrencisiyle Türkiye'nin geleceğini inşa etme adına önemli bir misyonu yerine getirdiğini belirtti. Çocukları üst öğrenime ve mesleklere hazırladıklarını anlatan Avcı, bunun yanında ayrıca ilgi ve yeteneklerine göre sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler yoluyla kendilerini geliştirmeye imkan sunmaya çalıştıklarını belirtti.
Eğitim sisteminin dinamik bir süreç olduğunu ve her geçen gün kendini yenilemek zorunda olduğunu ifade eden Avcı, "Dünün yöntem ve stratejileri bugünün taleplerini karşılamakta yetersiz kalıyor. Eğitim müfredatımız başta olmak üzere araç-gereç, donanım ihtiyaçlarımızı her gün yeniden gözden geçirmek zorundayız. Artık geleneksel bilgi yüklemeye yönelik buyurgan yapı terk edilmektedir. Öğrenciyi merkeze alan bir anlayışla eğitim-öğretimi bugünün taleplerine duyarlı hale getirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

"ÖĞRENCİLERİMİZİN YETENEKLERİYLE KİMLİKLERİNİ ORTAYA KOYMALARI HEPİMİZİN TEMEL ARZUSUDUR"
Geçmişte akademik başarı çok önemliydi, en önemlisi oydu" diyen Bakan Avcı, "Bugün akademik başarılar kadar sosyal, kültürel, sportif ve başarılar önemli hale geldi. Öğrencilerimizin kendilerini ifade etmeleri, yetenekleriyle kimliklerini ortaya koymaları hepimizin temel arzusudur. Daha önce bakanlığımız bünyesinde yürütülen okul sporları, halk oyunları ve izcilik faaliyetleri bakanlıkların teşkilat kanunlarında yapılan düzenlemeyle Gençlik ve Spor Bakanlığımıza devredilmiştir. Bu faaliyetler her iki bakanlığımızın eş güdümlü çalışmaları ile yürütülmeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.

"SPOR EĞİTİMİNE BRANŞLAR DÜZEYİNDE AĞIRLIK VERECEĞİZ"
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 91 güzel sanatlar ve spor lisesinin 21'inde sadece spor bölümü, 29'un ise görsel sanatlar, resim ve spor bölümünün bir arada bulunduğuna dikkat çeken Avcı, toplam 50 güzel sanatlar ve spor lisesinin "spor" bölümünde 2 bin 700 öğrencinin öğrenim gördüğünü belirtti. "Spor liseleriyle güzel sanatlar liselerinin bir arada, aynı çatı altında olmalarının çok doğru bir yaklaşım olmadığını dolayısıyla bunların birbirlerinden ayrılması gerektiğini" vurgulayan Avcı, özellikle spor liselerinde Gençlik ve Spor Bakanlığı ile daha yakın bir işbirliğiyle spor eğitimine branşlar düzeyinde daha çok ağırlık vermeyi planladıklarını açıkladı. Avcı, o konuda çalışmaların devam ettiğini belirtti.
2013 Akdeniz Oyunları'nın Mersin düzenleneceğini hatırlatan Avcı, bu konuda Gençlik ve Spor Bakanlığı'na her türlü desteği vermeye devam edeceklerini söyledi. Avcı, Türkiye'nin 2020 olimpiyat oyunlarına aday olduğuna işaret ederek, "Bu organizasyonda daha büyük başarılara imza atacağımıza inancım tamdır" diye konuştu.

BAKAN AVCI'DAN İŞARET DİLİYLE "FUTBOL"
Sözlerini tamamladıktan sonra kürsüye geri gelen Bakan Avcı, protokol konuşmalarını işaret diline çeviren çevirmene işaret ederek, "Siz de muhtemelen benim gibi yapıyorsunuz. Konuşmacıdan çok çevirmeni izliyorsunuzdur. İzlemiyorsanız takip etmenizi tavsiye ederim. Ben şimdiden 4-5 kelime öğrendim" dedi. "Cimnastik, tenis ve basketbol"un işaret dilindeki anlamını gösteren Avcı'nın, futbolu kaçırdığını söylemesi üzerine çevirmen, futbolun işaret dilindeki karşılığını gösterdi. Bakan Avcı'nın futbolu işaret diliyle anlatırken yaptığı el hareketi salonu kahkahaya boğdu.

BAKAN KILIÇ: "BİR TÜRLÜ SONLANDIRAMADIĞIMIZ BİR ADIMDI"
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ise "Dünya dereceleri olmasaydı, okul sporları bu kadar dikkat çekmeyecekti" dedi. Milli Eğitim Bakanı Avcı'ya 21 liseyi spor lisesi olarak tamamen branşa özel kurgulama çabasına, gönülden destek verdiği için teşekkür eden Kılıç, "Türkiye'de spor alanında zihniyet değişimini sağlayabilmek için kesinlikle atılması gereken bir adımdı. Üzerinde çalışılan ama bir türlü sonlandırılamadığımız bir adımdı" diye konuştu.

Atılacak adımla güzel sanatlar liselerinin bazılarının spor lisesi olacağına dikkat çeken Kılıç, "Antrenörleriyle, malzemeleriyle, diğer donanım ihtiyaçlarıyla birlikte eğitim alanına bizim de girme imkanımız olacak. Böylece hem profesyonel sporcuların okuma ve tahsil süreçlerinde karşılaştıkları problemler ortadan kalkmış olacak hem de Türkiye'ye okul ve sporun ne kadar entegre edilebilir bir performans olduğu kanıtlanmış olacak" ifadelerini kullandı.

"NABİ HOCA'DAN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR"
"Nabi Hocam, tabi bizim hocamız. Kendisinden her aşamada öğreneceğimiz çok şey var. Az önce de bir şey daha öğrendik aslında" diye konuşan Kılıç, "Ben de konuşmacıları dinlerken konuşmacılara değil çevirmene dikkat ettim, tamamen onu takip ettim. Ama Nabi Hoca, 'hoca' olduğu için benden daha fazla kelime öğrendi. Ben de o arada bir kelime öğrendim, 'akademik" diyerek, bu kelimenin işaret dilindeki karşılığını yaptı. Bakan Kılıç'ın, "Nabi Hoca, 'akademik' kelimesini birkaç defa söyledi biz de öğrendik. Sonra futbolun sessiz dilde bile ne kadar sesli bir iş olduğunu fark ettik" demesi üzerine salondan alkış sesleri yükseldi.

"SEVGİLİ GENÇLER, RADİKAL ADIMLARA DİRENENLER OLABİLİR, ALDIRIŞ ETMEYECEKSİNİZ"
2013 yılında Ünilig'i başlattıklarını hatırlatan Kılıç, "Üniversitelerimizin de artık bir spor ligi var. Ünilig'de 6 ayrı branşta takımlarımız yarıştı. Diyarbakır Dicle Üniversitesi, Elazığ Fırat Üniversitesi ödül merasimi için geçen ay Ankara'daydı. Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi'nin ödül sahnesini paylaşmaları hepimiz açısında gurur verici bir yaklaşım. Sevgili gençler, bu gibi radikal adımlara başlangıçta direnenler olabilir, aldırış etmeyeceksiniz. Karşı koyanlar olabilir, barajlara takılmayacaksınız. Ünilig'in başlangıcı öncesinde bize itiraz edenler oldu. 'Ege Üniversitesi'nin Diyarbakır'da ne işi var, İstanbul Üniversitesi'nin Elazığ'da ne işi var, Ortadoğu Teknik ve Boğaziçi Üniversitesi'nin Erzurum'da, Van'da ne işi var' şeklinde itirazları seslendiren oldu ama bunlara aldırış etmedik" ifadelerini kullandı.

"SOKAKLARDAKİ MÜCADELEYE AYIRACAK BİR TEK KURUŞUMUZ YOK"
"Dünyanın en zengin 10 ülkesi arasında girme yarışında kaybedecek bir tek dakikamız yok" diye konuşan Kılıç, "Ziyan edecek bir tek kalorimiz yok. Sokaklardaki mücadeleye ayıracak bir tek kuruşumuz yok. Kavgaya değil dostluğa, çatışmaya değil sevgiye, husumete değil uzlaşıya bugün her zaman olduğundan çok daha fazla ihtiyacımız var. Sadece spor liglerinde değil hayatın bütün liglerinde, küresel liglerde bu mücadeleye Türk milleti adına, Atatürk'ün cumhuriyetini öngörülen hedeflere taşıma adına katkı vermek hepimizin boynunun borcudur" dedi.
Protokol konuşmalarının ardından Bakan Kılıç ve Bakan Avcı dereceye giren liselerin öğrencilerine ve takımlara cumhuriyet altını hediye etti. Daha sonra toplu hatıra fotoğrafı çektirildi.

BAŞARILI LİSELERE 242 CUMHURİYET ALTINI DAĞITILDI
Türkiye genelinden 76 lisenin katıldığı şampiyonalarda Ankara'daki liselerden 588 öğrenci yarıştı. 28 Mart-4 Nisan tarihleri arasında Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde yapılan şampiyonlarda başarı elde eden İstanbul Bostancı Özel Doğa Koleji, İstanbul Sarıyer Özel Mürüvvet Evyap Koleji, İstanbul İstek Özel Kemal Atatürk Anadolu Lisesi, İstanbul Kadıköy Ticaret Meslek Lisesi, İstanbul Anabilim Eğitim Kurumları, İzmir Özel Fatih Koleji'nde okuyan toplam 78 sporcu ile 12 antrenöre 242 cumhuriyet altını hediye edildi. Şampiyonlarda, Karma Milli Bayan Yüzme Takımı ile Karma Milli Erkek Yüzme Takımı dünya birincisi oldu.