Babacan eğitimin altını çizdi
“8. Kariyer Zirvesi 2013”te konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Eğer eğitim reformlarımıza devam etmezsek 2023 hedeflerimizi yakalamamız pek mümkün olmayacak” dedi.
ERHAN YILMAZ
İSTANBUL
İhlas Vakfı Kariyer Akademisi tarafından bu yıl 8.'si düzenlenen "Kariyer Zirvesi 2013" Haliç Kongre Merkezi'nde başladı. Zirveye, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Okyay, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, BİMEKS Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray ile çok sayıda davetli katıldı.
Zirvede konuşan Ali Babacan, “Kendi alanlarında önde gelen şahsiyetlerin iş ve hayat tecrübelerini gençlerimizle paylaşmaları gerçekten önemli bir fırsat. 1975 yılından bu yana öğrenci yurtları açmak suretiyle, kişisel gelişim ve yönetim seminerleri düzenlemek suretiyle, burslar vermek suretiyle bugünkü Kariyer Zirvesi gibi onlarca etkinlik düzenlemek suretiyle İhlas Vakfı gençlerimizin yetişmesine ve Türkiye'nin ilerlemesine büyük katkı sağlamıştır. Hem İhlas Holding'in, hem de İhlas Vakfı'nın kurucusu merhum Enver Ören'e de Allah'tan rahmet diliyorum” dedi.
İş hayatında başarılı olmanın pek çok yolu olduğunu ancak eğitimin en öncelikli konu olduğunu anlatan Babacan, “Sadece okulda alınan eğitim değil, aynı zamanda gençlik yıllarında iş hayatının bir miktar içinde olarak, sivil toplum çalışmalarının içinde olarak, bazı gönüllü hizmetlerin içinde olarak yetişmek de gençlerimiz açısından son derece önemli” diye konuştu.
“ÜLKENİN GELECEĞİ İYİ EĞİTİLMİŞ GENÇLERE BAĞLI”
Babacan, ülkenin geleceğinin iyi eğitilmiş gençlere bağlı olduğunu belirterek, “Pek çok ülkede şöyle bir karşılaştırma yaptığınızda eğitim süresiyle, milli gelir arasında yakın bir bağ var. Çalışan nüfusu ne kadar eğitimliyse, o ülkenin milli geliri de o kadar yüksek oluyor. Bir ülkenin toplam ekonomik gücü ve dünya siyasetinde uluslar arası kültür ve düşünce hayatında etkisi, ancak iyi eğitilmiş nesillerden geçmekte. O ülkenin ürettiği katma değer, yine o ülke nüfusunun sahip olduğu eğitim seviyesiyle bire bir alakalı. Bir ülkenin ekonomik büyüklüğü, o ülkede oluşturulan katma değerlerin toplamıdır. Katma değer dediğinizde işin bir sermaye ve bir de emek boyutu vardır. İşte emek boyutu, iş gücü boyutu iyi bir eğitim sitemiyle ancak mümkün” ifadelerini kullandı.
Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İnsan gücünüz sağlamsa para sorunu yok. Hangi alan olursa olsun önü açık. Biz bu sebeple Türkiye'de eğitime ayırdığımız kaynakları hızla çoğaltıyoruz. Devletin şu anda en çok para harcadığı alan eğitim. Geçen yıl eğitimde 4+4+4 sistemine geçtik. Aynı zamanda güzel esneklikler getirdik sisteme. Eğitimle iş gücü arasındaki ilişki son derece önemli. Ekonomimizin yapısı son derece hızlı değişiyor. Değişen ekonomik yapıya uygun bir iş gücü. Bugünden geleceğin mesleklerini seçebilmek, geleceğin geçerli olan mesleklerini gençlerimize kazandıracak bir eğitim sistemi. Bunun çok daha güçlendirilmesi gerekiyor.”
Babacan, üniversitelerin sanayi kuruluşlarıyla iç içe çalışabilmesinin çok faydası olduğunu belirterek, “Eğitim deyince illa okul sistemini anlamıyoruz. Okul eğitimin önemli bir parçası ama kendi başına yeterli değil. Genç kardeşlerimizin müfredat dışı alanlarda da etkin olmaları ilerdeki başarılarını çok etkileyecektir. 14 yaşını doldurduktan sonra iş kanununa göre çalışma imkanı var. O yaşlardan itibaren ister haftasonu olsun, ister yaz tatilleri olsun biraz iş hayatının içine girmek, her yaz başka alanda gerçek hayatı tecrübe etmek çok faydalı. Okulda 3 sene öğrenemeyeceğinizi bir işyerinde 3 haftada kapabilirsiniz” şeklinde konuştu.
“BUGÜNÜN MESLEKLERİNİN 10 YIL SONRA GEÇERLİ OLACAĞI İDDİA EDİLEMEZ”
Türkiye'de işlerin çok hızlı değiştiğini belirten Ali Babacan, bugünün geçerli olan mesleklerinin 10 yıl sonra geçerli olacağını iddia etmenin çok zor olduğunu söyledi. Babacan, “Bunun için hem eğitimin farklı safhalarında hem üniversitede mesleğinizi seçerken mümkün olduğunca ileriye dönük seçeneklerinizi kısıtlamayacak alanlara yoğunlaşmakta fayda görüyorum” dedi.
Babacan, 2023 yılının Türkiye'si düşünüldüğünde çok daha yüksek katma değer üreten, çok daha yüksek teknolojiye ulaşmış, çok daha eğitim seviyesini yakalamış bir Türkiye görmek istediklerini vurgulayarak, “Bunun içindir ki bugünden Türkiye'nin geleceğini hazırlamamız gerekir. Eğitim sisteminde öğretmen çok önemli. İyi bir öğretmen stratejisiyle, öğretmenlerimizin eğitilmesinde, performanslarının iyi bir şekilde iyi bir şekilde ölçülüp, ödüllendirildiği bir sisteme de geçmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin şu son 10 yıllık dönemde önemli gelişmeler kaydettiğini dile getiren Ali Babacan, “Demokrasisiyle, özgürlükleriyle, temel insan hakları konusundaki uygulamalarıyla, öte yandan ekonomisiyle, sosyal hayatıyla çok gelişti. Ama önümüzde de uzun bir yapılacaklar listesi var. Bu tabloya baktığımızda gençlerimize çok önemli sorumluluklar düşüyor. Üzerimizdeki yük ağır. Bizi biz yapan değerleri iyi benimsemiş, bunu yaşayan, yaşatan bir anlayışla kendilerini geliştirmeleri son derece önemli. Biz ne kadar kendi kimliğimizi yüceltirsek, kültürel değerlerimize sahip çıkarsak işte o noktada Türkiye çok daha ileri gidecektir. Dışarıya açık bir yapımız var. Dışarıya açık olan bir gençlik çok önemli. Biz kimse gibi olmak zorunda değiliz, biz biziz ve kendi değerlerimizle Türkiye'yi yücelteceğiz” dedi.