HATİCE ÇEKER
İSTANBUL


Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye- Dünya Ticaret Köprüsü 2013 Toplantısı'nda Gezi Parkı olaylarının ekonomiye yansımalarını ve faiz lobisi ile ilgili konuları değerlendirdi. Gezi Parkı olaylarıyla ilgili konuşan Bakan Çağlayan, Türkiye'nin ekonomik özgürlüğünü çekemeyenlerin bu olayları fırsat bildiğini belirterek, “Gezi Parkı olayları ilk başta masumane isteklerle, çevre adına yapılan taleplerle başladı. Arkasından marjinal ve illegal grupların yoğun bir şekilde at oynatmaya başladığı bir hale dönüştü. Bunu herkes izledi. Basında şöyle bir algı seziyorum. Acaba faiz lobisi diyerek bu işi başka yöne mi kaydırmak istiyorsunuz diye. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Türkiye ne zaman kafasını kaldırsa, Türkiye ne zaman ekonomik özgürlüğüne ve bağımsızlığına kavuşacak olsa her zaman Türkiye'nin önüne bir oyun sergilenmiştir” dedi.

“MUHALEFETİN HAYALLERİ, BİZİM YAPTIKLARIMIZA YETİŞEMEZ”
1950 doğumlu olduğunu ifade eden Bakan Çağlayan, Türkiye'de yaşanan darbeleri gördüğünü ve o dönemlerde Türkiye'nin de, bir vatandaş olarak kendisinin de zarar gördüğünü söyledi. Darbelerin Türkiye'yi çok geriye götürdüğünü dile getiren Zafer Çağlayan, şunları söyledi:

“Bunların her biri sebebi ne olursa olsun Türkiye'ye çok ciddi zararlar vermiştir. Bunlar Türkiye ekonomisinin ve Türkiye'nin siyasi anlamda dünyada önemli roller almaya başladığı dönemlere denk gelmiştir. Bunlar tesadüfi değil. İddia ederek söylüyorum, eğer Türkiye 1960'ta başlayan bu olayları bugüne kadar yaşamasaydı, bugün Türkiye değil otomobil, değil uçak Türkiye uzay aracı yapardı. Benim bu ifademe ana muhalefet partisi genel başkanı ‘Yav bunların bir bakanı var, böyle böyle söylüyor' dedi. Doğrudur muhalefetin hayalleri bizim yaptıklarımıza yetişemez. Biz aramızdaki farkı zaten biliyoruz. Onların hayal edemediklerini biz zaten yapıyoruz. Ben sanayinin içinden gelen biriyim. Bu konuda kimi isterlerse karşıma çıkarsınlar konuşmaya, tartışmaya hazırım.”

Yaşanan kaosun Türkiye'nin ekonomisi ve istikrarının en parlak olduğu döneme geldiğine dikkat çeken Çağlayan, “Türkiye güven ve istikrarın adresi olduğu dönemde bu olaylar meydana geldi. 4 kredi derecelendirme kuruluşunun arka arkasına Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviyesine geldiği bir döneme denk geldi bu işler. Böyle bir dönemde fırsat bekleyen Türkiye düşmanları, faiz lobisi, Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini istemeyen kesimler böyle bir alanı kendilerine fırsat bildiler. Gezi Parkı olayları bu olayların gelişmesine vesile olmuştur. Böyle bir durumdan kendilerine vazife çıkardılar” diye konuştu.

“MESELE AK PARTİ MESELESİ DEĞİL, TÜRKİYE MESELESİDİR”
Türkiye'nin IMF'ye borcunun kalmamasının küresel güçleri endişelendirdiğini savunan Bakan Zafer Çağlayan, “Nedir bu faiz lobisinin derdi? Hatırlayın Türkiye 10 yıl önce 1 milyar dolarlık borç için IMF'nin kapısında bekliyordu. O borcu vermek için de her türlü ağır şartlar Türkiye'ye veriliyordu. 10 yıl önce IMF'nin Türkiye masası şefinin adını sokaktaki simitçi biliyordu. Bugün IMF temsilcisinin adını biliyor musunuz? Biz bunların ayak nasırlarına bastık, basmaya da devam edeceğiz. Bunları rahatsız eden ekonomik özgürlüğüne kavuşmuş, borç almadığı için emir almayan bir Türkiye'yi istemiyorlar. Mesele AK Parti meselesi değil, mesele Türkiye meselesidir” dedi.

Faizin azalmasının Türkiye'nin yararına olduğunu vurgulayan Çağlayan, “Avrupa'nın 24 ülkesinden daha az borçlu olan bir Türkiye olur muydu? Faizin azalmasının kime faydası var? Ülkeye faydası var. Kimin zararına? Türkiye'yi yüksek faizlerle sömürmüş, kanını emmiş olan sülüklerin zararına. Böyle kargaşa ortamlarında ancak bunlar ekonomik dengeleri bozarak faizleri yükseltebilirler. Bunların derdi faizlerin yükselmesi” şeklinde konuştu.

Yerli ve yabancı basın kuruluşlarının olayları farklı bir yöne çekmek istediğini belirten Çağlayan, “Birçok kuruluşun yaptığı yayınları ibretle ve hayretle izledik. Hatta öyle bir hadsizliğe geldi ki Başbakanımızın Kazlıçeşme'de yapmış olduğu mitingi, oraya katılan yüz binlerce insanı hükümete karşı yapılan eylemlerin adresi olarak gösterdiler. Bu bir şer koalisyonunun ortaya çıkan görüntüsüdür” dedi.

“MERKEL'İ ÖNEMSEMİYORUM, CİDDİYE ALMIYORUM”
Almanya Başbakanı Merkel'in açıklamalarını da değerlendiren Çağlayan, “Hiç önemsemiyorum, ciddiye bile almıyorum. Çünkü Merkel'in Türkiye'ye karşı tavrı başından beri bellidir. Gerek kendisi, gerek Hıristiyan Birliği Partisi, Avrupa Birliği'nin bir Hıristiyan Birliği olduğu konusunda bunlar müttefiktir. Tabi ki Müslüman ve modern bir ülkenin bu işin içinde olmasını istemezler. Kendileri kaybederler” dedi.