TÜRKER BEKTAŞ
ANKARA

Yargıtay Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede “Yargıtay rüyayı delil kabul etti” şeklinde haberin yer aldığı hatırlatıldı. Haberde konu olayda Yargıtay tarafından rüyanın ya da kabusların delil kabul edilmesi söz konusu olmadığı, sanığın suçu ikrarı başkaca delillerle birlikte değerlendirilerek suçun sabit olduğu kabul edildiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Dokuz yıl önce kaybolan ve hakkında gaiplik kararı alınan bir kişiyi öldürdüğünü itiraf eden sanığın; olayı tüm ayrıntılarıyla anlatması, olayın geçekleştiği yere maktulün geldiğini söylediği saat ile maktulün eşinin maktulün evden çıktığını söylediği saatin birbiriyle uyumlu olması, sanığın cesedi taşıdıklarını söylediği aracın tanık beyanı ile doğrulanması, sanığın akıl sağlığının yerinde ve cezayi ehliyetinin tam olduğu yönünde Adli Tıp Kurumundan rapor alındığı anlaşılmakla, sanığın soyut ikrarı değil, başkaca yan delillerle birlikte desteklenmiş olan ve tüm aşamalarda müdafii huzurunda yapılmış olan ikrarı delil olarak kabul edilmiştir.”

Sanığın kendi ikrarının gerekçesi olan ve çektiği vicdan azabı nedeniyle görmüş olduğu kabusların Yargıtay tarafından değil, hiçbir yargı mercii tarafından delil olarak kabulünün mümkün olmadığı kaydedilen açıklamada, kamuoyunu doğru bilgilendirme amacı güden basın mensuplarından, sanığın gördüğü kabuslar nedeniyle suçunu itiraf ettiği yönündeki beyanından böyle bir sonuç çıkarmaları beklenilemeyeceği ifade edildi.

Açıklamada, dosya içeriği ve temel ceza hukuku kavramları bilinmeden yapılan bu çeşit gerçek dışı haberlerin sadece yargıyı ve Yargıtay'ı değil, kamuoyunun Devlete olan güvenini de zedelediği vurgulandı.