Başbakan Erdoğan'dan 'sözleşmeli' müjdesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 657 sayılı kanunun 4B maddesine göre, 5393 sayılı kanunun 49. maddesine göre ve 4929 sayılı kanunun hükümlerine göre sözleşmeli çalışanların devlet kadrosuna geçirileceğini duyurdu.
AHMET TOPAL - DERYA YETİM
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eğitim reformu çalışmalarının önemli bir parçası olan fatih projesinin hızla devam ettiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, tablet bilgisayarların temini projesi ihalesinde ön yeterlilik dosyalarını aldıklarını söyleyerek, "10 milyon 600 bin tabletle ilgili olarak önemli bir adım atmış oluyoruz. Bu ihaleyi kazanacak firmalara yerli araştırma geliştirme merkezi kurma şartı getiriyoruz. Türkiye'de 3 yıl yatırım yapacaklar ve çalışmaya başlayacaklar" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, ayrıca engelli öğretmenlere de bir müjde verdi. Geçen Şubat ayında engelli vatandaşların da öğretmen olabilmesinin önünü açtıklarını hatırlatan Erdoğan, "Şimdi bugünden başlamak üzere 1 Temmuz 2013 Pazartesi günü mesai bitimine kadar elektronik ortamda başvurular alınmak üzere 46 branşta 600 engelli öğretmen alımı için işlemleri başlatıyoruz. 600 engelli öğretmen adayı arkadaşımız 2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren içlerindeki ışıkla çocuklarımızı inşallah eğitmeye başlayacaklar" diye konuştu.
KAMUDA ÇALIŞAN SÖZLEŞMELİLERE MÜJDE
Başbakan Erdoğan, kamuda çalışan bazı sözleşmelilerin de devlet kadrosuna geçirilmesine ilişkin alınan yeni kararı da açıkladı. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
"25 Haziran 2013 tarihi itibariyle yani bugün, bundan sonrası geçerli değil, bugün itibariyle geçmişe yönelik görevde bulunan, bir; 657 sayılı kanunun 4B maddesine göre çalışan sözleşmeli personel, iki; 5393 sayılı belediye kanunun 49. maddesine göre çalışan sözleşmeli personel, üç; 4929 sayılı kanun hükümlerine göre çalışan sözleşmeli sağlık personeli devlet memuru kadrosuna geçebilecek. Bu kapsamda şuanda 96 bin 500 personel bulunuyor. Buna ilişkin yasal düzenlemeyi de inşallah süratle bu yasama döneminde yapmış olacağız. Yani tatile girmeden bu işi inşallah bitireceğiz."
"ŞİDDET HİÇBİR ZAMAN ZAFERİN MÜJDECİSİ DEĞİLDİR"
Gezi Parkı gösterilerine değinen Başbakan Erdoğan, “Gösteriler başladığı andan itibaren gerek içerideki bazı medya kuruluşları, gerek uluslararası bazı medya kuruluşları ve sosyal medya çok kapsamlı bir dezenformasyon kampanyası başlatmıştı. AK Parti'ye gönül verenler, vermeyenler meydanlarda yakmadılar, yıkmadılar, demokratik haklarını özgürlük noktasındaki istismarları yasaların kendilerine tanıdığı o alanlarda dile getirdiler. Sizde bir şey mi söyleyeceksiniz? Gelin bu meydanlarda söyleyin. Şiddet hiçbir zaman zaferin müjdecisi değildir, şiddet iter, ötekileştirir. Şiddete başvuranlar he zaman kaybetmeye mahkumdur. Siz eğer dürüstlükten yanaysanız, demokrasiden yanaysanız demokrasinin kuralları bellidir. Gelirsiniz bunu yasal çerçeve içinde anlatırsınız ve seçim zamanı gelince sandıktan neticeyi alırsınız. AK Parti'nin yaptığı budur, diğerlerini de buna davet ediyoruz” diye konuştu.
“BU MİLLET BU KAMPANYAYI YUTMADI”
Türk milletinin yapılan çirkin kampanyayı yutmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Çok açık söylüyorum, bu millet bu kampanyaları yutmadı. Millet neyin ne olduğunu, kimin nerede durduğunu, kimin ne yapmak istediğini gördü, her zaman haklının yanında yerini aldı. Bu gösterileri kışkırtanlar, yönlendirenler milleti etkileyemeyeceklerini, kandıramayacaklarını biliyorlardı. Aslında başından itibaren uluslararası çevrelere seslendiler, bu çevreler halkın arkalarından gelmeyeceğini çok iyi biliyordu. Uluslararası medyayı ve uluslararası çevreleri muhatap aldılar. Türkçe yerine İngilizce yazı yazmayı, konuşmayı seçtiler. Bu gösterilere katılanlar çok farklı katmanlardan oluşuyorlardı. Farklı gerekçelerle sokağa çıkıyorlardı. Biz hiçbir zaman halkın tepkilerine sırtını dönen bir hükümet olmadık. 10.5 yıl boyunca her bir ferdin taleplerini derisinin rengine, diline, inancına, kazancına bakmadan dikkate aldık. Yüzde 100'ün hükümeti olmak için hassasiyet gösterdik” şeklinde konuştu.
“SEN HANGİ İKTİDARA KONUŞUYORSUN”
Bazı grupların hükümet yetkilileri ile yaptıkları görüşme sonrasında yaptıkları açıklamaları eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Bu gösterilerin içinde gezi parkı ağaç ve çevre hassasiyeti ile yer alanlar var, onları samimi buldum. Onları diğerlerinden ayrı tutmak suretiyle söylediklerine kulak verdik, kabul ettiğimiz temsilcilerini dinledim, Bakanlar Kurulu'nda bu kadar zaman geçirmedik, onlara zaman ayırdık. Bunların yanında samimi olmayanlar da vardı, dürüst değillerdi. Nitekim Başbakan Yardımcımızla yaptıkları görüşmeden sonra dışarıya çıkıp adeta yeniçerinin isyancı grupları gibi ‘Valiyi görevden alacaksın, şunu görevden alacaksın, bunu görevden alacaksın' gibi ültimatom sallayanlar vardı, sen hangi iktidara konuşuyorsun yahu. Kalkıp ta bazı yazılı veya görsel medyada olanlar bu tiplere haddini bildirdi. Bundan daha büyük haddini bilmemezlik olur mu? Haddini bileceksin, bilmem ne platformuymuş, ne platformu olursan ol. Milletin vermiş olduğu bir yetki var. Bu yetkiyi bu iktidar kullanamaz duruma gelirse o zaman zaten bittik demektir. Brezilyadaki oynanan oyununda aynı şekilde, aynı merkezden düğmeye basılmak suretiyle yapıldığına inanıyorum. Brezilya'da IMF'ye olan borçlarını ödemiş durumda. Başından itibaren faiz lobisi dedim, birilerini bu hoplattı. Niye rahatsız oluyorsunuz? Yazılı görsel ulusal ve uluslararası medya burada nedenli nasıl görevler üstlendiğini hep gördük, bunların hepsinin kayıtları var.”