EMRE SAÇLI
MANİSA


Gök, Salihli Sanayi ve Ticaret Odası (STSO) Sardes Konferans Salonu'nda bilgilendirme amaçlı konferans verdi. 3 ayda bir kan verilebileceğini belirten Gök, şöyle devam etti: “Biz kan bağışçısından çok sürekli kan bağışçısı arıyoruz. Bunun için eğitim seminerleri düzenliyoruz. Türk Kızılay'ı bir devlet kurumu değildir. Devletten para almaz. Biz bir Dünya hayır kurumuyuz ve Türkiye'yi temsil ediyoruz. Bağlı olduğumuz kurum ise Birleşmiş Milletler'dir (BM). Bizim temellerimiz tamamen bağıştan oluşur. Kan bağışı yaparken kafanızda soru işaretleri kalıyor, bakın kan veren insanlarla vermeyenleri karşılaştırın, kan verdikçe kemik iliğimiz uyarılacak ve yeni, yani taze kan oluşacak. Taze kan daha fazla oksijen taşıma kapasitesi yaratacak ve baş dönmesi, halsizlik gibi rahatsızlıklara önlem olacak. Aslında siz kan verirken hem kendi kendinizin sağlığına faydada bulunuyorsunuz hem de 1 ünite verdiğiniz kanla 3 can kurtarıyorsunuz. Verdiğiniz bağışlar bize değil, kuruma değil, size. Türkiye'de kan bağışının yetersiz olmasındaki en büyük etken bilgisizlik. Acaba bir şey olur mu, canım acır mı gibi sorular yüzünden çoğu vatandaşımız kan vermiyor. Verdiğimiz eğitimler sayesinde Ege Bölgesi kan bağışında birinci sırada yer alıyor.”

Kadınların kan verme konusundaki isteksizliğine değinen Gök, “Avrupa'da kadınların kan bağışına katkı oranı yüzde 35'dir. Türkiye'de ise bu oran yüzde 9'dur. Bu iç karartıcı bir durum, bayan arkadaşım kendi kafasındaki sorunlar yüzünden kan vermeye çekimser bakıyor. Halbuki bayanlar da 3 ayda bir, aynı erkekler gibi kan verebilir. Ben bir doktor olarak söylüyorum; bir sakıncası yok, hatta ve hatta vücudunuzu dengeleme amaçlı yararını da göreceksiniz“ dedi.