SEMA PINAR SAYAN
ANKARA

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından son günlerde medyada çıkan, “60-66 aylık öğrencilerin okula başlamasına ilişkin yeni bir uygulamanın getirileceği” şeklindeki haberler üzerine basın açıklaması yapıldı. 4+4+4 eğitim sisteminin, Türkiye'deki zorunlu eğitim süresinin AB ve OECD ülkelerinin ortalamasına yükseltilmesi ve öğrencilerin daha nitelikli eğitim ortamına kavuşması amacıyla oluşturulduğu belirtildi. İlk olarak 2012-2013 eğitim-öğretim yılında yürürlüğe sokulan 4+4+4 eğitim sisteminin, geride bırakılan eğitim yılı içinde, başta okul idarecileri ve öğretmenler olmak üzere, tüm Bakanlık personeli tarafından büyük bir kararlılıkla ve fedakarlıkla uygulandığı ifade edilerek, gerek nicel gerekse nitel göstergeler açısından büyük başarıların sağlandığına işaret edildi.
Söz konusu eğitim-öğretim yılı boyunca, bilimsel yöntemlere uygun olarak hazırlanan ve uygulamadan kaynaklanan aksaklıkları gidermeye yönelik tedbirleri içeren kurumsal değerlendirmelerin yapıldığı bildirilerek, ihtiyaç duyulan alanlarla ya da tespit edilen eksikliklerle ilgili düzenlemelerin de gerçekleştirildiği kaydedildi.
Bu kapsamda, sınıflarda farklı ay gruplarından çocukların bir arada olmasının yaratabileceği olası sorunların önüne geçmek amacıyla, fiziki mekanı uygun olan okullarda yaş gruplarına göre sınıfların oluşturulduğuna dikkat çekildi.

Yeni sistemde, okula başlayan 60-66 aylık yaş grubuna göre özelleştirilmiş yöntemlerin uygulandığı belirtilerek, çocukların okula daha rahat bir şekilde adapte olmalarını sağlamak üzere uyum ve hazırlık materyallerinin geliştirildiğine işaret edildi. Öğrencilerin bir oyun ortamında ve eğlenceli bir şekilde okula adaptasyonlarını hedefleyen bu materyallerin, okulun ilk 3 ayı boyunca çocukların okullardaki akademik eğitime hazırlanmalarını sağladığı bildirildi.

Bu gerçekler ışığında, eğitim alanının çağdaş değerlere ve bilimsel ölçütlere uygun olarak yeniden ve daha güçlü bir biçimde organize edilmesine ilişkin 4+4+4 eğitim sistemi ile 60-66 aylık öğrencilerin okula devamlılığının sağlanmasına yönelik uygulamanın, bundan sonraki eğitim öğretim dönemlerinde de aynı kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanarak, Bakanlığın gündeminde söz konusu sistemden uzaklaşma veya geriye dönüş anlamına gelebilecek bir çalışma veya düzenlemenin bulunmadığı açıklandı.