Yerel Seçimlere yönelik olarak CHP Samsun İl Başkanlığı toplantı salonunda ilçe başkanlarıyla bir araya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Türkiye ve Samsun gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ankara'da yoğun bir çalışma içersinde olduklarını belirten Koç, “Bu yerel seçimler bilhassa büyük kentlerde sadece yerel özellik taşımayacak gibi gözüküyor. CHP olarak bütün kentlerimizde ve ilçelerimizde adaylarımızı çok daha erken belirleyecek bir süreci çalıştırmak istiyoruz. Çünkü 40 - 60 gün kala bir ile ve ilçeye aday ortaya konduğu zaman o aday kendini tanıtana kadar oy verme günü geliyor. Bunlar daha önce ciddi eleştiri konusu olmuştu. Türkiye'deki her seçim bölgesinin kendine özgü koşulları var. Kendine özgü siyasi dengeleri var. Her yer aynı mantık ve aynı pencereden değerlendirilmesi mümkün değil. Bunun için CHP adaylarını etap etap açıklayacak. Bu seçimlerde sabah erken kalkanın Ankara'ya gidip orada bir yakın bulup, kendisine kol kanat gerecek bir odak bulup, listeye gireceği seçimler olmayacaktır. Mümkün olduğu kadar katılımcılığı sağlamaya çalışacağız. Çok sağlıklı bir üye yapımızın olmadığını biliyoruz. Bu zaman zaman eleştiri konusu oluyor. Hiç kimse darılmasın ben özeleştiri yapıyorum. Belediye meclisi üyelikleri için yeterli sayıda müracaat olan yerlerde tek ya da çift sıralar tüm üyenin seçimi ile eğilim yoklamasında belirlenecek. Yani şimdiden kimse kafasına göre hesap yapmasın” diye konuştu. Anayasa Mahkemesi'nin siyasi kararlar verme konusunda artık son derece uzman bir mahkeme haline geldiğini ifade eden Koç, “Belli konularda yaptığımız itirazlar konusunda bir karar vermedi. Yani seçim geldi kapıya dayandı. Bütün şehir kapsamındaki yerlerle ilgili yaptığımız bazı itirazlar var. Bunlarla ilgili bir yürürlüğü durdurma kararı ya da ihtar kararı henüz vermedi veya gündemine almadı. Çünkü Anayasa Mahkemesi siyasi otorite ne derse vesayetle talimat altında görev yapan bir yüksek yargı organı haline geldi. Bunlar Türkiye'nin diğer demokrasi ayıp noktaları. Zaten başlı başına demokrasi ayıbından söz edecek olursak, Türkiye'yi yöneten kişi demokrasi özürlüsü, demokrasi ayıplısı. Tabii ki onun yönettiği bir demokraside de bütün demokratik kurumların aynı özre, aynı ayıba bulanmış olmaları gayet normal” şeklinde konuştu.

“MHP İLE İTTİFAK YOK”
MHP ile ittifak konusunda her iki tarafında resmi bir teklifi olmadığının altını çizen Koç, “Partinin üst yönetimindeyim. CHP'ye, MHP'den böyle seçimlerde ‘ortak aday çıkartalım' diye bir teklif gelmemiştir. CHP'den de ne MHP'ye ne de başka partilere böyle bir teklif gitmemiştir. Baskıcı AK Parti yapısının geriletilmesi için yurttaşlar altta kendi tercihlerini en akıllı şekilde kullanırlar. Yani resmi bir CHP teklifi olmamıştır. Resmi bir MHP teklifi de olmamıştır” açıklamasında bulundu.

GEZİ PARKI OLAYLARI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘kibir zehirlenme' hastalığına yakalandığını belirten Koç şöyle devam etti: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı'ndaki çevik kuvvet polislerin kahramanlık destanı yazdığını, söylüyor. O kahramanlık destanında 5 kişi hayatını kaybetti. Bir tanesinin faili ortada yok. Perde arkasında bunların hepsinin katledilmesinin sorumlusu bugün iftar sofralarında esip, gürleyen, bugün de yarında bunların hesabını veremeyecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Birçok insan yaralandı. Sosyal medya kullandılar diye, eylemlere katıldılar diye. Ortada eli sopalı insan öldüren failler yok. Bir mesaj attı diye bugün tutuklu olan insanlar var. Destan bu mudur? Recep Tayyip Erdoğan'a kulluk yapan onun kanunsuz emirlerini harfiyen uygulayan tüm emniyet teşkilatı suçludur. Halkın polisini, halkın emniyet teşkilatını bunlardan ayırıyorum. Sizler Recep Tayyip Erdoğan'ın polisi değil, halkın polisisiniz. Kanunsuz emirleri veren kadar uygulayanda suçludur. Bunların hesabı sorulacak zannetmesinler. Başbakan en kutsal günleri yaşadığımız şu Ramazan gününde her gece bir yerde nifak saçıyor, kin kusuyor, nefret kusuyor. Halkından, insanların sokağa çıkmasından, maçlarda, tribünlerde toplanmasından, sosyal medyadan neden korkuyorsun. Demek ki çok kul hakkı yedin. Demek ki kibir sizi zehirlemiş. Gerçekten inançlı olan bir Müslüman kibir zehirlenmesinin ne olduğunu çok iyi bilir. Başbakan'ın yakalandığı hastalık kibir zehirlenmesi hastalığıdır. Dalga geçilen bir başbakan, makaraya alınan bir başbakan oldu. Sokaktan korkan, halktan korkanın gidişi yoktur.”

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE TALİP DEĞİLİM
Son günlerde Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na adaylığı ile ilgili çıkan iddialara da cevap veren Koç, “Benim adım, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için de geçiyor. Belediyecilik benim özel bir ilgi alanım değil. Ben tıp doktoruyum. Doktorluğum dışında her şeyi öğrendim ama belediyeciliğe çok sıcak bakmadım. Benim ilgi alanımda böyle bir olay yok” açıklamasında bulundu.

PROTOKOL CAMİİ
CHP Samsun Milletvekili ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi İhsan Kalkavan da Samsun'da yapılacak olan Protokol Camisi'nin yapılmasına değil, yerine karşı olduklarını açıkladı. Kalkavan, “Tüm Samsun'da okul alanına ihtiyaç vardır. Şu anda cami alanına ihtiyaç yoktur. Okul alanının camiye dönüştürülmesi çok yanlış bir olaydır” dedi.

GÖKHAN İÇKİLLİ