ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nin Başbakan Erdoğan yorumu
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nin gündemi Türkiye oldu. Gezi Parkı olaylarının tartışıldığı toplantıda Başbakan Erdoğan hakkında yapılan yorum ise dikkat çekti.
Amerika Birleşik Devletleri Senatosu Dış İlişkier Komitesi'nin Avrupa İşleri alt komitesi Gezi Parkı Gösterileri çerçevesinde Türkiye'deki gelişmeleri ve Türk siyasetinin mevcut durumunu değerlendirmek üzere bir oturum düzenledi. Senator Christopher Murphy başkanlığında gerçekleşen oturuma Senator Ron Johnson ve Senator Jeanne Shaheen'in katılımıyla gerçekleşti.Türkiye'deki gelişmeler hakkında ilk olarak Boston Üniversitesi'nden Profesör Jenny B. White yaptığı açıklamada “Türkiye'deki protestolar İslam ya da laiklik ile alakalı olduğunu düşünmüyorum. Gezi Parkı gösterileri yönetimdeki hükümete karşı olan memnuniyetsizliği dile getiren daha geniş bir konuyu yansıtıyor. AK Parti son seçimlerde oyların yarısından çoğunu elde etti. Bunun en önemli sebeplerinden biri ülkenin ekonomisini ve alt yapısını geliştirmesinden kaynaklanıyor. Ülkede ekonomik ve siyasi istikrar sağlamasının yanı sıra, yurt dışında da ülkeyi daha belirgin bir noktaya taşıdı” dedi.Türkiye eski Büyükelçisi James Jeffrey ise, ABD'nin Türkiye ile ilgili açıklamalarında kendini tuttuğunu ve bunun iyi olduğunu düşündüğünü belirtti ve Başbakan Recep Tayyib Erdoğan'nın eleştirilmesine karşı olduğunu belirtti ve “Başbakan Erdoğan'ın eleştirilmesi bir çok diğer örnekte gördüğümüz gibi olumsuz bir etki yaratır. Bizim yapmamız gerek hem kişisel olarak hem de kamuoyuna açıklayarak ülke içindeki bu farklılıkların çözümlenmesi için dürüst bir tartışma platformunun oluşturulması için elimizden gelen tüm desteği sağlamalıyız” dedi.
ABD Temsilciler Meclisi eski üyesi ve S. Daniel Abraham Orta Doğu Barışı Merkezi Başkanı Robert Wexler ise, “Eğer Başbakan Erdoğan protestoları Türkiye'nin demokrasisini güçlendirmeye kanalize edebilir ise, ülkenin küresel bir güç olarak yükselmesini sağlayabilir ise, böylece de ABD ve Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini kuvvetlendirmesini sağlayabilir ise, Atatürk'den sonra en önemli lider olabilir” dedi.ABD'nin NATO eski Büyükelçisi Kurt Volker ise, Türkiye'nin bölgedeki ülkelere model olma teorisinin ortaya çıkmasının ana sebebi olarak AK Parti'nin askeri ve İslami diktatörlük arasında bir orta yol bulma konusunda başarılı olduğu için ortaya çıktığını savundu. Türkiye'deki olayların henüz bşr kriz noktasında olmadığını belirten Volker “Suriye'deki durum, Irak'da artan şiddet ve bunun Lübnan'a sıçrama riski ve Ürdün'de istikrarsızlık yaratma riski ve Mısır'da şu an gördüğümüz muazzam belirsizlik, bunların tümü ile mücadelemizde Türkiye ile stratejik işbirliğimiz büyük önem taşımakta ve bu alanda daha fazla çalışmamız gerekiyor” dedi. Bununla birlikte Başbakan Erdoğan'ı kınamama konusunda diğer konuşmacılara katıldığını belirten Kurt Volker “Ancak kınamamayla beraber, hem bizim inandığımız hem de Türk haklının çoğunun desteklediği demokratik değerlere olan inancımızı dile getirmeliyiz. Türkiye ile olan ilişkimizde statejik işbirliği ya da demokrasi tartışması iki ayrı konu değil. Stratejik açıdan desteğimizi göstermemiz demokrasi hakkında birlikte konuşabilmemiz için bize inanılabilirlik sağlıyor” dedi.
Senatörlerin Türkiye'deki gelişmeler karşısında ABD'nin somut olarak Türkiye'ye hangi somut tavsiyelerde bulunulması gerektiğini sorması üzerine Boston Universitesi Profesörü White, Türkiye seçim sisteminin ele alınması gerektiğini belirtti ve “Siyasi partilerin finansmanı yok. Gidip parti kurabilirsiniz ama bunun için finansman bulamıyorsunuz. Bu kendi içinde demokratik bir sistemde bir engel. Ancak %10 barajını aşıp parlamentoya giren partiler devlet finansmanı sağlayabiliyor. Var olan bir partinin bir parçasını alıp yeni bir parti kurarsanız bundan faydalanabilirsiniz, ki AK Parti bunu yaptı. Ancak Gezi Protestocuları gibi bir grup iseniz, o zaman hiçbir şansınız yok” dedi.
Wexler ise tek bir tavsiyesinin olduğunu söyledi ve Başbakan Erdoğan'a seslendi “Bir çok demokratik şekilde seçilmiş devlet lideri sizin ekonomik durumunuza sahip olmak için sağ kollarını verirdi. O yüzden büyük düşünün, kendinize güvenin, küçük olmayın. Sizin değerinizi düşürecek bir liderliğe ve aynı zamanda ülkenizdeki gelişimi tehlikeye atacak bir liderliğe yönelmeyin” dedi. Aynı zamanda ABD'nin Türkiye'de askerin durumuna çok dikkatli yaklaşması gerektiğini, her iki ülke arasındaki askeri ilişkilerin çok uzun zamandır iyi olmasının büyük önem taşıdığının altını çizmekle birlikte ABD'nin Türkiye'de askerin sivil yönetim ile kontrol edilmesini yüzde yüz desteklemeleri gerektiğini belirtti.
Türkiye'deki anayasa değişikliği konusunda değinilen oturumda, anayasa değişikliği gerçekleşmeyip Başbakan Erdoğan'ın görevinden ayrılmasından sonra dahi eski Büyükelçi James Jeffrey, AK Parti'nin içerisinde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi güçlü isimler bulunduğunu söyledi ve bu isimler ile AK Parti'nin Türk siyasi hayatında önemli bir yer teşkil etmeye devam edeceğini savundu. Ancak Profesör White, bir çok konunun yanı sıra özellikle Suriye konusunda AK Parti içerisinde çıkan görüş farklılıkları nedeniyle Başbakan Erdoğan sonrası AK Parti'de ayrımlar görüleceğini belirtti.
ERHAN POLAT