Türkler'in yabancı dile olan yatkınlığını anlatan Prof. Dr. Recep Songün, Türkçe'nin karmaşık bir dil olduğunu ve bu dili konuşanlar başka dil öğrenmek istediklerinde hiç zorlanmadıklarını belirtti. “Dünyada İngilizce'yi İngilizler dışında en iyi bizler konuşuyoruz” diyen Prof. Dr. Recep Songün “Türkiye'den dışarı çıktığın zaman yabancı dilin yoksa hiçbir şey yapamazsın. Yanına dil bilen bir adam lazım sana tercümanlık yapsın da işini yürüt. Orada tuvaletin yolunu bile bulamazsın .Lokantaya gittiğin zaman ekmek çorba isteyemezsin, bu kadar önemli İngilizce. Üniversiteyi bitirdiğinizi kabul edin yabancı dilin yoksa o kadar çalışman o diploman nereye yarar. Hiçbir şeye yaramaz. Yabancı dil anahtardır. Hangi yabancı dil diyeceksiniz. İngiliz dili bütün dünyada bütün kapıları açar. Bilgisayar öğrenmek istiyorsunuz nasıl öğreneceksiniz. Bilgisayarın dili İngilizcedir. Bütün komutlar İngilizcedir. İngilizce bilmeyen doğru dürüst bilgisayar bile kullanamaz. Yurt dışı düşünen her insanın İngilizce seviyesi yüksek olmalıdır. Almanya'ya gitsen Almanca istiyorlar, Fransa'ya gitsen Fransızca istiyorlar, İtalya'ya gitsen İtalyanca istiyorlar, İspanya'ya gitsen İspanyolca istiyorlar. Ama İngilizce bilerek her birine gidebilirsiniz” dedi.
Türk insanı yabancı dil öğrenmeye açık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Recep Songün “Türk insanı olarak bunu çok iyi becerebiliyor. Hem de telaffuzu gayet güzel bir şekilde yapar. Türkçe karmaşık bir dil ama o karmaşıklığa alışmış insanlar başka bir dili karmaşıkta olsa yine kavrayabiliyorlar. Özellikle Fransızlar ve Almanlar o kadar baskılı kendi dillerinin etkisi vardır ki İngilizce üzerinde, onun Fransız olduğunu İtalyan olduğunu Alman olduğunu hemen anlarsınız. Hele Hintliler'in Pakistanlılar'ın Araplar'ın İngilizcesi çok daha berbattır. Ama Türkler seçilmiş süzülmüş temiz İngilizce konuşurlar. Çok yeteneklidirler yeter ki öğrenmek istesin” diye konuştu.

İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümleri'ne son yıllarda ilginin azaldığına dikkat çeken prof. Dr. Recep Songün, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“İnsanlarımızda bir inanç var. Annelerde de babalarda da çocuklarda da illa elinde İngilizce öğretmenliği belgesi olacak. Bir ara YÖK bu hakkı sadece eğitim fakültelerinin İngilizce öğretmenliği bölümlerine verdi. Edebiyat ve fen fakültelerinden bu hakkı formasyon hakkını aldı. Yani öğretmenliği onlara kapattı. Bu nedenle bizim bölümlere gelen öğrenci sayısında korkunç bir düşüş oldu. Fakat YÖK bu yanlışı gördü okullarında ısrar etmesiyle Fen Edebiyat Fakültelerine tekrar formasyon hakkını verdi. Bundan öğrencilerimiz haberdar olmadıkları için bölümümüzü fazla tercih etmediler. Bunu özellikle tüm öğrencilerimize duyurmak istiyorum, formasyon veriyoruz yani bize gelerek İngilizce öğretmeni olabilirsiniz.”