Antalya Havalimanı'na saat 14.30'da inen Bülent Arınç, karayoluyla Alanya'ya geçti. Bacoğlu ailesi tarafından yaptırılan caminin açılışını yapmak üzere Konaklı Beldesi'ne gelen Arınç burada Kaymakam Erhan Özdemir, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse, AK Parti İlçe Başkanı Hüseyin Güney ile vatandaşlar tarafından karşılandı. Cami açılışı müezzin Adem Yağcı'nın Kur-an'ı Kerim okumasıyla başladı. Açılışta İl Müftü Vekili İbrahim Keser, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çavuşoğlu ve Kaymakam Erhan Özdemir birer konuşma yaptı.Başbakan Yardımcısı Arınç, yaptığı konuşmada, Anadolu'dan İstanbul'a göç edenlerin ev yapmadan önce cami yaptığını söyledi. Türklerin Anadolu'ya ayak bastığı günden bu yana ülkenin her yerinde insanların ev ihtiyaçlarından dahi önce camilerini düşündüğünü belirten Arınç, "İstanbul'da bir araştırma yapılmış. Ülkenin en büyük göç alan şehri. İstanbul'da belki 3 tane Sivas var. 5 tane Çorum var. 7 tane Trabzon var. 10 tane Rize var. Bugüne kadar Anadolu'nun her köşesinden İstanbul'a gelmişler. Belki dağ başlarında önce gecekondular kurmuşlar. Şimdi onlara varoş deniyor. Bu varoşlar da şimdi çok şükür ıslah edildi. Güzel kasabalar, şehirler haline geldi. İnsanlar köyünden, kasabasından İstanbul'a gelince 3-5 aile olunca önce mescitlerini yapmışlar. Camilerini yapmışlar. İstanbul'u bir dolaşın. Beykoz'un tepelerinde de, Ümraniye'nin sırtlarında da Anadolu'dan geldikleri günden itibaren yapılmış camiler göreceksiniz. Bu milletimizin yapısında, kalbinde, gönlünde olan bir şey. Başka milletlerde var mıdır bilmiyorum ama bizim işimiz böyledir" dedi.

“30 AĞUSTOS'LAR BİZİ VAR EDEN ZAFERLERDİR”
Ağustos ayının Türk tarihi bakımından zaferler ayı olduğuna dikkati çeken Arınç, şunları söyledi:
"Ağustos'un her gününde ayrı bir zafer, ayrı bir başarı var. Bizim en çok üzerinde durduğumuz ve bildiğimiz, bir 26 Ağustos Malazgirt Meydan Muharebesi'nin kazanıldığı gündür. 1071, Sultan Alparslan Anadolu'nun kilidini Malazgirt'te açar ve biz bin yıldır bu topraklar üzerindeyiz. Diğeri 30 Ağustos'tur. Kurtuluş Savaşımızın sonudur. Başkomutanlık Meydan Muharebesi'dir. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İstiklal Savaşımızda şehit düşenleri rahmetle andığımız, hatırladığımız bir gündür. 1922'den bu yana da şu kadar yıl geçti, her sene 30 Ağustosları, bizi var eden o büyük zaferi büyük bir heyecan ve coşkuyla anarız. Unutmayın ki 1. Dünya Savaşı'ndan sonra bu topraklar işkal edilmişti. Fransızların, İtalyanların, İngilizlerin, maalesef başka milletlerin işgali altında kalmıştı. İşte 1918'den sonra başlayan istiklal mücadelemiz Samsun'a çıkış, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı, savaşlar sonunda büyük bir başarı ve sonunda düşmanın denize dökülmesi. Bu büyük zaferlerin olduğu günlerden bir tanesinde de bir cami açılışını yapıyoruz. Elbette camiler de bizim ilim ve fetih sembollerimizdir. Unutmayın ki ecdadımız, bir ülkeyi, bir şehri fethettiği zaman, fetih hakkı olarak orada varsa bir kilisenin en büyüğünü cami yapardı. Çok şükür bugün Anadolu'da onbinlerce ibadet yerimiz var. Aynı zamanda camiler sadece 5 vakit ibadet edilen yerler değil, aynı zaman da sosyal alanlar olarak da hizmet görmeye başladı."

“32 DİŞLERİNİ GICIRDATIRLARDI”
Alanya'da 'Hamdullah Emin Paşa' adında bir vakıf üniversitesinin kurulduğunu hatırlatan Arınç, "Türkiye'nin hiçbir ilçesinde bir vakıf üniversitesi yok. Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi'nin temelini atmıştık. Zannediyorum ki bitti. Ama üniversiteye yerel desteğin güçlü olmadığını da biliyorum. Yani hiçbir ilçeye nasip olmayan bir üniversiteyi, ecdadımızdan bir insanın özel ismiyle açmak bize nasip oldu. Hangi devirdeyiz arkadaşlar? Hem adı Hamdullah olacak, hem Emin olacak, sonunda da Paşa olacak. 10 sene evvel bunu düşünemezdiniz. 15 sene evvel 'vay gerici, vay yobaz' diye başlarlar, dişlerini gıcırdatırlar, 32 dişinden 22'si zayi olurdu. Bizde bir büyüğümüz vardı, Oğuzhan Asiltürk. Bir arkadaşımız onun ismini telaffuz ederken, 'ya ne güzel isim' derdi. Hem Oğuz, hem Han, hem Asil, hem de Türk kardeşim. İsme bak sen. Bizim üniversitenin ismi de öyle. Hamdullah Emin Paşa. Paşa'nın ismine layık bir üniversiteyi kurduk ama geliştiremedik. Önce bu üniversiteyi geliştirmemiz lazım. Siz Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi'ni ayağa kaldırın, devlet üniversitesini de kurmak boynumuzun borcu olsun" dedi.

Konuşmasının ardından Arınç, 2 katlı 4 minareli ve 4 bin 500 kişi kapasiteli caminin açılış kurdelesini keserek camiyi gezdi. Arınç saat 20.00'de, anne tarafından akrabası olan ve 'Sarı Hüsnü' olarak tanınan Hüsnü Yönet'in oğlu gayrı menkul danışmanı Ali Yönet ile elektronik mühendisi Dilşen Akkaya'nın Park Alanya'daki düğün törenine katılacak. Geceyi Alanya'da geçirecek olan Arınç, çeşitli ziyaretlerin ardından ilçeden ayrılacak.

ARINÇ, ALANYA'DA NİKAH ŞAHİTLİĞİ YAPTI

Başbakan Yardımcısı Arınç, 'Sarı Hüsnü' olarak tanınan Hüsnü Yönet'in oğlu Ali Yönet ile jeoloji mühendisi Dilşen Akkaya'nın Park Alanya'daki düğün törenine katıldı. Alanya Belediye Başkan Yardımcısı ve Zabıta Müdürü Ali Yenialp'in kıydığı nikahta damadın nikah şahitliğini Arınç, gelinini nikah şahitliğini ise ağabeyi Tolga Akkaya yaptı.

Arınç, aile birliğinin önemine değinerek, "Öncelikle bu gençlerimize Allah'tan sağlıklar ve mutluluklar diliyoruz. Bir ömür boyu birbirlerini daha çok severek, daha çok bağlılık duyarak örnek bir aile kursunlar. Biz de onlarım mutluluklarını her an görelim. Ailelerini de tebrik ediyorum. Bu akşam, bu nikaha katılan sevgili dostlara da teşekkür ediyorum" dedi.

Evlenmeye çok önem verdiğini kaydeden Arınç, "İnancımıza, geleneklerimize, toplumun temel yapısı olan ailenin mutlaka korunmasını ve güçlü temellere dayanmasını istiyorum. Hayatın her günü bu akşamki gibi sevinçli, heyecanlı ve coşkulu olmayabilir. Günlük sıkıntılar olabilir. Hayatın bin bir cilvesi olabilir. Sabırlı olacaklar, birbirlerine daha çok sarılacaklar. Zorlukları da inşallah büyük bir kolaylıkla aşacaklar. Çünkü toplum güçlü olacaksa ailelerin güçlü olması lazım" dedi.

Nikah memuru Ali Yenialp'i de yönetim ve sunumundan dolayı tebrik eden Arınç, "Ankara'da bu kadar nikahlara katılıyorum. Ankara böyle değerli evlendirme memurundan yoksun. Ali beyi Ankara'ya transfer etmemiz lazım. Gelip oradaki nikah memurlarına bir ders vermesi lazım. Bu kadar tatlı dilli bir insan ancak Alanya'ya yakışıyor. Ali beyin sözlerine hayır demek mümkün değil" dedi.

Arınç konuşmasının ardından aile cüzdanını gelin Dilşen Akkaya'ya verirken, nikah memuru Ali Yenialp ise damat Ali Yönet'e yemek kitabı hediye etti.

Geceyi Alanya'da geçirecek olan Arınç, çeşitli ziyaretlerin ardından yarın öğle saatlerinde ilçeden ayrılacak.

RIZA YANIK