Özel Medicana Konya Hastanesi psikologlarından Elif Eşen, çocukların odaklanma becerisini artırabilmek için hedeflemelerin yapılması gerektiğini söyledi.Psikolog Elif Eşen, her çocuğun odaklanma sürecinin, süresinin ve kalitesinin farklı olabildiğini ve bunun ihtiyaç duyulan ortama göre değişebildiğini belirtti. Bazı çocukların sessiz ve sakin ortamda, bazılarının ise sesli ve hareketli ortamda odaklanabildiğini ifade eden Eşen, “Bir çocuğun odaklanması için net kriterlerin belirlenmesi fayda sağlayabilir. Bununla birlikte, çocuğun ihtiyaçlarına bakmak da bizim işimizi kolaylaştırabiliyor. Çocukları da, belirli bir kurala sokmaktan ziyade onları da sürecin içerisine katmış oluyoruz. Bu dönemde ebeveynler, doktorlar ve uzmanlar, sınırlar çizerek, çocukları onun içerisine sokmaya zorluyorlar. Bu dönem, çocukların uyum sağlamasını zorlaştırabiliyor. Genellikle çocuklarla diyalog kurarak bu dönemi geçirmeyi planlıyoruz. Örneğin, bu dönemde odaklanmalarını kolaylaştırmak için hedef belirlemek gerekiyor. Yetişkinler gibi çocukların da hedeflere ihtiyacı vardır. Çocuğun neler yapacağını ve neden yapacağını bilmesi, onların keyifli olarak bazı şeyleri yapmasını sağlayacaktır. Çünkü zorunluluklar insanları her zaman yorar. Dolayısıyla çocuklarda da, bu odaklanma becerisini artırmak için çocuklarla bu tür hedeflemeleri yapmak son derece önemlidir” dedi.Çocukların ilgilerini canlı tutabilmek için zamansal ve mekansal değerlendirmelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Elif Eşen, “Ebeveyn olarak bu süreci de, çocuğu gözlemleyerek tamamlamak gerekir. Gözlem sürecinin ardından bunu çocukla paylaşarak, onun odaklanması için gerekenlerin yapılması gerekir” ifadelerini kullandı. Günümüzde telefon, internet ve sosyal medya gibi birçok uyaranın olduğunu hatırlatan Eşen, “Bu durumda ebeveynler, 'Hayır bunu yapmayacaksın. Ben buna sınır koyuyorum' gibi uyaranlar veriyorlar. Bu durum çocuğu biraz daha strese soktuğu için bazen inat ortamı oluşabiliyor. Tabi çocuğun eğitimi için otorite kurmak son derece önemlidir. Fakat bunu yapmak için diyalog unsurunun kullanılması gerekiyor. Eğer ki çocuğun eve gelen misafirler veya arkadaşları yüzünden ders çalışma odağı bölünüyorsa, bunun için çocuğa zaman kısıtlaması yapabiliriz. Çocuğun arkadaşlarıyla ne zaman görüşmesine dair kişisel farkındalık oluşturabiliriz” şeklinde konuştu.Hiçbir çocuğun başarısız olmak istemeyeceğini kaydeden Elif Eşen, “Bir tanesi matematikte başarılı olmak isteyebilir, diğeri ise müzikte başarılı olmak isteyebilir. Her çocuk başarılı olabilir ama başarılı olabileceği alanları onlara hatırlamakta fayda var. Engellenen kriterleri belirlemekle birlikte, aile de bu sürece liderlik eder. Bu odaklanma becerisi de geliştirilebilen bir beceridir. Bu süreç içerisinde öğretmenlerin de rolü var. Bu noktada çok otoriter, zorlayıcı tutum sergileyen bazı öğretmenlerimiz var. Bunların işe yaradığı bazı çocuklar var. Özellikle 1990 doğumlu çocuklarda, öğretmenlerin bu tutumunun aksadığını görebiliyoruz. Bu durumda da yine çocuklarla diyalog kuran ve birlikte hedef belirleyen öğretmenlerin olması son derece önemlidir” diye konuştu.

DOĞAN CAN CESUR
KONYA