Dört yıldan bu yana kuyu suyu içen ve ihtiyaçları olan suyu bidonlara doldurup sırtlarında taşıyan köylüler, yetkililere tepki gösterdi.
D-400 Karayolu'nun Gazipaşa Anamur istikametinde kalan bölgede bulunan yaklaşık 25 hane, 4 yıldır evlerinde çeşmeden su akmadığını bildirdi. Karayolunun karşısında kuyusu bulunan bir komşularından bidonla su taşıyan köylü kadınlar, şehirlerarası yoldan geçerken hayatlarını da tehlikeye atıyor. Hayvanlarını suladıkları kuyu suyunu kendilerinin de içtiğini belirten Rukiye Çelik, şöyle konuştu: “Keçilerimiz var, komşularımızın ineği var. Onlar da buradan su içiyor biz de. Dört yıldır bu şekilde suyumuzu temin ediyoruz. Yolu geçerek sırtımızda, el arabasında suyu evimize taşıyoruz. Yaz aylarında hava sıcak olduğu için su ihtiyacı daha fazla oluyor. Sıcakla su taşımak daha da zor hale geliyor. Yağmurlar başladığında topraktaki sağlıksız maddeler de suya karışıyor. Böyle olunca çocuklarımız ishal oluyor.” Taşıdığı suyu evine taşıyan Ayşe Tunç, evinin bidonlarla dolduğunu söyledi. Bunun çok sinir bozucu olduğunu belirten Tunç, sözlerine şöyle devam etti: “Akan suyumuz olmadığı için bulaşık yıkamak zor oluyor. Birimiz su döküyor birisi bulaşık yıkıyor. Evimizin her tarafı bidonlarla dolu. Buna zaman zaman çok sinirleniyoruz. Her evde durum bu.” Mahalle sakinlerinden Mustafa Tunç, mahallenin içinden geçen D-400 Karayolunun yapımı esnasında su borularının zarar gördüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık beş yıldır suyumuzu karşı taraftaki komşumuzun kuyusundan çekiyoruz. Köyümüzde yeterli su bulunduğu halde niçin evimizdeki çeşmeden su akmıyor bilmiyorum. Birilerinin bu işe bir çare bulması gerekiyor.”

BULAŞIK MAKİNESİ BOZULDU
Evindeki çamaşır ve bulaşık makinesinin çamurlu su kullandığı için bozulduğunu belirten Döne Çelik, 4 yıldır evinin suyunu taşıma suyla sağladığını belirtti. Bulaşıklar iyi durulanmadığı için deterjan kaldığını söyleyen Çelik, şöyle konuştu: “Buna bir çare bulunması gerekiyor. Neden suyumuzu vermiyorlar bilmiyorum. Ben su almak için devamlı başkalarının kapısına varıyorum. Şu götürdüğüm suya bak. Bu suyu içeceğim ben. Suyumuza bir çare bulsunlar.”

67 YAŞINDA SU TAŞIYOR
Sorununu anlatmak için İlçe Kaymakamı'nın yanına çıktığını ancak kaymakamın kendisine bağırdığını belirten Şaziye Çelik de şunları söyledi: “Suyumuz yok diye kaymakama çıktım, bağırdı çağırdı. Kaymakam Bey buraya gelir gider ama bir şey yapmaz. Ben 67 yaşındayım. Evimin ihtiyacı suyu sırtımda su çekiyorum. Eğer komşular vermezse susuz kalacağız. Suyumuza bir çare bulsunlar.” Kullandıkları suyun sağlıksız olduğunu dile getiren Hatice Sezer ise evinde yaptığı yemeği dışarıdan gelen birinin yemeyeceğini söyledi. Zaman zaman su ihtiyacını yolun karşısında bulunan akaryakıt istasyonunun tuvaletinden doldurduğunu dile getiren Sezer, çocuklarının bu suyu içmediğini belirtti.

Çocuklarının sürekli hastalandığını belirten Rukiye Çelik, “Hiç götürmesek sonbaharda 4-5 kere çocuklarımızı hastaneye götürüyoruz. Bu su aynı zamanda sağlıklı değil ama mecburen içiyoruz" dedi. Köylü bayanların bahçede çalıştığını anlatan Çelik, şu bilgiyi verdi: "Akşam eve geldiklerinde su olmadığı için temizlenemiyorlar bile. Yaklaşık 20-25 hanenin çeşmesinde su akmıyor. 60-70 yaşındaki kadınlarla birlikte kuyudan su çekiyoruz. Sağlık ve konfor açısından çok zor bir hayat. Vergi istiyorlarsa veriyoruz. Vatandaşlık görevimiz neyse yapmaya çalışıyoruz. Şehir merkezinde yaşanan bir kadınla bizim aramızda çok fark var. Parası neyse verelim ama bizim de musluğumuzdan su aksın istiyoruz. Biz kimseyi kötülemiyoruz. Sadece sorunumuz çözülsün istiyoruz.”

ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM
Konu hakkında açıklama yapan köy muhtarı Mehmet Uncuoğlu da söz konusu mahallede bulunan su şebekesinin, yol yapımı sırasında zarar gördüğünü belirterek, “Çalışmalar sırasında köyümüzde yolun iki tarafında bulunan 5-6 kilometrelik alanda, su şebekesini yenilemek zorunda kaldık. Ne yaptıysak bu bölgedeki sorunu çözemedik. En son Antalya İl Özel İdare'den bir uzman geldi. Su şebekesinin vanasında problem olduğunu söylediler. Vanayı değiştirdik ama sorunu çözemedik. Elimizden geleni yaptık ancak neticeye ulaşamadık. Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.

AHMET MERVAN TAŞ
ANTALYA