İran Cumhurbaşkanı Ruhani, 68. BM Genel Kurulu Toplantısı'nda konuştu. İran'ın dünyaya ve bölgeye herhangi bir tehlike arz etmediğini dile getiren Ruhani, ülkesinin, istikrarsızlıklarla dolu bir bölgede istikrarın dayanak noktası olduğunu ifade etti. Tahran yönetiminin ilgili taraflarla çalışarak, İran'ın nükleer programına ilişkin sorunları barışçıl bir şekilde ve “tam şeffaflıkla” çözmeye hazır olduğunu belirtti.
ABD Başkanı Barack Obama'nın BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayı dikkatle dinlediğini belirten Ruhani, farklılıkların üstesinden gelinebilecek bir çalışma alanı oluşturulabileceğine inandığını ifade etti. Ruhani, Obama'nın, İran'ın nükleer silahlar sorununu ele alırken ABD'deki savaş yanlısı baskıcı gruplar tarafından kışkırtılmamasını ümit ettiğini dile getirerek, Washington yönetimine, bu konuda tutarlı bir tutuma sahip olması çağrısında bulundu. İranlı lider, hükümetinin, “zaman kısıtlı ve sonuç odaklı” görüşmeler yapmaya hazır olduğunu ve ABD ile ilişkilerin gerginleşmesini istemediğini söyledi.İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran'ın nükleer programının yalnızca barışçıl amaçlara sahip olması gerektiğini ve nükleer silahların İran'ın cephaneliğinde yeri olmadığını sözlerine ekleyerek, “Nükleer silahlar ve kitle imha silahları İran'ın savunma doktrininde yer almamaktadır” şeklinde konuştu.Ruhani ayrıca İran'a uluslararası düzeyde uygulanan yaptırımları sert bir dille eleştirerek, bu yaptırımları Irak'a Saddam Hüseyin döneminde uygulanan yaptırımlarla kıyasladı. İran'ın ekonomisini ciddi derecede etkileyen yaptırımların şiddetli, soyut ve basit nitelikte olduğunu söyleyen Ruhani, yaptırımların siyasi kişiliklere değil normal insanlara zarar verdiğini belirtti. Ruhani, “Yaptırımların meydana getirdiği olumsuz etki, asıl hedef alınan kitleyle sınırlı olmanın çok uzağındadır” dedi.

Suriye'nin kimyasal silahları konusuna da değinen Ruhani, İran hükümetinin kimyasal silahların herhangi bir şekilde kullanımını kınarken, Şam rejiminin Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ni kabul etmesini hoş karşıladığını dile getirdi.