Çelik, 'Paketle birlikte eksikliklerin giderildiğine inandığını düşünüyorum'
Çelik, demokratikleşme paketine ilişkin, “Kamuoyunda yaptıklarımızın nasıl algılandığı, nasıl karşılık gördüğüdür. Ben toplumunu geniş bir kesiminin yapılanlardan hoşnut olduğunu ve bunların bir eksiklik olduğunu, paketle birlikte eksikliklerin giderildiğine inandığını düşünüyorum” dedi.
Milletvekilleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan demokratik paketini değerlendirdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan ‘demokratik paketi'nin ilk ve son olmadığını belirterek, AK Parti'nin iktidara gelmesinden bu yana peş peşe demokratikleşme paketleri açıkladığını söyledi. Çelik, Türkiye hukuk devleti olmak istiyorsa demokratikleşme paketlerine ihtiyacı olacağına vurgu yaparak, “Bugün yaptıklarımızı 2003'te söyleseydik, bu partimizi kapatma sebebiydi. Siyasi ortam, Türkiye'nin ulaşmış olduğu tartışma ortamı ve kamuoyu algısının yönetilmesi son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.81 il 780 bin kilometrekare alanı esas alan parti olduklarının altını çizen Çelik, “Bazı siyasi partiler gibi etnik temel üzerinden siyaset yapan bir parti değiliz. Bütün Türkiye'yi kucaklama zorundayız. ‘Acaba bölünüyor muyuz' gibi bir endişeye kimsenin kapılmaması gerekiyor. Bugün Sayın Başbakan'ın yapmış olduğu o uzun konuşmanın giriş bölümü, aslında AK Parti'nin demokratik duruşunu ifade eden bir manifestodur. Biz çoğulcu bir yapı oluşturmak istiyoruz. İnsanlar etnik kökeni ne olursa olsun, dini inançları, mezhepleri, bölgeleri, ana dillerdi ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydasında birinci sınıf hür vatandaşıdır” şeklinde konuştu.
Muhalefetin farklı düşüncelere sahip olduğunu ifade eden Çelik, “Kamuoyunda yaptıklarımızın nasıl algılandığı, nasıl karşılık gördüğüdür. Ben toplumunu geniş bir kesiminin yapılanlardan hoşnut olduğunu ve bunların bir eksiklik olduğunu, paketle birlikte eksikliklerin giderildiğine inandığını düşünüyorum” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın seçim sistemini tartışmaya açtığını belirten Çelik, “Türkiye'de temsilde adalet, yönetimde istikrarı sağlayacak daha iyi bir yönetim ve yol bulabileceksek, ortak akılla onları da bulalım ve yolumuza devam edelim”ifadesini kullandı.
Hazine yardımlarının yüzde 3 oy oranına sahip partilere de verilmesiyle ilgili olarak Çelik, “Yüzde 7 oy alanlar Hazine yardımından yararlanıyorlardı. Biz bunu yüzde 3'e indirdik. Seçim sisteminde de 3 formül önerdik. Biz, ‘bugünkü yapı devam etsin' diyorsanız, AK Parti buna ‘tamam' diyor, zaten bu uygulanıyor. ‘daraltılmış bölge uygulayalım' 30 milletvekilini peş peşe dizip, halka götürmeyelim. İstanbul 1. bölgede bir seçim bölgesi olmasın, 6 seçim çevresi olsun. 5 milletvekilliği birlikte bir seçim bölgesi olsun. Barajı, daraltılmış seçimde yüzde 5'e indirelim. Bunu da istemiyorsanız, ‘dar bölge sistemi' uygulayalım, barajı sıfırlayalım. Baraj sıfır olsun. 550 seçim çevresi olsun, her seçim çevresinde bir milletvekili seçilsin. Halk da karşılığım var, halk bana onay verecek düşüncesinde olanlar meydana çıksın. Halktan aldığı oy ölçüsünde Meclise gelsin. Siyasi partiler yarışacak, bir aday yarışacak. O zaman da seçim barajı sıfırlansın diyoruz. Bu 2015 seçimleri için gereklidir. 2015 seçimlerine bir yıl kala bunu yapmak zorundayız. Önümüzde bir yıla yakın zaman var. Başbakan bunu tartışmaya açmıştır. Türkiye'nin önüne 3 alternatif koymuştur” ifadelerini kullandı.
Okullardan andımızın kaldırılmasıyla ilgili olarak Çelik, yabancı öğrencilere dikkat çekerek, “Bu idari tasarruftur, halk bunu değerlendirecektir. Alanya'da Almanlar, Bodrum'da İngilizler var, onların çocukları bizim okullarımıza gidiyor. Biz onların çocuklarına ‘Türküm, doğruyum, çalışkanım' dedirtiyorduk. Ben yönetmelik değişikliği yaptım, yabancıların ant içme zorunluluğunu kaldırdım diye de kıyamet kopardılar. Düşünün İngilizin çocuğunu, Türküm diye başlıyor. Adam İngiliz, Türküm dediği zaman yalan mı yalan, arkasından da doğruyum diyor. Birinci cümle yalan olduğu için ikinci cümle de yalan. Biz her sabah elin çocuğuna yalan söyletmek zorunda mıyız? Türkiye vatandaşı olan herkese de bunu yaptırıyorsunuz. Şimdi uzun boyutlu incelemeler yapıldı, sosyolojik karşılığı nedir bu işin, çok iyi değerlendirdi ve kaldırılmasına karar verildi” diye konuştu.
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, demokratikleşme paketi ile ilgili olarak, paketin bekledikleri gibi olmadığını söyledi. Sakık, “Barış, müzakere sürecini daha çok tetikleyecek, karşılıklı adımlarla sürecin devam edeceğini biliyoruz. Bu adımları görmedik. Özellikle ana dille ilgili, ana dilin bir hak olduğunu, bunun tartışılmaması gerektiğini, özgürlüklerle ilgili, terörle mücadele ile ilgili, siyasi partilerle ilgili, yüzde 10'luk barajla ilgili bizim beklentilerimiz bu noktada yok. Bu sorunları bir miktar öteleyen, erteleyen anlayışa sahip bir paket olarak görüyoruz. İlkokulda çocuklarımızın her sabah enjekte edilen zehirin bir daha edilmemesi için alınan karar önemli” şeklinde konuştu.
Eş başkanlıkla ilgili kararla ilgili olarak Sakık, kendilerinin bedel ödeyerek eş başkanlığı ve diğer konuları hayata geçirdiklerini vurgulayarak şunları dedi:
“Bizim için önemliydi. Bazı şeylerin bedelini ödedik. Bir temel sorundan bahsediyorsak, bu sorunun adını korkmadan koymalıyız. Kürt sorununun demokratik bir şekilde nasıl çözülecekse, bununla ilgili yol haritasının konulması gerektiğini söyledik.”
Sakık, anadil, KCK tutuklularının serbest bırakılması gibi konuların dikkate alınmasını ifade ederek, ”Ana dil haktır. Bu hakkın yerli yerine oturması için çaba sarf edeceğiz. Bu konuda siyasi partilerin bizimle birlikte hareket etmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Sakık, soruları öteleyerek, erteleyerek Türkiye'nin özgürleşemeyeceğini söyleyerek, “Ötelediğimiz için binlerce insan öldü. Yıllarca acı çektik. Acı dolu yıllar yaşadık. Biz sorunlarımızı seçime heba etmemeliyiz. Önümüzde seçimler var. Paketler seçimlere göre hazırlanmamalıdır, paketler bu ülkenin özgürlüğü, halkların özgürlüğü için hazırlanmamalıdır. Beklenti içinde olan insanları beklenti içine sevk etmemelidir. İnsanların umutları kırılmamalıdır” diye konuştu.
Sakık, paketlerin günü kurtarmaya yönelik olarak hazırlandığını belirterek, “Bugün paketler açıklanıyor. Ama paketler daha az, daha çok sürece yayan, geçmişten bugüne kadar günü kotarmaya çalışan bir anlayışla hazırlandığını görüyoruz. Bu yolu Parlamento'da ortaklaşa aşabiliriz” dedi.