Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, ülkemizde ortalama her on bireyden birinde görülen şeker hastalığının çocuklarda görülme sıklığının her geçen gün sürekli olarak arttığını belirtti. Şeker hastalığının temelinin yıllar içerisinde atılmakla birlikte çocuk yaşta edinilen beslenme alışkanlığı ile insanların bu hastalıktan korunabileceğini dile getiren Tutar, “Anne ve baba olarak bu hastalığa yakalanmış olsanız da aynı kaderi çocuğunuzun yaşamasına izin vermeyin. “Bunu yapabilecek olsaydık kendimiz şeker hastası olmazdık” demeyin ve vereceğimiz önemli bilgileri yaşamınız süresince uygulamaya çabalayın” dedi.Şeker hastaları için en önemli tedavinin beslenme şeklinin düzenlenmesi olduğunu kaydeden Tutar, “Eğer kendi beslenme düzeninizi oluşturursanız çocuğunuzun beslenme alışkanlıklarını erken yaşta yönlendirebilirsiniz. Özellikle porsiyon ölçüleri ve tüketilen besinlerin içeriği şeker hastaları için çok önemlidir. Bunu ancak bir diyetisyen yardımı ile sağlayabilirsiniz” diye konuştu.

AYNI TABAK VE MİKTARDAN KURTULUN…

Tutar, daha sonra şunları kaydetti; “Anne ve babaların en sık yapmış olduğu yanlış kendi tabaklarına koydukları yemek miktarını çocuklarının tabaklarına da koymalarıdır. Sizin tüketebileceğiniz yemek miktarının aynısını çocuğunuz tüketmediğinde aç kalacak düşüncesinden sıyrılın. Çünkü mide kapasitesi sizinkinin yarısı hatta dörtte biri olan çocuklarınızdan aynı miktarda besin tüketmesini beklemeyin.

SAĞLIKLI ATIŞTIRMALIKLARI ÖĞRETİN…

Atıştırmalar yüzünden kilo alıyorum” cümlesi çok sık kullanılsa da sağlıklı atıştırma alternatifleri de bulunmaktadır. Cips, kremalı şekerli bisküviler, pasta, kek, çikolata ve şekerli ürünler gibi ara atıştırmalık yerine meyve, sandviç, tost, yoğurt, peynir tercih etmek hem çocuğunuzun daha az kalori almasına hem de kan şekerinin ani yükselmemesine neden olur. Bu durumda şeker hastalığı riski azalmaktadır.

ÇOCUĞUNUZLA HAREKET EDİN…

Sizin iş dışında tüm gün oturduğunuzu gören çocuğunuzun hareketli olmasını bekleyemezsiniz. Fiziksel aktiviteyi bir yaşam tarzı haline getirmek küçük yaşlarda başlamaktadır. Çocuğunuzla birlikte tatil günleri yürüyüşler yapmak veya herhangi bir sportif aktiviteye katılmak hem sizin hem de çocuğunuzun gelecekteki sağlığı için önemlidir. Eğer bunları yapacak zamanınız yok ise çocuğunuzun televizyon ve bilgisayar başından kaldıracak bir fiziksel aktivite yapabileceği okullara veya kurslara gönderebilirsiniz.
Genellikle şeker hastalığı olan anne ve babaların sığındıkları nokta genetik faktörlerdir. “Benim annem veya babamda şeker hastasıydı” cümlesini sıkça duymaktayız. Burada gözden kaçırılan nokta insanın beslenme alışkanlığı 0-4 yaş arası oluşmaktadır. Bu dönemde çocuk, anne ve babasından gördüklerini örnek almaktadır. Dolaysıyla anne veya babası şeker hastası olan çocuk, onun beslenme alışkanlığının aynısını uyguladığından şeker hastası olma riski oldukça yükselecektir.
Anne ve babaların dikkat etmesi gereken en önemli husus belirli aralıklarla “çocuklarının kilo problemi olsun veya olmasın” diyetisyene götürmektir. Sadece kilo problemi için değil, ileriki yaşlarda birçok hastalık risk etmenleri bu şekilde ortadan kalkacaktır.
Çocuğunuzun beslenmesine katkıda bulunmak ve ileriki yaşlarda şeker hastalığına yakalanmasını istemiyorsanız ilk olarak kendi beslenme düzeninizi gözden geçirmelisiniz. Şeker hastalığı dikkat edilirse ömrünüzün sonuna kadar yaşam kalitenizin düşmesine neden olmaz. Dikkat edilmezse ciddi hayati tehlikelerle karşı karşıya kalabilirsiniz.“