Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yeni yayın dönemini tebrik etmek maksadıyla Türkiye Gazetesi'ni ziyaret etti. Davutoğlu, “Hayırlı olsun” dileklerini ilettikten sonra yayıntoplantısına katılarak soruları cevapladı.Suriye'de yaşananları değerlendirerek, “Mesele bizi El Kaide terörü ile karşı karşıya bırakmak. Suriye'deki rejim de bunu istiyor. Her gün El Kaide'ye yönelik açıklama yaparsam, El Kaide bu sefer bana dönecek. İçlerindeki kavgayı niye üstüme alayım? El Kaide yapılanmasından en fazla biz rahatsız oluruz” dedi. Türkiye'nin El Nusra Cephesi'ni desteklediği iddialarını yalanlayan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Hiçbir gruba destek vermedik. Biz iki yıldır, 'Meşru muhalefete destek olunmazsa, muhalefet radikalleşir' diyoruz. Radikallerin ortaya çıkmasında iki unsur önemli. Suriye'deki cezaevlerinden bırakılanlar ve Irak'taki Ebu Gureyb Cezaevi'nden binlerce mahkûmun şüpheli şekilde kaçması.” PKK'nın Suriye'deki kolu PYD'nin bölgedeki varlığına dikkat çeken Davutoğlu, şunları anlattı: “2012 yazında Esad rejiminin silahlarını alan PYD, bunları o sırada Türkiye ile çatışan PKK'ya aktardı. PYD o kadar oportünist bir tutum sergiledi ki, bir yandan muhalefet toplantılarına katıldı, bir yandan rejimden silahlar alıp belli bir alanı kontrol etmeye çalıştı. Esad rejimi, bizi rahatsız etmek için PYD ve PKK'yı kullanarak bir Kürt meselesi çıkarmak istedi. İkincisi de Acilciler üzerinden hem etnik hem mezhepsel olarak Türkiye üzerine oynamaya kalktı. Böyle bir dönemde dahi PYD'ye karşı herhangi bir operasyona gitmedik. Çözüm süreci başlayınca içerideki Ergenekoncular, Kuzey Suriye diye bir haritayı çıkardı. Anti-Kürt bir etki oluşturmak istediler. Rejim de bunu istedi. Erbil'de Suriye Kürtleriyle toplandım. Bunun Türk-Kürt çatışmasına dönüşmesinin önüne geçtik. PYD, Resulayn'ı ve Tel Abyad'ı düşürerek bir süreklilik oluşturmak istedi. Esad rejimi de kapattığı kapıları PYD üzerinden kontrol etmeye kalkıştı. Muhalefet bunu sezdiğinden PYD ile çatışmak durumunda kaldı. Bu sene nisan-mayıs gibi PYD'ye, 'Rejimle ilişkinizi kesin. Muhalefetin içinde kalın. Yeni Suriye Meclisi oluşana kadar 'de facto' bir bölge ilanına gitmeyin. Yoksa muhatap almayız' dedim. PYD, 'Tamam' deyince Salih Müslim'i Türkiye'ye getirtip görüştük. Ama rejimle işbirliğine devam ettiler. PYD'nin çatıştığı bölgede, bazı BDP milletvekillerinin de ricası üzerine hiç çalışmayan Şenyurt Kapısı'nı açtık.”

DİZ ÇÖKMEMİZİ İSTİYORLAR
Türkiye'de bazı kesimlerin hükümetin dış politikadaki başarısını Beşar Esad üzerinden ölçmeye kalktığını vurgulayan Bakan Davutoğlu, “Esad'ın kalmasını sağlayan, kimyasal silah dâhil insanlık dışı uygulamalar yapması. Yanı başımızdaki bir meseleye bu kadar duyarsız kalınması şaşırtıcı. Biz de hata yapabiliriz. Ama o kesimlerin derdi başka. Diz çöküp günah çıkarmamızı istiyorlar” ifadelerini kullandı. Davutoğlu'nun diğer değerlendirmelerinden satır başları şöyle...

'YÜKSELEN KÜRESEL DEMOKRASİLER PLATFORMU'
“İran, ABD ile angajman yaparsa Türkiye kârlı çıkar. Birincisi, enerji fiyatları düşer. İkincisi, İran dünyanın en dinamik pazarı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 100 milyar doları görür.
Suriye olayı bize konvansiyonel ordu düzenlemesinin ulusal güvenliği temin etmesi konusunda birtakım eksikler olduğunu gösterdi. Önceden başlayan füze çalışmalarına hız verildi. Bizim için 3 kriter önemli. Birincisi, Türkiye'de üretilir olması. İkincisi, fiyat. Üçüncüsü de süre. Objektif puanlamada birinci sırada Çin çıktı.
Demokrasinin bir geleceği olacaksa Güney Afrika, Türkiye, Hindistan, Brezilya, Pakistan, Endonezya ve Meksika'dan olacak. 'Yükselen Küresel Demokrasiler Platformu' kurabilir miyiz diye konuşuyoruz.”

HARİTALAR EKONOMİK ANLAMDA DEĞİŞMELİ
“Bizim birleştirici anlayışımızın karşılığında, parçalayıcı bir harita çıkarma çabası var. Bu haritayı bir faraziye olarak ortaya atıp zihinlere yerleştiriyorlar. Biz bütün bu haritalara karşıyız. Eğer bu harita değişecekse ekonomik anlamda daha büyük ünitelere entegrasyonlara yönelik değişmeli.” Fatih Vural

TÜRKİYE'Yİ GENÇLİĞİMDEN BERİ OKUYORUM
Yeni yayın dönemine giren gazetemize tebrik ziyaretinde bulunan Bakan Davutoğlu, yönetici ve yazarlarımızla sohbet etti, gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Davutoğlu, Türkiye Gazetesi'ni gençlik yıllarından bu yana dikkatle takip ettiğini dile getirdi.

ENVER AĞABEY'İN VEFA DUYGUSUNDAN ÇOK ETKİLENDİM
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Türkiye gazetesinin bende özel bir hatırası var. Gazete deyince zihnimde oluşan algılardan birisidir. Rahmetli babamın dükkânına her gün gelirdi. Abone sistemini Türkiye gazetesi başlatmıştı. Enver Ağabey'in vefa duygusu beni çok etkilemiştir.