Raporları ellerinde ölümü bekliyorlar
Bilecik Bozüyük ilçesinde Slikozis hastalığına yakalan fabrika çalışanları,seslerini duyurmaya çalışıyor
Bilecik Bozüyük ilçesinde Slikozis hastalığına yakalan fabrika çalışanları, 'Ölümü bekliyoruz, hastalığımızın tedavisi yok. Biz yandık başkaları yanmasın' diyerek seslerini duyurmaya çalışıyor.Fabrika çalışanları adına açıklama yapan Gürhan Yüksel, fabrikada 22 yıl çalıştığını, 17'nci yılının sonunda kendisine meslek hastalığı teşhisinin konulduğunu söyledi. Yüksel, "Bozüyük Devlet Hastanesi teşhisi koydu. Eskişehir Tıp Fakültesi Hastanesi slikozis olduğu kararını verdi. 1 yıl sonrada Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi'nden slikozis tanısıyla ilgili rapor verdiler. Bu rapordan yüzlerce arkadaşımda var. Ben 3-4 yıl sonra bu hastalıktan özürlü olarak emekli oldum" dedi.
"BU TEDAVİSİ OLMAYAN SONUNUN ÖLÜM OLDUĞU BİR HASTALIKTIR"
Yüksel, sürekli yeni kişilerin sikozis hastalığına yakalandığını ve bu hastalığın tedavisinin olmadığını ifade ederek, "Maalesef hastalığın arkası kesilmiyor. Sürekli olarak yeni hastalar çıkıyor ve yeni arkadaşlar bize katılıyorlar. Bu hastalık tedavisi olmayan ve kot taşlamacılığı hastalığı olarak bilinen sonunun ölüm olduğu bir hastalıktır. Bu hastalığı işyeri kabul etmediğinden, bizde meslek hastalığı yok dediğinden dolayı yerel gazetelerdeki habere istinaden yapmış oldukları bir açıklama var. Yaptıkları açıklamada bütün tedbirleri aldıkları söylüyorlar ancak fabrikamızda böyle bir hastalık yoktur şeklinde bir ifade yer almıyor. Hastalık varsa senin fabrikanda, devlet de bunu devlet hastalığı olarak kabul etmişse kendini bu şekilde aklayıp temizleyemezsin. Bu insanları hasta etmişseniz hesabını vermelisiniz. Şu anda 110 arkadaşımızın bu hastalığa yakalandığına dair elimizde belgeler var. Ayrıca bu sayının 200'leri bulduğu da iddia ediliyor. Bizim hiç bir arkadaşımızın işyerinde iş sağlığı ve iş güvenliğine uymadığı gerekçesi ile ihtarı yoktur" diye konuştu.
Fabrika çalışanlarının çocuklarından biri olan Şüeda Yüksel ise babasının uzun yıllardır fabrikada çalıştığını hatırlattı. Yüksel, "Babam 2 yıl önce fabrikadan ayrıldı. Yüzlerce kişi dönüşü olmayan bir yola girdi. Başkaları da girmesin. Benim için başkalarının hasta olmaması benim babamın iyileşmesi kadar önemli. Belki benim babam ve onun arkadaşları iyileşemeyecek. Ama en azından başkaları hasta olmasın" şeklinde konuştu.