Köylülerin su çilesi
Antalya'nın Gazipaşa ilçesine bağlı Küçüklü köyünde susuzluk çeken vatandaşlar eşek sırtında su taşıyor.
Cenazelerini yıkamak, abdest almak için bile su bulmakta zorlanan köy halkı seslerini duyurmaya çalışıyor.Köy çocukları okula giderken yanlarında içecekleri suyu taşımak zorunda kalırken, kişisel temizliklerini depoya konan suyla yapıyor.
BİDONLA OKULA SU TAŞIYORLAR
Köy ilkokuluna giden Hamza Baysal isimli öğrenci, okulda su olmadığı için içme sularını evlerinden getirdiklerini söyleyerek, "Okula yürüyerek geliyoruz. Su çok ağır. Bazen köpek kovalıyor bizi. Suyumuzu unuttuğumuz zamanlarda susuz kalıyoruz. Biz okulumuza su istiyoruz" dedi. Derya Aykal ve Gürkan Doğan da, su olmadığı için sıkıntı yaşadıklarını belirterek, yardım beklediklerini söyledi.
ARTIK BIKTIK
Öğrenci velisi Ayşe Baysal, çocuklarını okula hazırlarken her gün sabah çantalarına su bidonu koymak zorunda olduklarını belirtti. Su ihtiyaçlarını taşıma suyla giderdiklerini dile getiren Baysal, "Evimizde makine yok. Her işimizi el yordamıyla yapıyoruz. Kendimizi bildik bileli bu böyle. Bıktık artık" diye konuştu.
EŞEKLE SU TAŞIYORUZ
Köyün su şebekesinden su akmadığı için kaynak suyundan içme sularını giderdiklerini anlatan Dursun Balcı da sözlerini şöyle sürdürdü: "5 litrelik bir su bidonunu doldurmak için 15 dakika bekliyoruz. Suyu bidonlara doldurduktan sonra sırtlanıp evimize götürüyoruz. Köyümüzde suyu hiç görmedik. Yetkililere bir türlü sesimizi duyuramadık."69 yaşındaki Hasan Koral adlı köylü ise ameliyat olduğunu ve bu halde su taşımak zorunda kaldığını belirtti. Eşek sırtında su taşıdıklarını belirten Koral, tek isteklerinin su olduğunu söyledi.
CENAZEMİZİ YIKAYAMADIK
Bir diğer köy sakini Mustafa Yalçın da, önceki gün köyde bir cenaze olduğunu, bunu yıkamak için su bulmakta zorlandıklarını söyledi. Taşıma suyla güçlükle cenazelerini yıkadıklarını dile getiren Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: "Sabahları yüzümüzü yıkayacak su bulamıyoruz. Köyün içinden su geçiyor ama ne hikmetse bize verilmedi. Komşumuzun suyu var. Ondan müsaade alıp dolduruyoruz suyumuzu."
HAFTADA BİR YIKANIYORUZ
Reyhan Yalçın adlı köy sakini ise şöyle konuştu: "23 yıl önce bu köye gelin geldim. Bu köyde hiç su görmedim. Ben 5-6 çocuk büyüttüm bu yolla. Biz komşudan rica ederek su alıyoruz. Onun da ekmek teknesi. Suyu kullandığımız için tarlası susuz kalıyor. Sırtımızda su taşımaktan bıktık. Tarlada çalışıyoruz. Eve terlemiş ve kirlenmiş halde geliyoruz ancak su bulursak duş alabiliyoruz. Haftada bir duş alıyoruz."
BÜROKRASİYE TAKILDIK
Küçüklü Köyü Muhtarı Mustafa Oğuz, köyde 190 hane ve bin 700 nüfus olduğunu belirterek bu zamanda yaşadıkları bu sıkıntıya isyan etti. Köy halkının 1,5 kilometre uzaklıktan merkep sırtında su çektiğini ifade eden Oğuz şunları söyledi: "Köy 450 yıl önce kurulmuş. Su bizim köyde hiç olmadı. Biz kendimizi bildik bileli köyümüzde su yok. Su şebekesi 2000 yılında yapıldı ama su bulunmadı.2011 yılında Gazipaşa Belediyesi'nin destekleriyle Sugözü içme suyundan su tahsis ettirdik. Suyu bulduk ama bürokrasiye takıldık. 860 bin lira bir proje bedeli olduğu söylendi. Proje olduğu, programa alındığı halde yaptıramadık. Bürokrasiye takıldık. Okul çocukları evden su şişesiyle gidiyor okula. Sağlık başlı başına problem. Gittiğimiz her yerden ‘yapacağız' diyorlar ama yapılmıyor. Bir yerde bir yanlışlık var ama bilmiyorum. Köyümüzde çamaşır makinesi yok. Eski düzen ateş yakılıp su ısıtılıyor. Bu şekilde elini yıkıyorsun, duş alıyorsun. Susuz köy kalmayacak deniyor ama biz burada bunu yaptıramıyoruz. Siyasiler bu işi yapmayacak. Bunu Başbakana duyurmamız lazım. Tarım suyu yok köyümüzde."