Doç. Dr. Oğuz Özyaral, taze kurban etinin büyük metal bir kabın içinde soğuk suda bekletildikten sonra tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Kurban Bayramı'nda etin nasıl tüketileceğinin çok önemli bir konu olduğunu, çocukların, yetişkinlerin, yaşlıların ve şeker, kolesterol gibi hastalıkları olanların ne kadar miktarda et yemesi gerektiğini hakkında bilgi veren Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Oğuz Özyaral, “Et, nasıl pişirilmeli, nasıl hazırlanmalı son derece önemli bir konu. Normalde vücudumuzun günlük ihtiyacı olan karbonhidrat, protein ve yağ ihtiyacını tüketmemiz gerekiyor. Ama sadece ete yüklenerek proteini alırsak, karbonhidratları düşürürsek, sebze ve meyveden faydalanmazsak olmaz” diye konuştu.Kurban etinin genelde anında kavurma yapıldığını ama etin taze olması nedeniyle dinlendirilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Özyaral, kurban kesen vatandaşa şu önerilerde bulundu: “Öncelikle büyük metal bir kabın içine soğuk su konmalı ve et onun içine bırakılmalı, buradaki hedefimiz etin yapısal özelliğinin bozulmaması, sadece ve sadece içindeki kanın dışarıya çıkması. Suyunu salmayacak etin yapısı bozulmayacak.”
EN BÜYÜK SORUN KABIZLIK
Bir öğünde 100 gram kadar et tüketilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Oğuz Özyaral, “Bu porsiyonu özellikle çocuklar için söylüyoruz. Izgarayla yapıldığında hiçbir sorun yaşamayız. En büyük sorunumuz yağ da kızartma olur, kavurmada da sorun olmaz ama etin yağını koymadan baharatla zenginleştirilmiş, içinde soğan veya sarımsak ilavesiyle yapılan bir kavurma aromaları açısından da son derece zengin ve iyi bir besleyici olur. Ama iki hatta üç öğüne çıkan et türevi yemek sıkıntılıdır. Yani sabahleyin kahvaltı da salam, sosis, sucuk, öğlen yemeğinde kurbanlık et, akşam yemeğinde de kurbanlık et olduğu zaman bu çok protein ağırlıklı olduğu için dengeler bozulacaktır” ifadelerini kullandı.
SİRKELİ, SARIMSAKLI ÖZEL TARİF
Dengenin bozulmasında en büyük sorunun kabızlık, mide fesatı denilen midede yorgunluk, şişkinlik ve hazımsızlık olabileceğini anlatan Doç. Dr. Özyaral, “Dolayısıyla sodaya maden suyuna koşma olabilir. Bu gibi durumlarda özellikle maden suyuyla ayranı karıştırıp hazırlayıp sofraya koymak ve etin yanında ikram etmek hazmı rahatlatacaktır ve bağırsak hareketlerini arttıracaktır. Ama biz yoğurdu da tavsiye ediyoruz. Et yemeğimizin yanında mutlaka yoğurt vermeliyiz. Çünkü bu da bağırsaktaki hareketliliği ve hareket süresini uzatacaktır. Eti tüketirken lütfen yanında en fazla ama en fazla iki dilim ekmek yiyerek, mutlaka salata da tüketin. Yemek sonrasında hemen tatlı ikramına geçilmemelidir. Çünkü şeker protein aynı anda mideye gelmemelidir. En az bir yarım saatlik aradan sonra meyve ve tatlılar ikram edilebilir” dedi.Doç. Dr. Özyaral sözlerine şöyle devam etti: “Benim tavsiyem şudur ki kurban etini en az bir gece buzdolabında zeytinyağı, sirke, biraz dövülmüş sarımsak ve biraz üzerinde kekikle eti bıçakla hafif hafif zedeleyerek, sarımsakları hafif döverek arasına koyarak bu aromaların etin içerisine geçmesini sağlamalıyız. Çünkü sirke hücreleri rahatlatacaktır eti yumuşatacaktır, geriye kalan kanı dışarı çıkaracaktır. Dolayısıyla yumuşak bir etin pişmesi söz konusu olacaktır.”

NİHAL IŞIK

İSTANBUL