‘Sessiz katil'e dikkat
Havaların soğumasıyla birlikte uzmanlar karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı vatandaşı uyardı.
Havaların soğumasıyla birlikte artan karbonmonoksit gazı zehirlenmelerine karşı uyaran uzmanlar, evlerde alınması gereken tedbirler hakkında açıklamalarda bulundu.Karbonmonoksit gazının doğal gaz, gaz yağı, benzin, tüp gazı, kömür ve odun gibi yapısında “karbon” bulunan yakıtların yanması veya tam olarak yanmaması sonucunda oluşan dumanda yer alan zehirli bir gaz olduğunu belirten yetkililer, tatsız, renksiz, kokusuz olması ve tahriş etme özelliğinin olmaması sebebiyle fark edilmediği için bu zehirlenmelerin “sessiz katil” olarak bilindiğini ifade etti. Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yaptığı açıklamaya göre, "Bu sessiz katile karşı hepimiz tedbirli olmalıyız" uyarısında bulunan uzmanlar, zehirlenmelerden korunmak için şu tavsiyelerde bulundu:"Ev ve işyerlerinde doğal gaz ile kullanılan cihazların her yıl bakımlarını yaptırarak iyi durumda olduklarını kontrol edilmeli. Doğalgaz cihazlarına yeterli oksijen sağlanmalıdır. Onun için pencerelerden içeriye oksijen girmesini sağlayacak açıklıklar olmalıdır. Bunlar hiçbir zaman kapatılmamalıdır. Baca ve soba borusu bağlantısının uygun bir biçimde yapıldığından emin olunmalıdır. Soba kurarken fazla dirsek kullanımından kaçınılmalıdır. Zorunlu olmadıkça dirsek kullanılmamalıdır. Bacalar dışarıya kaçak olmayacak şekilde bağlanmalıdır. Dışarıya kadar metal bir boru ile kaçak olmayacak şekilde gitmelidir. Bacaların ve boruların temiz ve tıkanıksız olduğunu garanti altına alınmalı. Sık sık baca tepmesi oluyorsa baca deliğinin uygun olup olmadığı kontrol edilmelidir. Rüzgar yönüne göre yön değiştiren baca kapakları en uygunudur. Şofbenler standartlara uygun olmalı."
"KARBONMONOKSİT SENSÖRÜ KULLANIN"
Kapalı veya yarı kapalı garajlarda motorlu taşıtları uzun süre çalışır durumda bırakılmaması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, "Özellikle lodoslu havalarda ölüm oranlarında artış gözlendiğinden dolayı bacalar standartlara uygun değilse soba yakılmamalı, yakılması zorunlu ise gece mutlaka söndürülmelidir. Karbonmonoksit sensörleri kullanılmalı, karbon içeren yakıtların kullanıldığı odalara yerleştirilen bu cihazlar karbonmonoksit gazını algılar ve alarm devreye girer. Çıkardığı kuvvetli ses sayesinde ev içerisinde yaşayan kişilerin uyarılmasını sağlar. Odada korbonmonoksit gazı bulunduğu sürece müdahale edilmedikçe alarm devreden çıkmaz. Birçok ülkede bu tip sensörlerin kullanılması mecburi tutulmaktadır" dedi.
Karbonmonoksitin solunduktan sonra akciğerler aracılığıyla kana geçtiğini söyleyen uzmanlar, "Karbonmonoksit gazı kırmızı kan hücrelerinin içerisinde bulunan ve dokulara oksijen taşıyan hemoglobine oksijenden ortalama 200 kat daha hızlı bağlanır. Karbonmonoksitin hemoglobinle birleşmesi sonucu karboksihemoglobin (COHb) oluşur. Vücudumuzda yer alan oksijen azalarak korbonmonoksit ile yer değiştirir. Kan dokulara yeterince oksijen taşıyamaz. Kalp, beyin ve diğer organlarımız çalışamaz hale gelir. Bu da hastalıklara ve en kötüsü ölümlere neden olur. Karbonmonoksit zehirlenmesinde ilk belirtilerin baş ağrısı, yorgunluk hissi, mide bulantısı, nezle hali olması nedeni ile nezle ve grip gibi viral hastalıklarla karışabilmektedir. Bu nedenle ev ya da grup içinde bulunan diğer bireylerde de belirtilerin aynı zamanda olması karbonmonoksit zehirlenmesi yönünden önemlidir" ifadelerini kullandı.
YUSUF SERKAN YILMAZ
BURSA