Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, The Marmara Otel'de düzenlenen Terörle Mücadelede Ulusal ve Uluslararası Koordinasyon Konferansı'na katıldı. Konferansta ayrıca Avrupa Konseyi Bilgi Toplumu ve Suçla Mücadele Genel Müdürü Jan Clayton, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Ulvi Saran'ın yanı sıra çok sayıda davetli ve gazeteci de hazır bulundu.
Konferansta konuşan Atalay, terörle mücadele için ülkelerin birlikte olmaları gerektiğini belirterek, “Terörle hiçbir ülke tek başına baş edemez. Özellikle terörle mücadele eden bir ülke varsa ve bu teröre başka ülkeler destek veriyorsa en olumsuz durum budur. Biz her halükarda bunu yaşayan ülkelerden bir tanesiyiz. Bu konuda uluslararası paylaşma, yardımlaşma, bilgi değişimi ve koordinasyon bugün çok fazla ihtiyaç olan bir konudur” dedi.
Terörün milliyetinin, dininin, ideolojisinin ve kimi ne zaman nerede nasıl vuracağının belli olmadığını ifade eden Başbakan Yardımcısı Atalay, “Bugün biz bütün bu sorunların hepsini aşmış durumdayız. Artık dünya bunu görüyor. Terörle işbirliği koordinasyonunu artırmak daha büyük bir ihtiyaç halinde gelmiştir. Terörle mücadele de bugün koordinasyon ve işbirliği imkanları aranıyor. Gittikçe gelişen küresel dünyada bunun olduğunu görüyoruz. Burada özellikle şunu ifade etmek istiyorum. Yani biz Türkiye olarak özellikle terör sorununa bakışta, çok boyutlu sorunu çözmeyi daha önemli görüyoruz. Son yıllarda terörle mücadelede devletin yürüttüğü çözümlerde, vatandaşları hesaba katan ve mücadeleyi özgürlük ve hukuk içerisinde devam ettiren bir devletiz” ifadelerini kullandı.

“TERÖR HER DAİM ÖZGÜRLÜKLERİN DÜŞMANIDIR”
Terörün olduğu yerde olağanüstü durumlara başvurulduğunu ve yasaların çıkartıldığını kaydeden Atalay, “11 Eylül Amerika'nın bir anlamda değişimidir. Amerika bu tarihten sonra katı tedbirler aldı. Avrupa ülkeleri de terörü görünce tedbirler almaya başladılar. Çünkü terör her daim özgürlüklerin düşmanıdır” şeklinde konuştu.
Demokratikleşme paketinin çözüm süreci ve terörle ilgili boyutları olduğunu ifade eden Atalay, “Paket içerisinde vatandaşlarla, ülkeyle ilgili hususlarda vardır. Bu paketteki temel yaklaşımımız her vatandaşımızın ülkede özgürce yaşamasıdır. Her inanç grubu, her etnik ve kültürel grubun özgür yaşaması içindir. Bu paket bir anlamda bunları hedef aldı. Bir de özellikle bu nefret suçları gibi hususlar özellikle hayat tarzlarına müdahale edilmemesi gibi hususların olduğu bir paket oldu” dedi.

“BİZİM İSTEDİĞİMİZ TERÖR BİTSİN HERKES EVİNE DÖNSÜN, SİYASET YAPSIN”
Şu anda Türkiye'nin ciddi bir sorunu olan terörle mücadeleyi sonuca erdirme çalışmasının yürütüldüğünü vurgulayan Atalay, “Bu süreç direkt olarak diyaloglarla yürütülen bir dönemdir. Terör örgütü yöneticileriyle istihbarat birimlerimiz görüşmeler yapıyor. Biz de Türkiye'de siyaset yapan siyasi partilerle görüşmeler yapıyoruz. Şu anda Türkiye yaklaşık 1 yıldır daha sakin bir ortamı yaşamış oluyor. Bu çıkarttığımız paketinde çözüm süreciyle ilgili epeyce unsur yer alıyor. Genelce unsurlarda var. Bu çözüm sürecinin özü şudur; biz zaten insan haklarıyla demokratikleşme süreci olarak kimseyle pazarlık etmiyoruz. Toplumun her kesiminden teklifler alıyoruz. Toplumsal ve siyasal değişmenin sonucu da ciddi bir iştir. Bunun stratejisini iyi kurmak gerekir. Türkiye bütün kesimlerini düşünmenin nerede ne zaman nasıl yapılacağını iyi belirlemek gerekir. Çünkü bir kesim için yaptığımız önemli bir değişim, diğer kesimlerde rahatsızlık doğurabilir. Mümkün olabildiğince iyi anlatacaksınız. Bu manada tabi demokratikleşme adımlarını zaten yürütüyoruz. Bu bağlamda terör unsurlarının sınır dışına çıkması, silah bırakması ve devletinde eve dönüşle ilgili gerek sınır ötesinde gerekse sınır içerisinde terör örgütü mensuplarıyla ilgili planlamaları var. Terör örgüt mensuplarının bundan sonraki hayatı, siyasete dönüşleriyle ilgili adımlar devlet tarafından atılıyor. Yani bizim istediğimiz terör bitsin herkes evine dönsün ve herkes siyaset yapsın” dedi.
Devlet olarak çok kararlı bir politika yürüttüklerini kaydeden Atalay, “Burada tabi samimiyet, sabır, inişler ve çıkışlar vardır. Bir sürü olumsuz faktörler daime ortaya çıkabilir ama çözüme doğru gideceksiniz. Buradaki insanların sınırları ve sabırları sağlam olacak ve kararınızı daima koruyacaksınız. Biz bu süreci hükümet olarak yürütüyoruz ve inşallah sonuca ulaşacağız. Kendi ülkemizin ve diğer ülkelerin terör sıkıntısının bitmesini istiyoruz” diye konuştu.

DOĞAN CAN CESUR - OĞUZCAN YAZAR